English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ C ] / Cannes

Cannes traducir español

271 traducción paralela
Cannes'da havyar yedim ve köpekle, sosis.
He comido caviar en Cannes, y perritos en el canódromo.
Cannes-Paris arasını 10 saat 35 dakikada aldı.
El mes pasado, Cannes-París en 10h 35 min.
- Cannes'da ne işin var?
- ¿ Qué hace aquí?
Cannes veya güneşli başka bir yere.
Cannes o algún sitio soleado.
Cannes ile Nice arasındaki yolda Michael ölmüştü.
En la ruta entre Cannes y Niza... Michael se mató.
Yoksa deniz kenarında güzel bir tatil mi yapıyordun?
¿ De vacaciones en Cannes tal vez?
Court de zour, Cannes Nice, belki Paris bile.
La Costa Azul, Cannes, Niza e incluso París.
- Yarın sabah Cannes'a hareket ediyorum.
- Mañana salgo para Cannes
Gülmeyin. Cannes'da sadece köpekler için... bir güzellik salonu bile var.
En Cannes hay un salón de belleza... solo para perros
Onca yön arasında, neden Nice'le Cannes arasında uzanan o yolu tercih ettim?
Entre todas las direcciones, porqué tuve que escoger la que lleva a ese desfile terrenal de vulgaridad que hay entre Niza y Cannes?
Foussard'ın kızı seni Cannes'daki sahil kulübüne götürecek.
La hija de Foussard te llevará en lancha al Beach Club en Cannes.
Hayır, Cannes'daki kulübe.
No, al Beach Club de Cannes.
- Hayır, Cannes'daki kulüp.
- No, sólo al Beach Club de Cannes.
Carlton, Cannes.
En el Carlton, Cannes.
Seni ilk kez Cannes'de plajda gördüm.
La primera vez que le vi fue en la playa en Cannes.
Taşıyıcı Cannes trenine. Götür. 5.Peron
El tren a Cannes.
Cannes'a giderken beni de çağırdılar.
Vuelven a Cannes y quieren que vaya.
Siz Cannes'dayken, ben de Brükselli bankacıyla olacağım.
Cuando estés en Cannes, estaré en Bruselas con el banquero.
24 Ağustos Pazartesi..... Frank Flannagan ve Ariane Chavasse dosyası..... Cannes'daki nikah memurunun önüne çıktı.
Lunes, 24 de agosto de este año el caso de Frank Flannagan y Ariane Chavasse surgió ante el juez superior de Cannes.
- Cannes'e geri dönüyorum.
- Vuelvo a Cannes.
Seyredeceğiniz film 1961 Cannes Film Festivalinde "LA PALME D'OR", ALTIN PALMİYE ödülünü kazanmıştır.
La película que les presentamos ganó el Gran Premio
- Haylr. Robert, Cannes'da all § veri § yapaca § ;
Robert me dijo que ella tenía que hacer compras en Cannes.
Ona bu sabah Cannes'da u § ; ramallydlm.
Debía verla en Cannes esta mañana.
No I Dogruca Cannes a gideriz Sadece yarlm saat sllirer.
No llevará más de media hora.
- Ya da Cannes veya Palma gidersiniz.
También en Cannes, o en Palma.
Villa Rossa'dan ayrıldıktan sonra ne yapacağını bilmiyordu : Cannes'e gittik, oradan Montecarlo'ya, sonra San Remo'ya,
Una vez que dejamos Villa Rossa, él no sabía qué hacer y nos fuimos a Cannes, a Montecarlo, a San Remo...
Arkadaşlarla Cannes'da kalıyorum.
Me voy a Cannes con unos amigos.
- Cannes'deki Carlton otelinde kalıyorum.
Paro en el Carlton, en Cannes.
Cannes'da iki milyon kazandım.
Gané dos millones en Cannes.
Charles Cannes yakınlarında inşa ettiği yeni evin projelerini gösteriyordu.
Charles me está mostrando la nueva casa que se construyó cerca de Cannes.
Cannes'daki kumarhaneyi duymuşsundur.
Quizás hayas oído hablar del casino en Cannes.
Florence'yı hatırlarsın, geçen yıl Cannes'daki galada eşimdi.
Recuerdas a Florence, mi cita en la gala en Cannes el año pasado.
Dostum ve koruyucum ve yapımcım Bay Alexander Meyerheim Cannes'dan Paris'e Pazar sabahı..... 10'da gelecek.
Mi amigo y en este caso patrocinador y productor Alexander Meyerheim llega a París desde Cannes a las diez...
Cannes festivalinde Yunan sinemasını temsil eden figüran bir kız vardı.
Había una estrellajoven que representaba a Grecia en el Festival de Cannes.
Santral, Cannes'da Bay Meyerheim'la görüşmek istiyorum.
Operadora, querría hacer una llamada al Sr. Alexander Meyerheim en Cannes.
Bu sene Cannes'a gidemedim.
No podría ir a Cannes este año.
- Açık konuşmak gerekirse Cannes.
- Cannes, para ser exacto.
Cannes...
Cannes...
Belki Cannes'a gideriz...
Quizás pueda ver Cannes,...
Cannes'da ve Fresnes'de olan katliamları önleyebilmek için.
Para así poder evitar masacres como... las que ya han ocurrido en Caen y Rennes.
ENTERNASYONAL FİLM FESTİVALİ Cannes 1966 GRAND PRIX Sinema Endüstrisi Enternasyonal Katolik Ofisi ve GRAND PRIX Üstün Teknik Film Kurulu'nun En İyi Sinematografı.
Festival de Cine Internacional, Cannes 1966 GRAN PREMIO del Departamento Católico Internacional del Cine y EL GRAN PREMIO de la Comisión Superior de Cine Técnico por Mejor Fotografía.
Cannes'dan henüz döndüm, biliyorsun.
Acabo de regresar de Cannes, sabes.
Cannes çok eğlenceliydi.
Cannes estuvo muy entretenido.
Cannes da köpekleri top toplamada eğitiyorlar.
En Cannes, tienen perros entrenados que van a buscar las pelotas de tenis.
Ah Cannes'ın en iyisidir.
¿ Nuestra mesa? Es la mejor de Cannes.
Her yerde unutulacak, Cannes'daki bu küçük kilise hariç.
Será olvidada en todas partes, excepto en esta pequeña iglesia de Cannes...
Cannes'da tatil yapacak biri değilsiniz.
Tú no eres del tipo que viene de vacaciones a Cannes.
Cannes'de ise beş milyon.
5 millones, en Cannes.
1959 CANNES FİLM FESTİVALİ
FESTIVAL DE CANNES 1959 GANADORA, PREMIO DE LA CRÍTICA INTERNACIONAL
Haylr, te § ekkLir ederim. I no Cannes dan istedigin bir gay var ml?
- ¿ Puedo traerte algo de Cannes?
Cannes'daki Carlton.
El Carlton, en Cannes. - ¿ Sabes el número?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]