Compare traducir español
410 traducción paralela
Beni onunla kıyaslamayın.
No me compare con ella.
Ayakkabını şu ayak izleriyle karşılaştırmamızın bir sakıncası var mı?
¿ Le importa que compare sus zapatos con esas huellas?
Beni Pavlova'yla kıyaslamanızı beklemiyorum.
No espero que se me compare con Pavlova.
Fransa bayrağını boğa güreşi pelerinine benzetmenizden hoşlanmadım.
No compare la bandera de Francia con el capote de un torero.
Bizi karşılaştırma.
No me compare con usted.
Umarım tüm insanları, bu vandallar gibi ahlaksız olmakla itham etmiyorsunuzdur.
Espero que usted no compare la humanidad con una banda de delincuentes.
"İdeal meme için, Venus de Milo'ı örnek alın." "Memesi kollarının arasındaki... "... yatay doğrultudan 1 cm aşağıda duruyor. "
Compare la figura ideal... con la Venus de Milo... tiene su pezón situado en una línea horizontal... que pasa un centímetro por encima de la mitad del brazo.
Şimdi bu 475'ten 500'e kadar olan sırayı İncil'in ilk sırası ile karşılaştır.
Compare las progresiones de 475 a 500... con la primera serie de números.
Bay Sulu, Enterprise'ın hızını bu göktaşı gemisine göre ayarla.
Sr. Sulu, compare la velocidad de la Enterprise y de la nave asteroide.
Enterprise'ın şu anki durumunu, ideal durumuyla karşılaştıracağım.
Compare la condición actual de la nave con su condición ideal.
Saf hayalgücüyle karşılaştırılabilecek bir hayat yok biliyorum.
Ninguna vida conozco yo Que se compare con la pura imaginación
Saf hayalgücüyle karşılaştırılabilecek bir hayat yok biliyorum
No hay vida que yo conozca Que se compare con pura imaginación
Ellerindeki iki mermiyi Balistiğe inecelettirin ve beni arayın, anladınız mı?
Que Balística compare la pistola con las dos balas que tienen y luego me llamen. ¿ De acuerdo?
Bu hafta sonu yaşadığın deneyimi hayatındaki başka anılarla karşılaştır, sevgili Milo.
Compare su experiencia de este fin de semana con cualquier otro momento de su vida.
Şimdi şu iki kafatası arasındaki farka dikkat edin.
Veamos... Compare la diferencia entre estos dos cráneos.
Kendini askerlerle kıyaslama.
No se compare a sí mismo con un soldado.
- Kendini askerlerle kıyaslama.
- No se compare con un soldado.
Asıl fotoğrafı getirin ve karşılaştırın.
Traiga el original y compare.
Meziyetiniz bir aygıra benzetiliyor ve bazen de daha az soylu hayvanlara.
aunque a veces se os compare con un animal menos noble.
Şimdi senden istediğim, bizim fotoğraflarla seninkileri karşılaştırman. Burada ve burada.
Quiero que compare sus fotografías a las nuestras en este caso y en este caso.
Bu basit suçun kayıtlarımla mukayese edilmesini rica ediyorum. Sadece Nasyonal sosyalizmin Polonya'lı bir sempatizanı olarak değil... yahudilerle yapılan bu kutsal savaşta aktif bir kampanyacı olarak.
Sólo pido que mi infracción se compare con mis antecedentes... no sólo como una polaca simpatizante del Socialismo Nacional... sino como una militante en la guerra sagrada contra los judíos.
Ses kaydını çıkarıp Warren Stacey'in kaydıyla karşılaştırsın.
Pídele que imprima la voz y la compare con la que tenemos de Warren Stacey.
Şey, onu gazete kupürleriyle karşılaştırdığımda, efendim,
Bueno, cuando lo compare con los recortes de periodico, señor,
Yaşlı olabilirim, senin de tekrarlamaktan zevk aldığın gibi, gene de hala dengim olabilecek bir savaşçı tanımıyorum.
Podré ser un anciano como tú dices pero nunca conocí a un guerrero que se compare conmigo.
