Buzz traducir español
1,597 traducción paralela
Buzz evli katılımcılarımızdan birisi. Bu yüzden uçak yolculuğunuz sadece bir yemeği içeriyor.
Buzz es uno de nuestros participantes casados entonces además del vuelo incluye una comida
Bundan hoşlanmadım Buzz.
No me gusta esto, Buzz.
Buzz.
Buzz.
Adı Buzz olan biriyle niye konuşayım ki?
¿ Por qué había de hablar con alguien llamado Buzz?
Beni şaşırttın, Buzz.
Me sorpendes, Buzz.
Merhaba, Buzz McNab'ı aradınız.
Hola, esta llamando a Buzz Mcnab.
- Sağlam kanıtımız yoksa, bir FBI ajanını uzun süre tutamayız. - Peki Buzz.
No podemos retener a un agente del FBI sin una buena evidencia.
Bana bir kulaklık verir misin lütfen?
Muy bien, Buzz, ¿ me das el audífono?
- Buzz. El kameran yanında mı?
Buzz, ¿ tienes tu cámara?
- Buzz. Teşekkürler.
Gracias.
Tao ve Buzz da duymak istemiyor.
Tampoco Tao o Buzz.
Buzz. Öbür ekranı açar mısın lütfen?
¿ Pueden encender ese monitor?
Buzz'ın bugün Sitka'ya iki uçuşu var...
Buzz tiene dos vuelos de correo hoy a Sitka...
Sanırım Buzz benim babam.
Creo que Buzz es mi padre.
Buzz benim babam mı?
¿ Es Buzz mi padre?
Evet Buzz, sen patrick'in babasısın ve buna bağlı olarak da her neyse işte.
Si, Buzz, tú eres el padre de Patrick... y viceversa, ya saben... o lo que sea.
Yani sen ve Buzz, siz birlikte.. - bir kere - bir gece.
- Entonces tú y Buzz, ustedes... - Juntos... solo una vez. - Una noche.
- Buzz sadece arkadaşlarımdan biriydi.
- Buzz era el único de mis amigos.
Buzz benim babammış.
Buzz es mi padre.
Ama şimdi annemi hiç tanıyamamışım gibi hissediyorum Ve Buzz ne hissettiğini bilmiyorum çünkü benimle iki kelime bile etmedi.
Pero ahora me siento como si nunca hubiera conocido a mi madre... y no tengo idea qué siente Buzz porque no me pudo decir más de dos palabras.
Buzz ve ben tanıyabiliriz, buluşmaya başlayarak.
Buzz y yo--vamos a estar conociéndonos el uno al otro, comenzando a tener citas.
Herşeyden önce Buzz ve sen benim Elmo'da en sevdiğim insanlarsınız.
Tú y Buzz sois dos de mis Elmodanos favoritos después de todo.
Buzzlütfen oturur musun?
Oh, Buzz, por favor... ¿ siéntate? .
Buzz, sen patrick'in babasısın.
Buzz, tú eres el padre de Patrick.
- Herşeyi halktan saklayamazsın Buzz. Sara'yı duydunuz mu?
- Bueno, no todo se convierte en conocimiento público, Buzz.
Yalnız kalmalıyım Buzz.
- Yo-yo necesito estar solo. - Buzz.
- Buzz'la konuşmaya gitti.
Fué a hablar con Buzz.
Marin söyledi. - Tamam, Buzz nerede?
Marin le dijo que lo hiciera.
- Accokeek dağına çıkıp Patrick ve Buzz, bulacağız tamam mı?
Todo el que sea capaz trepará al monte Accokeek y buscar a Patrick y a Buzz, ¿ si?
Eğer ben bu işe karışmasaydım Buzz gitmezdi Ve Patrick de onun arkasından gitmezdi.
Si no me hubiera involucrado, Buzz nunca se hubiera ido.... y Patrick no hubiera ido trás él.
Keşke Buzz'la hiç yatmasaydım.
Desearía no haber dormido con Buzz.
Eğer Buzz'la yatmasaydın, Patrick olmazdı,
Si no hubieras dormido con Buzz, no tendrías a Patrick...
Buzz'ın Patrick'in babası olduğuna hala inanamıyorum.
No puedo creer que Buzz sea el padre de Patrick.
Ya o buzz ve Patrick'se?
Bueno, ¿ que tal si son Buzz y Patrick? ¡ Vamos!
- Bizi arıyorlardır değil mi Buzz?
- La gente está buscandonos, ¿ no Buzz?
Bu Buzz'ın sonu olacak
Estonces así es como el viejo Buzz va a terminar.
- Buzz!
- ¡ Buzz!
Buzz!
¡ Buzz!
Kenara çek Buzz.
Estaciona, Buzz.
- Yüce Tanrım!
Por Dios, Buzz.
Buzz.
Acelera.
Teşekkür, Buzz.
Gracias, Buzz.
Ve Buzz, senin kulaklığı doktora ver.
Y, um, Buzz, dale tus auriculares al Doctor.
- Merhaba, Buzz.
- Oh, hey, Buzz.
Buzz, bana bir iyilik yap.
Buzz, hazme un favor.
Bu Buzz Aldrin mi?
¿ Es Buzz Aldrin?
Buzz mı? Ciddi misin?
¿ Buzz?
Sorun değil Buzz.
Está bien, Buzz. Todos nosotros tenemos stress.
Kolay değildi.Üç aktarmalı uçağa ve bir kayığa binmeye 679 00 : 35 : 00,436 - - 00 : 35 : 03,102 ve adı Buzz olan biraz deli bir adamla gölü geçmeye mecbur kaldım.
No fue fácil...
Buzz!
- ¡ Buzz!
Buzz Watson.
Buzz Watson.