English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bu odada

Bu odada traducir español

2,722 traducción paralela
Bu odada hiçbir yerde değil.
No está en ninguna parte de esta habitación.
Şu andan itibaren bu odada yaşayacaksın. Düşüncelerin ve iyi bir kitapla beraber.
De ahora en más, tu vida está en esta habitación con tus pensamientos y la Biblia.
Evet, kim olduğunla ve bu odada ne yaptığınla başlayalım.
Bueno, empecemos con quién eres y qué haces en esta habitación
Bu odada olman beni heyecanlandırıyor çünkü sana bunu söylemek için tam dört yıl bekledim.
estoy entusiasmado que estés en esta habitación justo ahora porque he esperado cuatro años para decirte esto
Bu odada seninle yalnızken kendini kötü hissetmen güzel bir şey.
Es genial que te sientas mal, justo aquí, en esta habitación, tú sabes, nosotros dos, solos.
Bu odada konuşulan her şey kayıt dışıdır.
Todo lo dicho en esta sala es'off the record'.
Bu odada mı?
¿ En esta sala?
Elimizde kalan her şey, bu odada.
Todos nuestros activos están en esta habitación.
UPS'dan gelen adam değilse bu odada olanlardan birisidir.
Así que, a menos que sea el chaval de UPS, va a tener que ser alguien de esta habitación.
Bu odada oturmuş ne yapıyorum onu da anlamıyorum.
No sé... qué hago en esta habitación.
Bu fotoğraf, 1993'te ulusal şampiyonluğun kazanıldığı gece bu odada çekildi.
Esta foto fue tomada en esta habitación en la noche en que ganamos el campeonato nacional de 1993.
Bakın, beyler. Bu odada dünyanın en iyi suç çözen beyinleri bulunuyor.
Mirad tíos, tenemos los mejores detectives del mundo... aquí mismo, en esta habitación.
Şu an bu odada.
Está en esta sala.
Hırsızın bu odada oturduğunu garanti ederim.
Les garantizo que el ladrón está sentado aquí en esta sala.
Bu odada bir avukatın pis kokusunun geldiğini anlamıştım.
Pensé que había un olor fétido a Doctor sabelotodo saliendo de esta habitación.
Çünkü bu odada görevini yapması gereken en az bir Swanson erkeği daha var.
Porque al menos hay un Swanson en esta habitación que hace su "trabajo".
- Büyükannem bu odada yatıyor sandım da.
Pensé que esta era la habitación de mi abuela. - ¿ Sí?
Fakat bu odada bir güç var ve her ne kadar hayallerimizden uzakta da olsak, bu gece kendiniz olabilirsiniz.
Pero hay poder en esta habitación, y aunque nuestros sueños estaban asegurados muy muy lejos, esta noche puedes ser quien eres de verdad.
Teddy de bu odada mı uyuyor?
¿ También duerme Teddy en esta habitación?
Janis Joplin'in kendisi bu odada kayıt yaptı.
Janis Joplin grabó en esta misma sala.
hayır, hayır. O kayıt yaparken Janis'in ruhu bu odada?
No, ¿ el espíritu de Janis en la habitación mientras grabamos?
Bu odada bulunan herhangi biriyle iletişime geçmek isteyen bir ruh var mı?
¿ Hay algún espíritu que desee comunicarse con alguien presente en esta habitación?
Bu odada iyi görünen sadece bir kişi var ve o kişi kim olabilir?
Sólo hay una persona en esta habitación que se ve bien en color melocotón, ¿ y quién puede ser?
Sen gittiğinde bu odada bir sürü maceralarım oldu Winston.
Tuve un montón de aventuras en esta habitación mientras no estabas, Winston.
İşte bu odada GUB Gökdeleni için fikirler gelmişti aklıma.
En esta mismísima habitación se me ocurrió la idea de la Torre GNB.
