English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ C ] / Cinco

Cinco traducir español

65,051 traducción paralela
Ülkeyi ele geçirme ve radikal halifeliği tekrar getirme niyetlerinin olduğunu belirten isyancılar ayrıca, 5 yıl önce hükümet tarafından yakalanan liderleri Abu Ramal'ı da kurtarma konusunda kararlı.
Los rebeldes, que tienen la intención de tomar el país y establecer un califato radical, también están empeñados en liberar a su líder, Abu Ramal, que fue capturado por el gobierno hace cinco años.
Beşinci bloğu aç.
Abre el bloque cinco.
Daha Meggy'den yeni ayrıldın ama şimdiden başka bir kıza hediyelik takı mı alıyorsun?
¿ Hace solo cinco minutos que rompiste con Meggy, y ya estás comprándole joyas a otra chica?
Beş dakikadır ilk okulda gibiyiz.
Hemos vuelto a la universidad hace cinco minutos.
Sylvia Mahoney bir laboratuvardan DNA analizi istedi. Wes'in ölümünden beş gün önce.
Sylvia Mahoney envió un análisis de ADN a un laboratorio cinco días antes de la muerte de Wes.
Bir, iki, üç, dört, beş.
Uno, dos, tres, cuatro, cinco.
Beş litre, 7 vites, V10.
Cinco litros a los cien, siete marchas, motor V10.
Yani beş yaşında, elimde Güzel ve Çirkin battaniyesiyle birlikte polisler beni evime geri götürdü.
Y a los cinco años, con mi bolsa de dormir favorita, fui escoltada por la policía hasta mi casa.
- Beş dakika verir misin?
- Dame cinco minutos.
- Havaalani 5 mil uzaklikta.
Está a cinco kilómetros.
5 dakika daha bekleyelim.
Esperamos cinco minutos más.
Sanırım orada 5 milyon dolar değerinde fentanil var.
Supongo que tenéis como cinco millones de pavos en fentanilo.
Kapıdaki adam, araçlar buraya geldikten 5 dakika sonra ayrıldılar dedi.
El tipo de la puerta dijo que los vehículos se separaron cinco minutos después de llegar.
Beş dakika mı?
¿ Cinco minutos?
Beş yıldızlı otel sayısında da şehirler arasında zirvedeler.
Y tienen más hoteles de cinco estrellas que cualquier otra ciudad.
Kırmızı beşi yukarı alabilirsin.
Puedes subir el cinco rojo.
En fazla beş dakikada yemeğini bitirdi, sonra da çıkıp gitti.
Terminó su comida en cinco minutos y se largó.
5 yaşlarında falanım. O zamanlar caddedeki milyoncunun yanında vaaz veren evsiz bir adam vardı.
Tenía, no sé, unos cinco años y había un indigente predicando en la calle junto a la tienda Todo por un Dólar.
Beş, altı insan falan vardı.
Había unas personas ahí, quizá unas cinco o seis y él hablaba y hablaba.
5 yaşındayım ya, gittim adamın yanına dedim ki "Ağabeyimi nereden tanıyorsun?"
Cielos, y yo, a mis cinco años, me acerqué a él... y le dije : " ¿ De dónde conoce a mi hermano?
Saat 5'te.
A las cinco de la tarde.
İki, bir, beş.
Dos, uno, cinco.
Beş dakika mola.
Vale, corten. Y que todo el mundo se tome cinco minutos de descanso.
Beş dakikadan fazla durma.
No tardes más de cinco minutos.
Lennon beş yaşındayken, öğretmeni ondan büyüyünce ne olmak istediğini yazmasını istemiş.
Cuando Lennon tenía cinco años, su maestra le pidió que escribiera lo que quería ser cuando fuera grande.
Cehennemde geçirdiğim beş yıldan sonra evime tek bir amaçla döndüm...
Luego de cinco años en el infierno, regresé a casa con un solo objetivo :
Cehennemde 5 yıl geçirdim. Sonus'un teşkilatında gizli görevdeyken olanlardan veya polis olduğunu öğrenince sana yaptıklarından farklı değil.
