Cone traducir español
54 traducción paralela
Pine Cone Bilgisayar dünyasına hoşgeldiniz!
Bienvenido al mundo de las computadoras de Pine Cone.
Şu gözlerin güzelli... Ta!
Los ojos del cone... ¡ Ta!
Cone.
Cone.
Selam, Cone.
¿ Qué hay, Cone?
İyi günler Bayanlar, baylar. Foote, Cone ve Belding'den konuşmacımız Bay Daniel Miller'a hoş geldin diyelim.
Por favor, demos la bienvenida a Daniel Miller, nuestro orador de Foote, Cone Belding.
Bu dondurmacının adının Cone ( dondurma külahı ) olması gibi bir şey.
Eso es como si un vendedor de helados se llamase Barquillo.
Atıcı olarak Cone mu?
¿ Teniendo a Cone de pitcher?
Atıcı olarak Cone olsa bile mi?
¿ Aún apostando a Cone como pitcher?
Cone, atış için işareti bekliyor.
Coner lidera por el costado.
Beyzbol finalleri tarihinin bu en muhteşem geri dönüşünü tamamlayabilmek için Cone'un bir atışa daha ihtiyacı var.
Ahora David Cone necesita otro strike más. ... para completar la más emocionante remontada de la historia.
Bütün kâr Mackay Pine Cone...
Las ganancias son para el fondo de caridad.
- Evet. Ally, Whipper Cone geldi.
Whipper no encuentra a Richard.
Saygıdeğer Hakim Cone başkanlık ediyor.
La honorable juez Cone preside.
Whipper.
- Juez Cone.
Yargıç Cone, Sayın Yargıç, mahkemeler her zaman evlilikleri irdelemiştir.
Juez Cone, Señoría, la Corte se mete en eso todo el tiempo.
Özellikle bu odanın, tarihte önemli bir yeri vardır. Yargıç Cone.
Esta sala en particular tiene mucha historia.
Oxycodone : Fukara eroini.
Oxy cone, una heroína casera.
Hıristiyan bir milletiz Bay Cone.
Somos una nación cristiana, Sr. Cone.
Biyolojik anne ve babanız Bay ve Bayan Cohen.
Sus padres biológicos son el Sr. Y la Sra. Cone.
Cone'lar anne babanız değilmiş.
Los Cone no son sus padres.
Konforlu Külahlar Moteli'nde haritamız var.
Tengo un mapa en el hotel Cozy Cone.
- Konforlu Külah'ta kalmak ister misin?
- No quieres parar en el Cozy Cone?
- Evet, Konforlu Külah.
- Si, el Cozy Cone.
- Külahta konfor, ha? - Yapm...
- Te acomodarás en el Cone, eh?
Ana kampa geri döndüğümde gidip düştükten sonra beni geride bırakan tırmanıcı dostumu buldum ve ona dedim ki : "Cone Chung, sen doğru olan şeyi yaptın."
Cuando regresé al campamento base, encontré a mi compañera, la que me soltó cuando me caí. Y le dije : "Connie Chung, hiciste lo correcto".
Üst kattaki Yargıç Cone, Lee ile California davasını yönetti. Aynı anlaşma yapıldı.
El juez Cone, fiscal en jefe, le da el mismo trato que a California versus Lee.
Cone Kalesi reklamı, çekim bir.
Anuncio Castillo de Cucurucho, toma uno.
Biz Cone kalesi külahlarıyız
Somos cucuruchos Castillos de Cucurucho.
Cone kalesi yöneticileri olarak Merlin Kardeşler sihir akademisi öğrencilerinin hazırladığı bu ilk şova sponsor olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyoruz.
La Fabrica de Castillos de Cucurucho, fabricantes de los cucuruchos que te hacen sollozar se enorgullece de patrocinar el primer espectáculo de los alumnos de la Academia de Magia de los Hermanos Merlín.
- Snoopy Kar-şeker Makinesi.
- