Breeze traducir español
233 traducción paralela
- Yarbay Breeze Connington.
- Comandante Breeze-Connington.
# # A gentle breeze from Hushabye Mountain
Una brisa suave de la Montaña Dormilona
# # Scrumptious as the breeze across the bay
Como una brisa cruzando la bahía
Hatta tavsiye edebileceğim alternatif yayınları bile bulabilirdim. ... Mesela The Tiburon Lark ve The Santa Monica Breeze gibi.
Es decir, podría sugerirte periódicos alternativos cómo... el Tiburon Lark y el Santa Mónica Breeze.
# Güneye esen meltemde peyniri eritebilmek #
♪ To be melting the cheese in the southerly breeze ♪
- That you can lie under them... on a moonlit night with the breeze blowing... ball your brains out.
- No, ¿ Que? . Tumbarme bajo ellos a la luz de la luna... y hacer el amor como loca.
Bana Lou Breeze'i bağla.
Llama a Lou Breeze.
- Bay Breeze çok yardımcı oldu.
- No, el Sr. Breeze ha sido de gran ayuda.
Hayır, Vincent "sea breeze" içti.
Vincent bebía ginebra.
Gulf Breeze fotoğraflarını gördüğümde, bir aldatmaca olduğunu anlamıştım.
Cuando vi las fotos del Brisa del Golfo, supe que eran un engaño.
Dediğim gibi, Kool Breeze'de bir şeyler içtim.
Como dije, tomé unas copas en Kool Breeze.
İyi hissetmediğin için mi Kool Breeze'e gittin?
¿ No te sentías bien y te fuiste a Kool Breeze?
Kool Breeze'den çıktım, eve yürümeye başladım.
Salí del Kool Breeze y fui caminando a casa.
Kool Breeze'e uğradım. Adamı vurmadan önce kardeşin ordaymış.
Fui al Kool Breeze, el bar en el que estaba tu hermano justo antes de los disparos.
Kool Breeze'deydi ve Victor My Man, Darryl'ı öldürdü dedi.
Estábamos en Kool Breeze, y Victor sólo me dijo : 'My Man'.
İyi Fransızca bilmiyorum, sabırlı ol, bir deniz meltemi istiyorum.
No hablo Francés. Un Sea Breeze, ¿ lo conoce?
Onu Summer Breeze'le bir gezintiyle çıkaracağım.
Llevo a ella, a una aventura en el mar... A bordo de Summer Breeze.
Summer Breeze'i geri alabilirim.
Compro de nuevo el Summer Beeze.
Seçim bülteni. The Boca Breeze.
El boletín informativo del conjunto, el "Boca Breeze".
- Bugünün Boca Breeze? sini okudunuz mu?
- ¿ Leyeron el "Boca Breeze" de hoy?
"Life is just a breeze when you stay fresh and cool"
"La vida es más fácil cuando estás fresco..."
Seni Tahiti'ye yollayacak Sea Breeze kokteyli hazırlardı.
Hacía un Brisa Marina que te transportaba a Tahití.
Bateri hocası, Terry Breeze harika bir adam.
El profesor, Terry Reese, es el tío más guay que existe.
Her cuma, günün sonunda bana bir sea breeze hazırlardı, ve Johnny Mathis'e dans ederdik.
Todos los viernes, me preparaba un trago y bailábamos al son de Johnny Mathis.
Bay Breeze'de taze bir ölü var. - Sen al.
hay uno fresco en Bay Breeze.
Nate, Bay Breeze Huzur Evi'nden bir ceset alman gerek.
Nate, necesito que busques un cadáver en Bay Breeze.
Woken by a cool breeze.
" Una brisa fresca me ayuda a despertar.
Woken by a cool breeze. Hey...
"Una brisa fresca me ayuda a despertar y digo..."
Tanrı aşkına birisi bana içki getirsin.
Por el amor de Dios, que alguien me traiga un Sea Breeze.
- Bu sabah Breeze Körfezi'nden birini aldım. Vanessa bizi önermiş.
- Hoy he hecho una recogida en Bay Breeze, otro paciente de Vanessa.
Breeze Körfezi'nden bir iş daha gelmiş!
¡ Tenemos otro de Bay Breeze!
Breeze Körfezi Bakımevi'nden mi getirildi?
¿ La trajeron de la clínica Bay Breeze?
My hair l`ll let it fly in the breeze and get caught in the trees
Mi cabello Dejaré que flote en la brisa y se quede entre las ramas
- Deniz meltemi, Tony.
- Un Sea breeze, Tony.
Yedide Yedi ve Deniz Esintisi güzelim.
Un 77 y un Sea Breeze. ¿ Te ciervo?
Hiç deniz meltemi denedin mi?
¿ Probaste el cóctel Sea Breeze?
Evet, ama şimdi "Yaz Esintisi" yeniden oyunda olduğuna göre, Catalina'ya gidebiliriz.
Sí, pero ahora que tenemos el Summer Breeze de nuevo en acción, podemos navegar hasta Catalina.
"Hem çelimsiz hem de tüy kadar hafifsin, Alan." Onun omzuna çıkıp şarkılara eşlik ederken şikayet etmiyordun ama.
No te quejabas cuando estabas sobre sus hombros gritando Summer Breeze!
Terlemeye başlayınca... ... Cool Breeze'le serinlerim.
Cuando me acaloro en la vida, me enfrío con "Brisa Fresca".
Greyfurt sea breeze.
Un "Brisa Marina" de toronja.
- Bir bay breeze alabilir miyim?
- ¿ Me da un "Brisa de Bahía"?
İstersen onun yerine sea breeze ısmarlayabiliriz.
Puedo pedirte un "Brisa Marina".
Çünkü sekiz haftadır seni izliyorum ve sea breeze kokteylinden başka bir içki ısmarladığını görmedim.
Porque llevo ocho semanas siguiéndote y nunca te vi pedir nada que no fuera un "Brisa Marina".
Bay breeze dışında her şey olabilir.
Todo, menos una "Brisa Marina".
Şu anda yara ve çıban bize küçük görünebilir. Çünkü Sea Breeze kan durdurucumuz ve Ponds serinletici kremimiz var. Ama o zamanlar bunlar, çaresiz dertlermiş.
Las llagas y las erupciones pueden parecer insignificantes para nosotros ahora... con nuestras pomadas con brisa marina astringente y las cremas frías de belleza Pond's pero en ese entonces eran heridas incurables.
Kimsenin sevmediği ama onun sevdiği şarkı, Seals and Crofts'tan Summer Breeze.
Su canción preferida, aunque le da vergüenza, es Brisa de verano.
"Summer Breeze" sevdiğimi söylerken mahcup olduğum şarkıdır.
Brisa de verano es mi preferida, pero me da vergüenza.
- Onu geri kazanmamı sağlayacak şeyi. Zachary'nin Avrupa gezisini solda sıfır bırakacak romantik jesti. Onu Summer Breeze'le bir gezintiyle çıkaracağım.
Cuando vuelvan, el gran gesto romántico que avergonzará al viaje de Zach la llevaré a una aventura en el barco, a bordo del Summer Breeze.
Summer Breeze'i geri alabilirim.
Compraré el Summer Breeze de nuevo.
Sea Breeze.
Brisa marina.
d when marimba rhythms start to play d d Dance with me d d Make me sway d d Like a lazy ocean hugs the shore d d Hold me close d d Sway me more d d Like a flower bending in the breeze d
♪ Cuando la marimba empiece a sonar ♪ ♪ Baila conmigo ♪ ♪ Balancéame ♪