English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ C ] / Coffey

Coffey traducir español

78 traducción paralela
Evet, bayanlar baylar, yargıç Coffey'in okuduğu jüri kararını duydunuz.
Así que damas y caballeros, han oído el veredicto tal cual Io leyó el juez Coffey.
Bu, Yüzbaşı Coffey.
Este es el Teniente Coffey.
Coffey, onlar füze kapakları değil mi?
Coffey, ¿ Son los compartimentos de misiles? - Esos son.
Bu 192 savaş başlığı demek, Coffey.
Eso es 192 cabezas, Coffey.
Neredeyiz, Coffey?
¿ Dónde estamos, Coffey?
Coffey ona bir Rus sualtı aracı demek istiyorsa, tamam.
Coffey lo llama sumergible ruso, bien.
Acele et. Coffey Flatbed'i aldı.
¡ Coffee se va en la Plancha!
Coffey!
¡ Coffey!
- Sence Coffey bir hisse güvenip hareket eder mi?
¿ Tú te crees que Coffey anda con eso?
Coffey bakınca Rusları görür.
Coffey ve el océano lleno de rusos.
- Coffey, seni orospu çocuğu!
- ¡ Coffey, hijo de...!
Coffey'e burada hiç Rus olmadığını kanıtlarsak belki de o ateşleme düğmesinden elini çeker.
Si podemos probarle a Coffey que los que están abajo no son rusos puede que se calme un poco.
Şimdiye kadar kimse o kadar derine inemedi. Umarım bizi Coffey ile aynı kefeye koymazlar.
- Seguro, espero que no juzguen el resto de nosotros por él,
- Coffey?
- Coffey.
Ne yaptığını bir kez daha düşün, olmaz mı?
- Coffey. Vamos. Nada más piensa en lo que estás haciendo, ¿ sí?
Coffey...
Coffey...
Coffey, dinle.
Coffey, escucha.
O yıl hayatımın en kötü idrar yolu iltihabını yaşadım. Ayrıca aynı yıl John Coffey ve iki ölü kızın yılıydı.
Ese año tuve la peor infección urinaria de mi vida y fue fue también el año de John Coffey y las dos niñas muertas.
Adın John Coffey.
¿ Te llamas John Coffey?
Şu anda işim var, John Coffey.
Tengo cosas de qué ocuparme, John Coffey.
iyi bir zaman değil, John Coffey. Hiç iyi bir zaman değil.
No es buen momento, John Coffey de verdad que no.
Ne istiyorsun, John Coffey?
¿ Qué quieres, John Coffey?
John Coffey, Edgecomb'u öldürüyor!
¡ John Coffey está matando aljefe Edgecomb!
Gardiyan Howell! Gardiyan Stanton!
¡ John Coffey está matando al jefe Edgecomb!
John Coffey.
John Coffey.
Coffey.
Coffey.
Coffey gibi bir dev bile gittiği yerde fark edilmez.
Hasta un gigante como Coffey no resaltaría en todas partes.
Aynı şey John Coffey için de geçerli.
Pasó lo mismo con John Coffey.
Coffey suçlu mu?
¿ Es Coffey culpable?
Bu durumda John Coffey'i kadına götüreceğiz.
Entonces hablas de llevar a John Coffey a donde ella.
Unutmayalım, John Coffey bir katil.
Y no olvidemos que John Coffey es un asesino.
lşıklar sönünce Coffey'in öfkelendiğini deli gömleği giydirip, hücreye attığımızı.
Coffey se trastornó después de apagar las luces así que lo encerramos en el cuarto de reclusión.
John Coffey.
John Coffey, señora.
Evet, John Coffey?
¿ Sí, John Coffey?
Bunu almanı istiyorum, Bay Coffey.
Quiero que lo tenga, Sr. Coffey.
Yani Coffey'in masum olduğunu.
Quiero decir, que Coffey es inocente.
John Coffey eyalet yasaları uyarınca sen ölene dek vücudundan elektrik geçirilecek.
John Coffey ahora pasará electricidad por su cuerpo hasta que haya muerto de acuerdo con la ley estatal.
John Coffey, Yeşil Yol'a geldiğinde 44'tüm.
Tenía 44 el año que John Coffey recorrió la Milla Verde.
Benim cezam John Coffey'in idamına izin verdiğim için.
Es mi castigo por dejar a John Coffey montar en relámpago.
Doktor Coffey ne kadar araştırma yapmış olsa da bu soruya kesin cevap veremez.
Sin importar cuánto investigó el Dr. Coffey no puede contestar con certeza esa pregunta.
Gen anormallikleri ırsi midir?
¿ Las mutaciones genéticas son hereditarias, Dr. Coffey?
Dr. Coffey davranışların ırsi olarak geçişini ispatlamadı.
El Dr. Coffey no ha demostrado ningún comportamiento heredado.
DRD2 AL ALLELE geni hasarlı olan herkes tecavüzcü müdür?
¿ Todas las personas con alelo DRD2 A1 defectuoso son violadores, Dr. Coffey?
Sanırım sizin çiftlik kovboyu, Bay Coffey.
Creo que es su peón, Sr. Coffey.
Coffey, Allah'ın belası, piknik yapıyordum.
Coffey, maldita sea, estaba de picnic.
Adım Fergus Coffey.
Soy Fergus Coffey.
Ve bize yerdiğin boku Coffey ona yedirdiyse yemeden önceki kadar mutlu değildir.
Y si Coffey le dio la misma mierda que nos preparó tu cocinero, no está más feliz de lo que lo estaba antes de comer.
Hey, Coffey.
Coffey.
Coffey... Haydi, Coffey.
- Linds...
John Coffey, bir jüri tarafından idama mahkum edildin.
John Coffey, lo han condenado a morir en la silla eléctrica.
Coffey. Zenci misin?
¿ Eres negro?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]