Canını sıkan bir şey mi var traducir español
107 traducción paralela
Canını sıkan bir şey mi var?
. Tienes mala cara...
Canını sıkan bir şey mi var?
¿ Te molesta algo?
Canını sıkan bir şey mi var, Joe?
¿ Algo te preocupa, Joe?
- Canını sıkan bir şey mi var evlat?
- ¿ Te preocupa algo, hijo?
Ne oldu, canını sıkan bir şey mi var?
- ¿ Qué te pasa? ¿ Te preocupa algo?
Canını sıkan bir şey mi var?
¿ Te preocupa algo?
- Canını sıkan bir şey mi var?
- ¿ Te preocupa algo?
Canını sıkan bir şey mi var, Deanie?
Deanie, ¿ qué te preocupa? Nada, mamá.
Canını sıkan bir şey mi var?
¿ Algo te preocupa?
Canını sıkan bir şey mi var evlat?
- ¿ Estás preocupado por algo?
- Canını sıkan bir şey mi var?
- ¿ Algo te molesta?
Canını sıkan bir şey mi var?
¿ Hay algo que te preocupa?
Senin canını sıkan bir şey mi var?
Algo te preocupa, ¿ qué es?
Canını sıkan bir şey mi var?
¿ Estás molesta por algo?
Babamın canını sıkan bir şey mi var?
¿ Algo te molesta Papito?
Canını sıkan bir şey mi var? İçindeki bir şeyler, doğru mu?
Algo te está atormentando algo dentro tuyo, cierto?
- Canını sıkan bir şey mi var?
- ¿ Es eso lo que te molesta?
- Odo, canını sıkan bir şey mi var?
- Odo, ¿ te pasa algo?
Canını sıkan bir şey mi var?
Pareces distraido.
Son zamanlarda, kendini nasıl hissediyorsun? Canını sıkan bir şey mi var?
¿ Cómo te sientes últimamente?
Hayatım, canını sıkan bir şey mi var?
Cariño, hay algo... ¿ Hay algo que te esté molestando?
Canını sıkan bir şey mi var?
¿ Algo te molesta?
Canını sıkan bir şey mi var?
¿ Te atormenta algo?
Midge, Bob'un canını sıkan bir şey mi var?
Midge ¿ Algo le molesta a Bob?
Canını sıkan bir şey mi var?
¿ Podría ser más molesto?
Canını sıkan bir şey mi var?
¿ Te ocurre algo?
Canını sıkan bir şey mi var?
Ni siquiera tiene que casarse con nuestra hija. o vivir en nuestra isla.
Canını sıkan bir şey mi var?
Algo que te moleste?
Hayrola? İşte canını sıkan bir şey mi var?
¿ No has tenido ningún problema?
Canını sıkan bir şey mi var dostum?
Oye, algun problema, amigo?
Planet Express Gemisi, canını sıkan bir şey mi var?
Nave Planet Express, sucede algo?
- Dâhilsin. - Canını sıkan bir şey mi var?
- ¿ Hay algo que te molesta?
Clark canını sıkan bir şey mi var oğlum?
Clark ¿ te preocupa algo, hijo?
Canını sıkan bir şey mi var?
Clark, ¿ algo te está molestando?
Phuchit, canını sıkan bir şey mi var?
Phuchit, ¿ te ocurre algo?
Canını sıkan bir şey mi var, Wiglaf?
Algo te preocupa, mi Wiglaf.
Biliyorum, bu beni ilgilendirmez ama, seni bir hafta içinde iki kere çıplak gördüğüm için, sanırım sorabilirim, canını sıkan bir şey mi var?
Sabes, sé que no es de mi incumbencia, pero viendo que te he visto dos veces desnudo en la misma semana, te puedo preguntar, ¿ Te preocupa algo?
Canınızı sıkan bir şey mi var?
- ¿ Seguro?
- Canınızı sıkan bir şey mi var, Bay Mackay?
- ¿ Le incordia algo, Sr. Mackay?
Canınızı sıkan bir şey mi var, Bay Valentine? Evet, o.
- ¿ Le molesta algo, Sr. Valentine?
Canınızı sıkan bir şey mi var, Komutan?
¿ Le preocupa algo, Comandante?
Canınızı sıkan bir şey mi var?
¿ Hay algo que no entiendas?
Canını sıkan bir şey var, değil mi?
Algo te esta fastidiando, ¿ Verdad?
Canını sıkan bir şey mi var?
Es decir, ¿ estás preocupado por algo?
Ama yine de canını sıkan bir şey var değil mi?
Pero aun te molesta algo ¿ No es así?
Canınızı sıkan bir şey mi var, Bayan Quinn?
¿ Algo la preocupa, Srta. Quinn?
Bayan, canınızı sıkan bir şey mi var?
Mademoiselle, ¿ existe algo que le preocupe?
Canını sıkan bir şey var değil mi?
¿ Eres un dolor de muelas, verdad?
- Bugün canınızı sıkan bir şey mi var?
¿ Hay algo que te preocupa, hoy?
Bugün canınızı sıkan bir şey mi var?
¿ Hay algo que te preocupa? Sí.
Bugün canınızı sıkan bir şey mi var?
¿ Hay algo que te preocupa, hoy?