Pasé cinco años en el infierno, similar a lo que te pasó a ti cuando estabas encubierta en la organización de Sonus.
Oğlum 5 senedir ölü.
Mi hijo ha estado muerto desde hace cinco años.
Üç ila beş yaşında değil, dokuz yaşındayım!
Es de tres a cinco y tengo nueve.
Temizlediler ama beş saat boyunca köpek boku cehenneminde yaşadım.
Lo limpiaron, pero estuve cinco horas en un infierno de mierda de perro.
Bence beş ila yedi milyon arasıdır.
Yo creo que entre cinco y siete millones.
Beş...
Cinco...
Yıl boyu beş seçmeye çağrıldım.
Unas cinco pruebas en el año.
- Beş dakika yeter.
- Serán cinco minutos.
Sanırım siz beş tane Melanie yetiştiriyorsunuz.
Creo que tú estás criando cinco Melanies.
Ya da, şansınızı denersiniz ve Hakim yetişkin olduğunu kabul eder, 5 yıl hapishanede kalma durumu söz konusu olabilir ve kalıcı bir sabıkan olur.
O, si nos arriesgamos, y el juez acepta juzgarte como adulta... podrías estar enfrentándote a cinco años en prisión y un registro permanente.
Maksimum 8 aya karşılık minimum 5 yıl olasılığı mı?
¿ Ocho meses máximo contra cinco años mínimo?
Beş tane daha okuma kağıdı var. İşte başlıyoruz.
Cinco paquetes de tarjetas nos esperan.
Beş yıldan bahsediyor.
Puede que le den hasta cinco años.
Evde beş tane ergen çocuğum var, hepsi birer baş belası.
Tengo cinco adolescentes en casa, todos son un dolor de cabeza.
Cehennemde geçirdiğim beş yıldan sonra evime tek bir amaçla döndüm... Şehrimi kurtarmak.
Después de cinco años en el infierno, he vuelto a casa con un solo objetivo... salvar mi ciudad.
Beş Yıl Önce Burada ne işimiz var?
- HACE CINCO AÑOS - ¿ Qué estamos haciendo aquí?
Yüzünün neye benzeyeceğine karar vermen için 5 dakikan kaldı.
¡ Tienes cinco minutos para decidir qué pinta quieres que tenga tu cara!
Cehennemde geçirdiğim beş yıldan sonra evime tek bir amaçla döndüm... Şehrimi kurtarmak.
Después de cinco años en el infierno, regresé a casa con solo un objetivo... salvar mi ciudad.
Belediye binasının 5 sokaklık çevresi kontrol altına alınsın.
Bloquea cinco cuadras alrededor del ayuntamiento.
5 ölü, 24 yaralı, 8 kişinin de durumu kritik.
Hay cinco muertos, 24 heridos y ocho en condición crítica.
Son 10 dakikadır, aynı adam boş sedyeyle 5 sefer tur attı orada.
En los últimos 20 minutos, he visto pasar unas cinco veces al mismo camillero con una camilla vacía.
Chapman, beş dakika içinde tüm SSB'yi toplantı odasında istiyorum.
Chapman, quiero a toda la Unidad Anticrimen en la sala de conferencias en cinco minutos.
Cehennemde geçirdiğim beş yıldan sonra evime tek bir amaçla döndüm...
Después de cinco años en el infierno, regresé a casa con solo un objetivo...
Buradaki ana meseleyi gözden kaçırmış olabilirim. Siz hayatımı kurtardınız. 5 ay öncesinde böyle bir şeyin olabileceği aklıma dahi gelmezdi.
Tal vez me haya enterrado con esto, pero todos ustedes salvaron mi vida y hace cinco meses no hubiera creído que eso era posible.
Birlikte yaptığımız iş 5 sene önce sona erdi.
Nuestros asuntos juntos concluyeron hace ya cinco años. No.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]