Carton traducir español
65 traducción paralela
Pauline Carton nerede saklanıyor?
Me pregunto dónde puede esconderse Pauline Carton.
Pauline Carton, filmi yönetirken benden esirgemediğin yardımların için gel de teşekkür edeyim.
Pauline Carton, ¿ puede venir para que le agradezca... el haberme secundado tan bien mientras dirigía este filme?
Bir karton Mullhall, lütfen.
Deme un carton de Mullhall.
Eğer yarın kışlaya elimde kartondan bir kutu ile gidersem...
Si me presento en el cuartel, con una caja de carton...
Karton Bar.
¿ Diga...? Sí, es eI Carton.
Karton Barı neden bıraktın?
¿ Has dejado el Carton por algo en concreto?
Ben Karton Bar'dan Keiko, bankanın da bir müşterisiyim.
Soy Keiko, del bar Carton.
Ayağımızdaki karton ayakkabılarla.. .. bizi buraya gönderen insanlara yardım edemeyiz.
No puedes trabajar para gente... que te manda aqui afuera con zapatos de carton.
"Tek Yol" daki Sydney Carton gibi. Gülümsüyor, darağacına giderken.
Como Sydney Carton en " La única manera cuando iba camino al patíbulo.
Bayan Crowley, bu temsili çek için teşekkür ederim.
Señorita Crowley, gracias por este cheque de carton gigante.
Jerome, arkaya git ve bu sepeti yumurtalarla doldur.
Jerome, ve al patio y llena su carton de huevos.
Karton süt fışkırma işi!
El del carton de leche con el pico!
Sen süt dökmeyi bilmeyen adamsın!
Tu eras el chico que no sabia como abrir el carton!
"İyi yaptığım şey çok çok uzakta..." diyordu. Yoo. Sidney Carton onun başını kesmeden hemen önce söylüyordu.
No, lo dice Sidney Carton antes de que lo decapiten.
Babası Carton Kontu'ydu.
Su padre era el conde de Carton.
- Affedersin. Lord Carton, o iki kızdan birinin Sir William'la evlenmesini istiyordu. Bana, seçimini kendisinin yapabileceği söylendi.
Lord Carton quería a Sir William para una de las dos mayores.
- Lord Carton ona neden bu kadar düşkün?
- ¿ Por qué puso tanto empeño?
Lord Carton, Sir William'dan sonra onlardan birini istemiş ama hangisi olduğunu önemsememiş.
Sólo que Lord Carton lo quería para una de ellas, no le importaba cuál.
Lord Carton'ın kiracılarından biriydi.
Colono de Lord Carton.
Çöplükte, sokakta, bir karton kutuda bile yaşarsın sen! Yeter ki bizden uzak olsun.
Hubieras vivido en el arroyo, en la calle, en una caja de carton... con tal de alejarte de nosotros.
Belki kapının önüne birkaç aksesuar, belki sarı masa örtüleri ufak bir kartona yazılmış günün özel yemeği.
Quizas un par de macetas de cinias al frente, unos toldos amarillos... un cerdito de carton anunciando las especialidades.
Paris hakkında hatırlaman gereken şey, Lucas Carton'da akşam yemeği ya da
Lo que tienes que recordar de París no es cenar en Lucas-Carton, ni ir de compras por la Rue de St.
Neden kafanda kesekağıdı var?
por qué usas una caja de carton en tu cabeza?
Bu kadar film seti, ne kadar çok hatira. Keske digerleri de- -
Tantos sets de carton, tantos recuerdos. si tan solo los otros...
- Fazla dayanamazsın.
- Terminaras en un carton.
- Sanırım Carton Duquesne'nin kızı.
- ¿ Quién es? - La hija de Carlton Duquesne, creo.
Kartondaki plastik pencereyi çıkardım. İçine bir çözücü madde sürdüm. Gönderenin posta etiketinin bıraktığı mürekkep kalıntısını aldım.
Quite la funda de plástico del carton, y recubrí el interion con un disolvente, levantando los residuos de tinta dejado por la etiqueta de correo del remitente.
Pekâlâ, ben de sakince yaparım. Bir karton Trojan'dan.
Bueno, lo haré con los suaves, un carton de los Trojans.
Bir kartonda 200 tane falan var!
¡ Vienen 200 en un carton!
Selam baba, o silüetle birlikte nereye gidiyorsun?
Ey papa, donde vas con esa figura de carton
Bu silüetle ne yapıyorsun?
¿ Que estas haciendo con esa figura de carton?
Ayy, Bridgette sütü kartonundan içiyor.
Ew, Bridgette esta tomando leche del carton.
Bridge bana bir iyilik yap. Sütü kartonundan içtiğini söyle.
mira, Bridge, hazme un favor. dime que bebiste leche del carton.
Tamam. Sütü kartonundan içtim.
esta bien. yo bebi del carton.
Kartondan yapılmış anti madde.
Anti-materia en carton.
Bu insana bütün malını mülkünü toplayıp bir at arabasına koyup onu yavaşça ve hüzün içinde yanan köyünden uzaklaştırma isteği vermiyor mu?
No te dan ganas de poner todas tus posesiones en una caja de carton. Y jalarlas despacio y tristemente De tu pueblo que se quema?
Dinlenme odasında, buzdolabının yanında, pembe kutular içerisinde bekliyorlar.
En el comedor, al lado del refrigerador, la caja de carton rosada esperando.
Ayrıca kartondan çocuk yapmaya gerek bile duymadık.
Y no necesitamos ningun chico de carton.
Sidney Carton'da oynamıyorsun.
No está interpretando a un personaje de Dickens.
Ateş ettiğim tüm karton insanlar için kafamda makul bir şüphe oluşmuştu.
Para todas esas personas de carton que dispare.
Phoenixville'den Jay'e kulak verelim Boomer ve Carton'ın hayranlarından biri.
Vamos con Jay en Phoenixville, "Con los admiradores" con Boomer y Carton.
Rusya'ya gönderip bir karton sigaraya ve..... bir çift Levis'a satarlar.
Ellos lo llevan a Rusia y lo venden por un carton de cigarrillos. y un par de Levi's!
Madem öyle, al sana bir kutu sigara!
Entonces aqui tienen un carton entero de cigarrillos!
Kartondan demek istedin.
quieres decir del carton.
Sydney Carton da ağlar, Heathcliff de.
Sydney Carton llora. Y Heathcliff también.
Canton garip cesetler konusunda merkezi bir yer olmuş.
Bien, Carton resulta una especie de punto caliente para extraños cuerpos muertos.
Selam, Carton değil mi?
Hola. ¿ Carlton, verdad?
İki Şehrin Hikayesi'ni bitirdiğinizi bildiğime göre Sydney Carton'ın ölümünden bahsedelim.
Así que ahora que sé que tienes todo terminó en un cuento de dos ciudades, vamos a hablar de La muerte de Sydney Carton.
Sydney Carton'ın ölümü, Fallon'ın dediği gibi, bencilce değildi.
La muerte de Sydney Carton es, como dijo Fallon, un acto desinteresado.
Sana O.J. Carton getirdim.
Te he traído zumo de naranja.
Çünkü onu öldürmek demek hiçbir zaman parayı alamamak demek. # THE MILK CARTON KIDS - PROMISED LANDS #
Porque matarlo significa que nunca conseguiré el dinero.