Callen traducir español
1,466 traducción paralela
Ama Bay Callen'la bağlantı kurmayacaksın dediğimde bilmediğin bir lisan kullandığımı hatırlamıyorum.
Ya sabes, soy consciente de que hablas varios idiomas, pero no recuerdo haber usado ono con el que no estés familiarizado cuando le ordené no contactar con el señor Callen.
Callen'ı yakan adam, Eugene Keelson diye biri.
El tipo que quemó a Callen se llama Eugene Keelson.
Callen onun için Bulgarlara teslimat yapmış ama işler ters gitmiş.
Callen hizo una entrega para él con algunos peces gordos búlgaros, pero todo salió mal.
- Bende de. Bu geçici sunucu Operasyon Merkezi'nin yanında taş devri gibi kaldı ama Callen'ın çektiği resimlerden Bulgarlarla ilgili bilgi buldum.
este servidor temporal es de la edad de piedra comparado con el del centro de operaciones, pero
Bay Callen.
Sr. Callen,
Ben de Bay Callen. Sandığından daha fazla.
Yo también Sr. Callen, más de lo que imaginas.
- Callen, bu dosyayı Marinov'a verdi.
Callen le dio a Marinovel informe.
Buna bir tek sen cevap verebilirsin Bay Callen.
Sólo usted puede responder a eso, Señor Callen.
Bir tek Callen'ın dosyasına girmemiş.
El expediente de Callen no es el único que se llevó.
Mantıklı düşündüğün için teşekkür ederim Bay Callen. Ama durumlar değişti.
Agradezco tu noble entrada en razón, señor Callen, pero las cosas han tomado otro giro.
Callen, lütfen ifşa olmuş bir ajanın telefonunu açtığım için Hetty'nin beni asmayacağını söyle.
Callen, dime por favor si Hetty me va a colgar por coger el teléfono a un agente especial comprometido.
Bunu kabul etmeye hazır mısın Bay Callen?
¿ Está preparado para aceptar eso, Sr. Callen?
Callen'ı görüyorum ama şimdilik ona yaklaşan yok.
Tengo los ojos sobre Callen, pero, hasta ahora, nadie se está acercando.
Güneyden Callen'a yaklaşan güneş gözlüklü bir adam var.
Hay un tipo con gafas de sol acercándose a Callen desde el lado sur de la zona.
Bu, Callen'ı izleyen adama arabayla çarpan sürücü.
¡ Es el conductor que atropelló y asesinó al tipo que seguía Callen esta mañana!
- Callen oradan tanımış olmalı!
- ¡ Callen debe haberle reconocido! - ¿ Quién es?
- Çok üzüldüm Bay Callen.
Lo siento, Señor Callen. ¿ Por qué?
- Canın kimi istiyorsa dava edebilirsin ama birbirine bağlı, avukatlarının ağzınızı açmayın dediği bir grupta çatlak bulmak zor iştir.
Tienes derecho a demandar. Pero es difícil de aprovechar las grietas de un grupo cuando están unidos, contratando abogados para decirles que se callen la boca.
O halde deliği tıkayıp adamlarınıza sessiz olmalarını söyleyin. İnsanlar korkuyor.
Bueno, arregla tu fuga y dile a tus hombres que se callen.
Aileleri de çocuklarını susturmak için alır, değil mi?
Y les compran un cachorro para que se callen, ¿ verdad?
Sustur onları.
Haz que se callen.
Dicky'nin ona nasıl yardımcı olduğunu anlatsın.
Le dejarán las orejas calientes. Pedirá que se callen. Puede contarle cómo lo ayudaba Dicky.
Merhaba, ben Bryan Callen. Hemen yanımda en çok satan dövüş kitabı yazarı Sam Sheridan var.
Bienvenidos, les habla Bryan Callen junto al autor de bestsellers de lucha, Sam Sheridan.
- Siz iki moron, kesin artık şunu!
¡ Callen ya, par de idiotas!
İşte tam istediğim şey bu ağzından çıkanı kulağın duysun böylece kimse sözünü kesmez ve seninle tartışmaz ya da seni susturmaz veya sözünü dinlemeden çekip gitmez. Çünkü Bill'in tam olarak yapmak istediği şey de bu.
Es exactamente lo que quiero hacer, escuchar tus propias palabras que dirás a personas que no te interrumpan ni discutan contigo ni te callen o se marchen sin escuchar porque es exactamente lo que hará Bill cuando le digas que se largue.
Onlar değil. Sen söyle.
¿ Tú dices que se callen?
Callen dün uyumuş mu?
¿ Durmió Callen anoche?
Sanırım bir şey bulduk.
Callen, Sam, creo que tenemos algo.
Varmak üzeresiniz.
Callen, Sam, casi estáis allí.
Bunlar yarının meşgaleleri Bay Callen.
Eso es lo que temo. Que, Sr. Callen, es el trabajo de mañana
Hareket ettir, Bay Callen.
Muévase Sr. Callen.
Bay Callen.
Sr. Callen.
Müdür'e Bay Callen'ın düşmesi için 30 saniye daha beklemesi gerektiğini söyle.
Dile al director... que tiene que esperar treinta segundos más a que el Sr. Callen se caiga.
Bay Callen nerede?
¿ Dónde está el Sr. Callen?
Callen, ağır bir şekilde şifrelenmiş.
Callen, esto está muy encriptado.
Endişeli bir esmer Callen'a doğru geliyor.
Una morena muy nerviosa se aproxima a Callen.
- Callen, arkandaki çifte bakarak ol.
- Callen, comprueba a la pareja que tienes detrás.
Callen daha 20 dakika uzaklıkta Sam.
Callen está aún a veinte minutos, Sam.
Eric, Callen'a söyle misafirlerimiz var.
Eric, dile a Callen que tenemos compañía.
Callen, küçük bir sorunumuz var.
Callen, tenemos un pequeño problema.
Ajan Callen, Matt'in bir şey söylediğinden bahsetmişti.
El agente Callen mencionó que Matt dijo algo.
Hadi Bay Callen.
Vamos, Sr. Callen.
Meraklandım Bay Callen.
Estoy intrigada, Sr. Callen.
- Callen nerede?
¿ Dónde está Callen?
Bay Callen. 48 saat oldu.
Sr. Callen, han pasado cuarenta y ocho horas.
Callen nerede?
¿ Dónde está Callen?
Callen ile birlikte.
Con Callen.
- Ben Callen.
Soy Callen.
Susun dedim!
Silencio. Dije que se callen.
- Hetty, ben Callen.
- Hetty, soy Callen.
- Kesinlikle var, Bay Callen.
Pero tengo días libres. Claro que los tiene, Sr. Callen.