Compton traducir español
469 traducción paralela
Taşıt B, Atlantik ve Compton'ın köşesinde. Sinyal açısı, 244 derece.
Auto B en Atlantic y Compton, registrando 244 grados.
Teğmen Compton, hanımefendi.
- Teniente Compton. - ¿ Cómo está?
Eğer bela arıyorsan Compton, şimdi sırası değil.
Si quiere dar problemas, Compton, no es momento.
Compton!
Compton.
- Compton!
- Y, Compton.
- Hiç mertçe değil! Üzgünüm hanımefendi. Compton'ı canlı gören son kişi kimdi?
Disculpe, me ayudará a saber quién fue el último en ver a Compton con vida.
Onu canlı gören son kişi...
La última persona que vio a Compton...
- Compton'ın düşmanı var mıydı?
¿ Compton tenía algún enemigo conocido? - No creo.
Compton, Shirley'e hep kur yapıyordu...
Era porque Compton siempre estaba intentando ligar con Shirley.
Sanırım Bay Ffolly Hardwicke sefil Compton'ın ve yanlış yönlendirilen gençlerin alçakça eylemlerini öğrendi.
Supongo que fueron las nefastas actividades del miserable Compton y sus amigos lo que descubrió Ffolly-Hardwicke.
Yani Compton, Ffolly Hardwicke'i susturdu.
- ¿ Compton calló a Ffolly-Hardwicke?
Peki Compton'ı kim öldürdü?
Bueno, ¿ y entonces quién mató a Compton? - Bueno...
Compton, susması için Ffolly Hardwicke'i öldürdü.
Compton mató a Ffolly-Hardwicke para obtener su silencio.
Compton'ın suç ortağı da onu ganimet için öldürdü.
Su cómplice lo mató a él para obtener el botín. Dos asesinos.
Aa! Compton'ın suç ortağı, suçu birlikte işlediği kişiyi daha gizli şekilde yok ederdi.
El cómplice de Compton habría elegido una forma más discreta de librarse de su compañero de fatigas.
Ffolly Hardwicke ve Compton'ı o öldürdü.
Que mató a Ffolly-Hardwicke y a Compton por un motivo que aún desconocemos.
Compton'ın sandığında bu zarfı buldum ve buharla açılmıştı.
Encontré este sobre en el cofre de Compton. Ha sido abierto con vapor.
Compton, mütevelli heyetiyle yazışmaları niye açmak istesin?
¿ Por qué querría Compton interceptar un comunicado a los miembros?
Bu rakamların arkasında, bir tür hesap var, Compton yapmıştır, burada 33 sayısı görülüyor.
En el reverso, estas cifras. Algún tipo de cálculo probablemente de Compton. Pero mire aquí el número treinta y tres.
Compton, suç ortağı tarafından öldürüldü.
Ya lo estamos persiguiendo.
Kızın, ganimeti Compton'ın kamarasından alan suç ortağı olduğunu kabul ediyorum ama bence Humbert da işin içinde.
La chica debe haber sido la cómplice. Ella debió llevarse el botín del camarote del capitán. Pero aún creo que Humbert está mezclado.
Belki de ona bilerek yanaşmış olabilir, bu şekilde o evlere giriş imkanına sahip olacak ve gerçek aşkı olan Compton'ı izleyebilecekti.
Bueno, puede ser que se acercara a él deliberadamente para ganarse la "entrée" en estas casas para, como diría usted, reconocer el terreno para su verdadero amante Compton.
Ölümünden sonra Compton'ın kamarasında bu zarfı buldum.
Encontré este sobre en el camarote de Compton tras su muerte.
Compton da öyle ve böylece suç listesine şantajı da ekledi.
Y también Compton que añadió el chantaje a su lista de crímenes.
Şimdi Compton'un yerinden çıkıyorum.
Wood a radio. Estoy yéndome de Compton's.
Compton!
¡ Compton!
Compton da yok.
Ni Compton tampoco.
Compton'a ne olduysa, diğerlerini etkilemedi.
Lo que le pasó a Compton no ha afectado a nadie más.
Compton'ın kayboluşuyla bunun arasında bir bağlantı var mı?
¿ Hay alguna relación entre esto y la desaparición de Compton?
- Compton. Seni hızlandırdılar.
- Compton, ¿ le han acelerado?
Pekala, Compton.
Está bien, Compton.
Compton'la mücadelende, onun bazı hücreleri zarar gördü.
Cuando se peleó con Compton, dañó algunas de sus células.
Başkalarını da kendi hız seviyelerine çıkarabiliyorlar. Compton ve bana yaptıkları gibi.
Pueden acelerar a otros hasta su nivel, como a Compton y a mí.
Compton, tükenmişti.
Compton ha muerto.
- Tıpkı Compton'ın olduğu gibi.
- Como a Compton.
- Compton?
- Compton.
Compton gibi.
lgual que Compton.
Merhaba, ben Denis Compton.
Hola. Soy Denis Compton.
Siz Tuğamiral Sör Dudley Compton musunuz?
- ¿ Es Vd. el almirante Compton?
Kimin hatası bu duvar gibi sağır karı... Dennis Compton'un mu?
¿ Pues de quién, estúpida, de Manolo Santana?
Compton'dan bir talihlimiz var!
¡ Tenemos a un ganador en Compton!
Evet, Bay Compton.
- Sí, Sr. Compton.
Bay Compton, kurul endişelerini tekrardan dile getirmemi istedi.
Sr. Compton, el Consejo está muy preocupado una vez mas.
Bizi Compton'da dolaştırıyorsun.
Andar paseando por Compton.
- Compton'dan.
- De Compton.
Evet... pekala, son zamanlarda Compton'la pek geçinemediğimiz doğru.
Sí, bueno. De acuerdo, es... Es...
- Evet.
La persona que entró en el camarote de Compton cuando entré yo.
Compton'ın kamarasına gizlice girdiğimde oraya gizlice giren kişi gemici sandığını ve içindekileri biliyordu.
Esa persona obviamente conocía el cofre y su contenido.
Bunu düşüneceğinizi tahmin ettim.
Compton fue asesinado por su cómplice. Creí que pensaría eso.
- Evet, Bay Compton.
. - Sí, Sr. Compton.
Evet, Bay Compton.
Sí, Sr. Compton.