Bunu biliyor musunuz traducir español
322 traducción paralela
Bir keresinde oğlumun hayatını kurtardı. Bunu biliyor musunuz?
Una vez, salvó la vida de mi hijo. ¿ Sabía eso?
Bunu biliyor musunuz?
- ¿ Vd. Io sabe?
- Bunu biliyor musunuz?
- ¿ Has visto éste alguna vez?
Bakalım bunu biliyor musunuz.
Eamos si conocen esta.
Kendinize oldukça iyi bakıyorsunuz, bunu biliyor musunuz?
Tú tampoco estás mal, ¿ sabes?
Kadınlar sizin tipinize bayılıyor. Bunu biliyor musunuz?
A Ias mujeres nos gustan Ios hombres como tú.
Bunu biliyor musunuz?
Ah, ¿ sí?
Bunu biliyor musunuz?
¡ Cómo lo sabes!
Kolumbo, çok can sıkıcı oluyorsunuz, bunu biliyor musunuz?
Columbo, está usted empezando a incordiar.
Siz çocuklar gerçekten hastasınız, bunu biliyor musunuz?
Ustedes realmente son enfermos, lo sabían?
Çocular siz hastasınız, bunu biliyor musunuz.
Uds. son unos enfermos.
Bunu biliyor musunuz emin değilim ama iki çeşit şişman insan vardır.
No sé si sabrás que hay dos tipos de personas gordas.
Açınacak haldesiniz bunu biliyor musunuz?
Dais lástima, ¿ lo sabéis?
Siz çocuklar çok iyisiniz, bunu biliyor musunuz?
Ustedes son geniales, lo sabían?
Bunu biliyor musunuz?
¿ Conoces eso?
Siz değişmişsiniz, bunu biliyor musunuz?
- Usted ha cambiado, ¿ lo sabe?
Siz hastasınız, bunu biliyor musunuz?
- Tenéis unas menres rerorcidas.
Gazeteciler bunu öğrenirse neler olur biliyor musunuz?
¿ Sabe qué ocurrirá si esto llega a oídos de la prensa?
- "Biliyor musunuz, bunu kardeşim yazdı." - " Bunu bir dostum yazdı.
Ése es mi hermano, ¿ lo sabéis? ' 'Ése es mi hombre.
Bunu bilmeme rağmen,... amacıma hizmet etmesini istedim. Biliyor musunuz?
Ya sabe, en cierta forma estoy agradecida a usted, señor Danning.
Bunu kim söyleyebilir, biliyor musunuz?
¿ Sabe quien podría decirselo? .
Biliyor musunuz, bunu söylemeniz çok ilginç.
Sabe, tiene gracia que lo diga.
Biliyor musunuz, dünyada bunu yapabilen tek adam benim.
Soy el único que podría hacerlo.
Neden bunu anlatıyorum, biliyor musunuz?
¿ Sabe por qué digo eso?
Bunu dinleyin. Rudy Martin'in cesedi niçin nehirde bulunmuş biliyor musunuz?
¿ Queréis saber por qué Rudy Martin fue a parar al fondo del río?
Ama biliyor musunuz... bunu yapmaya elim varmadı.
Pero no sé por qué, amigos, el caso es que no pude hacerlo.
Benim kocam! Bunu gerçekten yaptılar biliyor musunuz? Parktaki çocuklar gibi.
, como si fueran chiquillos en el jardín.
Karakol bu yüzden apartmana el koyup, onu tahsis etti biliyor musunuz bunu?
La Comisión, por lo tanto, embarga el alojamiento y lo asigna a...
Bunu nereden anladım biliyor musunuz?
¿ Sabe cómo lo sé?
Bunu birçok adama sordum. Ne dediler biliyor musunuz? Ellere bakarlarmış.
Se lo pregunto porque sé que todos miran a la mano con la que se dispara.
Bunu örtbas etmem bana neye mal olacak, biliyor musunuz?
¿ Saben cuánto me costará cubrirlo?
- Bunu nereye asacağız? - Banyoya. Biliyor musunuz, meleklerim bu banyo, evimizin en güzel bölümü?
¿ Saben, mis ángeles que este baño es la habitación más agradable que tenemos?
Bunu da biliyor musunuz, Profesör?
¿ Usted sabe eso también, Profesor?
Biliyor musunuz, bunu yüzlerce kez okuduğuma bahse girerim...
Ya leí este artículo cien...
Biliyor musunuz, bunu buraya niçin getirdiğimi söyleyeyim.
Le diré por qué lo traje.
Biliyor musunuz, ben de bunu düşünüyordum.
Eso había pensado.
Bunu nerede buldum, biliyor musunuz?
- ¿ Sabe dónde la encontré?
Biliyor musunuz, korkmaya korkmaya başlıyorum, bunu yapamayacak diye.
Si he de ser sincera, empiezo... empiezo a temer, que haya ocurrido algo fatal...
Biliyor musunuz, ben bunu anlamıyorum Bayan Ratched çünkü ben...
No entiendo, señorita Ratched porque no lo entiendo.
- Biliyor musunuz ben de tam bunu okuyordum.
Vengo de leerlo.
- Bunu kimin yaptığını biliyor musunuz?
- Hey ¿ Sabes quién hace eso?
Biliyor musunuz dün B.A. bunu bozmadan önce görüntüsü daha iyiydi.
Ayer se veía más claro, antes de que M.A. le metiera mano.
Logan bunu öğrenince ne yapar biliyor musunuz?
¿ Saben qué hará Logan cuando se entere de esto?
Biliyor musunuz, ne zaman Meccacci adını duysam içimden bunu yapmak geliyor.
Cada vez que escucho ese nombre... me pongo tenso. Es gracioso.
Bunu öğrenirlerse, size ne yapacaklarını biliyor musunuz?
¿ sabes lo que harán contigo si lo descubren?
Biliyor musunuz, bunu bana söylemiş olmanıza sevindim.
- Me alegra mucho que me lo haya dicho.
Bunu nasıl yapabildiğini biliyor musunuz?
¿ Saben cómo puede hacerlo?
Biliyor musunuz bunu niye hiç duymadınız?
¿ Sabéis por qué nunca habéis oido eso?
Flört dünyasında ortam nasıl biliyor musunuz? Erkekten daha zeki olmak ama bunu gösterememek.
iSaben lo difícil que es ligar y ser más lista que los hombres sin que se note?
Bunu ne olduğunu biliyor musunuz?
¿ Sabes qué es esto?
Daha yeni adada bulduk bunu, biliyor musunuz?
Dicen que solo se encuentran en una isla. ¿ saben?
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu biliyordum 108
bunu biliyorsun 667
bunu biliyorsun değil mi 52
bunu biliyorsunuz 81
bunu biliyor muydun 214
bunu biliyor muydunuz 38
bunu biliyoruz 92
bunu biliyordun 31
bunu biliyor musun 150
bunu biliyordum 108
bunu biliyorsun 667
bunu biliyorsun değil mi 52
bunu biliyorsunuz 81
bunu biliyor muydun 214
bunu biliyor muydunuz 38
bunu biliyoruz 92
bunu biliyordun 31
bunu biliyor 20
biliyor musunuz 1377
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159
biliyor musunuz 1377
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159