Bu odada usulca bana sesleniyor
# Aquí en esta habitación, él me llama susurrando
Bu odada olup bitenlerin hastası olduğumu söylemem gerek.
Tengo que decirlo, soy un gran fan de lo que pasa en esta habitación.
Tamam. Bu odada ağır bir palyaço varlığı var.
Oye, hay una gran presencia de payasos aquí.
18 ay önce bu odada.
Hace 18 meses en esta habitación.
Bugün çok fazla yoğun olacağını düşünüyorsun sanırım? d this planet's d d the only one we got, oh, yeah d Rachel'ın bu odada ne işi var?
¿ Esperas que mucha gente a pie entre hoy? ¿ A qué viene que Rachel esté en la cabina?
Bu odada hasta bir arkadaşım kalıyor.
Tengo una amiga convaleciente en esta habitación.
Şu anda bu odada mısın?
¿ Puedo preguntar si estás ahora en este cuarto?
Bu odada diğer evlatlık kardeşlerine beraber kalacaksın.
Aquí dormirás con tus hermanos adoptivos.
Pasolini sahneyi, İran aynalarıyla kaplı bu odada çeker.
Pasolini rodó en habitaciones de espejos iraníes.
- Bu odada olduğundan emin miyiz?
- ¿ Cómo sabemos que estuvo aquí?
Bu odada Leslie Knope'u teşhis edebilir misin?
¿ Podría identificar a Leslie Knope en ésta sala?
"Bu odada, bir türlü kararını veremeyen insanların suratına bakıyorum."
Me siento en esta habitación mirando a esta gente que no puede decidirse y tomar una decisión. "
Dört gün sonra kendini bu odada asacaksın.
Te suicidarás en esta habitación dentro de cuatro días.
Bu odada.
¿ En esta habitación?
Hizmetkar artık bu odada.
En los cuartos de los sirvientes.
Fani ruhumu yaşatabilmek için elimde yalnız viskiyle günlerdir bu odada kilitliyim.
Fui encerrado en esta habitación hace varios días. Con sólo whiskey que sostiene mi alma mortal.
Şu an bu odada ölmeyeceksin, tabi eğer bana Klausener'i verirsen.
La razón por que usted no muere ahora mismo en esta habitación... es por que debe entregarme a Klausener.
Sevdiğim her şey şu an bu odada.
Todo lo que amo está en esta habitación.
Şimdi müsaade edersen seramik fillerle dekore edilmiş bir odada geçirebileceğim zaman bu kadar.
Ahora si me disculpa, este es el tiempo máximo que puedo pasar en un cuarto decorado con elefantes de cerámica.
Bu yüzden zaten serin olan bir odada olmana rağmen özel bir kliman var.
Por eso tienes ese, eh, aire acondicionado personal en una habitación que ya está refrigerada.
Bu da demek oluyor ki,.. ... odada onu 45'liğiyle vuran ikinci bir nişancı vardı.
Eso significa que hubo un segundo tirador en la habitación que le disparó con una cuarenta y cinco.
Tam bu odada.
Justo en está habitación.
Sen bu kızla hiç aynı odada bulundun mu?
Espera. Haskell, ¿ alguna vez habéis estado en la misma habitación con tu novia?
Soyadının yazılı olduğu bir zarf buldum, eşin sandım önce ki artık eski eşin, ancak bu konuda bir şey bilmiyor ve diğer odada bağıran bir adam vardı.
Encontré un sobre con su apellido y pensé que era su esposa que ahora sé que es su exesposa, pero ella no sabía nada al respecto y había un hombre gritando en la otra habitación.
"Bu da şimdiki halim." Herkes ona, gülecek, o da yan odada ağlayacaktı.
"¡ Y este soy yo ahora!" Todos se reían y él se echaba a llorar.
Hafızamın derinliklerinde, karanlık bir odada annem bana bakarken bu ezgiyi söylerdi.
Recuerdos lejanos mi madre en un cuarto oscuro cuidándome, cantándome esa canción.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]