Öyle olsa bile, sizden de bunun hakkında bir şey duymadım.
Y el resto, no habéis soltado prenda sobre nuestro compare urbano.
İngiltere'de buna uyan sadece bir tane biliyorum.
Sólo conozco uno en Inglaterra que se le compare.
Balistik Nilsen'le karşılaştırsın.
Que Balística lo compare con la bala que mató a Nilsen.
Kendimi Brando'yla kıyasladığımdan değil.
No que me compare a mí mismo Con Brando.
Bir şey ile kıyaslamak istiyorsanız, anlamlı olsun.
Si usted quiere hacer una comparación, compare... con algo que tenga sentido.
Onu Hugh'nun anatomisi üzerinde öğrendiklerimizle karşılaştır.
Compare las diferencias con lo que aprendimos de Hugh.
Trikorder ile daha önce yaptığım taramayı şimdikiyle karşılaştırdım.
He hecho que el tricorder compare el bioescáner de antes y el de ahora.
Albay, şunları karşılaştır.
Coronel, compare las dos voces.
Bizim listemizi kendi Biotest listenizle karşılaştırın.
Compare nuestra lista con la de Biotest.
İyi biliyorum diyemem. Çünkü onunla değer yarışına girmiş olurum.
No me atrevo a confesarlo, a menos que me compare con su excelencia.
Git de bak bulanmamış gözlerle Karşılaştır sevgilini sana göstereceklerimle : Kuğunun karga olduğunu o zaman göreceksin.
Id pues allá, y que el ojo imparcial compare su rostro con otros que os mostraré de modo que os hará pensar que vuestro cisne es un cuervo.
Bajorya'nın üzerinde son bombalama ile bu saldırıyı karşılaştırın.
Compare este ataque con recientes atentados en Bajor.
Yakalanmanız halinde herhangi bir direniş göstermeyin
En caso de detención, no compare ninguna resistencia.
- El yazısını buldum ve Dreyfus'un suçlu bulunduğu belge ile kıyasladım.
- Obtuve una muestra de su escritura. La comparé con la del bordereau que causó la condena de Dreyfus.
Esterhazy'nin mektubunu bordro ile karşılaştırdım.
Obtuve una carta de Esterhazy y la comparé con el bordereau.
Sana Paris'te en cici elbiseleri alacağım.
Te comparé la ropa más hermosa de París.
Ve Robin Hood benzetmesini ben yaptım.
Y le comparé con Robin Hood.
Onları Collins'in Kartal uçuşlarıyla karşılaştır.
Quiero que revise toda la información grabada en el entrenamiento de los astronautas y que la compare con los vuelos que hacía Collins.
- Yaklaşık yirmi yıl aptalca yaşamaya devam ettim, seni diğerleriyle kıyaslayarak
Pero seguí viviendo tontamente, y durante casi 20 años comparé a todos los hombres con vos y ninguno os alcanzaba.
- Sana pırlanta yüzük alacağım.
- Te comparé el anillo de diamantes.
Sakın onu benimle kıyaslama.
Nunca me comparé con ella
Bu odanın ölçütlerini aşağıdakilerle karşılaştırdığımda şömine duvarının göstermelik olduğu sonucuna vardım.
Cuando comparé las proporciones de esta habitación... con las del piso de abajo, que la pared del hogar era falsa.
-... dondurmanın üstünde bulduğumuz Alf'in tüyüyle karşılaştırdım.
Y la comparé con el pelo de Alf, Que saqué del helado.
Sanıkların seslerini kaydedip bir oskiloskop ile, bandakilerle kıyasladım.
Saqué muestras de los sospechosos y las comparé con la cinta en un osciloscopio.
Işınlayıcıyı kullanan son kişiden örnekler aldım... ve şu anda bulunduğumuz zamana ait hücre fonksiyonlarıyla karşılaştırdım.
Tomé el registro de la última persona que usó el transportador y comparé las funciones celulares de antes con las de ahora.
Aslında bu sesi herhangi bir müzikal sesle karşılaştırdım.
De hecho, comparé esto con todos los sonidos musicales.
Karşılaştırdım.
Las comparé.