Castor traducir español
1,069 traducción paralela
Kunduz, hala kımıldayan yiğit var mı?
Oye, Castor, ¿ algún guerrero todavía se mueve?
Eğer ekolojik baskı grubu daha önce canınızı böyle sıksaydı.. .. oralarda bu şekilde konuşabilir miydiniz?
¿ Habría hablado con la misma autoridad si el grupo ecológico de presión le hubiera roído como un castor?
- St. Louis'de kunduz kürkü kaça gidiyor?
- ¿ A cuánto está el castor en St. Louis? .
Kürk ticareti yine canlanır.
La piel de castor volverá a ser valiosa.
Canın cehenneme Fontenelle. Bu kürkün 3 dolardan çok fazla ettiğini biliyorsun.
Maldita sea, Fontenelle, sabes que este castor vale más de tres dólares.
Bizonların kunduzlardan çok para getireceği günü göreceğimi sanmazdım.
Nunca pensé que un día un búfalo diera más que un castor.
Seneye tek bir kunduz satamayabilirsiniz.
El año próximo, tal vez no podrán vender ningún castor.
Artık kunduz kürkünden şapka yapmıyorlar Bill.
Ya no los hacen con castor, Bill.
- Kunduzun yıldızı yine parlayacak Henry.
- El castor volverá a usarse, Henry.
Kunduzu kendi çocuğu gibi bilir.
Conoce al castor como a sus propios hijos.
Bazıları kürk işi sona erdi, kunduz kürkü işi bir daha canlanmaz diyor.
Dicen que se dejará de usar la piel, que el castor no volverá a servir.
Kunduzlar gitti.
El castor se ha ido.
Ben, Castor'u kıskanmıyorum.
Yo, yo no estoy celoso de Castor.
Bay Burger, oğlum Castor,
El señor Wimpy, mi hijo Castor,
Bu Castor'un favori rengi.
Este es el color favorito de Castor.
Sen ve Castor.
Oh, tú y Castor.
Evet... işte orada, işte orada Castor.
Si... justo allí, justo allí es Castor.
Castor!
¡ Castor!
Castor, eve gidiyoruz, şimdi.
Castor, nos vamos a casa ya.
Castor, çık oradan!
Castor, ¡ sal de ahí!
Oyl'u göster, Castor!
¡ Dale duro, Castor!
Sen Castor'sun, Custer değil.
Tu nombre es Castor, no Custer.
Kızdırma onu, Castor.
No lo hagas enojar, Castor.
Castor, burada ne yapıyorsun?
Oh, Castor, ¿ qué estás haciendo aquí?
Merak etme, Castor.
No te preocupes, Castor.
Buradaki Monsenyör Castor yağlarını tavsiye ediyor..... ve Monsenyör'ü dinle Thomas.
Monseñor recomienda aceite de ricino. Hazle caso a monseñor, Thomas.
Belki kunduz postu ticareti yapabiliriz.
Quizá podremos salir si les ofrecemos pieles de castor.
Burası Kızıl Kunduz, bir şehir görmüyoruz efendim.
Aquí Castor Rojo, no vemos la ciudad.
Sıradan bir adam için iyi, ama böyle yüksek düzeyli birine uymaz.
Bueno para el castor, pero no es el territorio de un magnate.
Dağcı ya da balıkçı ya da yaban domuzu peşinde bir avcı olmanız fark etmez Tuf'N Uff modelini bu zorluklar için tasarladık.
PELUQUINES QUE SACUDIERON AL MUNDO Ya sea un campista o un pescador o un cazador buscando un castor salvaje le tenemos un Resiste y Más que es suficientemente resistente.
Bir kunduzun üzerinden atladı.
El rodeo un castor
Bu kunduz.
Castor.
- Kunduz.
- Castor.
İnsanlarla konuşacağız ve senin ağzında kürk var.
Vamos a hablarle a la gente y tú tendrás piel de castor en los dientes.
Bilirsin annelerimiz bize hintyağını portakal suyu ile verirdi.
¿ Sabías que las madres ponen el aceite de castor dentro del jugo de naranja?
- Bu bir kunduz.
- Un castor.
- Kunduzun mu?
- ¿ Al castor?
Sana yardımcı olmak isterdim ama ne yazık ki dişçi değilim.
Me gustaría ayudar al castor, pero no soy dentista.
Dağsıçanı sözü.
- Palabra de castor.
Grey Beaver'i görmeye geldik.
Venimos a ver a Castor Gris.
Jack bu Beaver.
Jack, él es Castor Gris.
Onu Beaver olarak sevdiniz. Ve ben de onu sadece Beaver olarak görüyorum.
Lo amaràn como al castor,... y ahora, supongo, eh, que como el nuevo castor.
Bütün gün Beaver'la çalışıp akşam da senin yanına geleceğim.
Trabajar todo el día con el castor, y luego llegar a casa, y estar contigo.
Hayır, ben hala Beaver'ım.
No, yo no era,... ... ¡ Yo soy el castor!
Bay Beaver.
¿ Señor Castor?
Beave!
Castor.
Ben bir Beaver başlığı takıp marketlerde boy göstererek acınası bir para kazanıyor olabilirim.
Pueda ser que yo me ganè una vida patética,.. .. poniéndome una gorra de castor,.. ... y apareciendo en supermercados.
Ben Beaver'dım.
Yo era el castor.
Hadi, Castor.
Vamos, Castor.
Kunduz gibiyim...
Me siento como un castor en celo.
Sonra görüşürüz, testis kafa kunduz.
Te veo despues castor cabeza de testiculo!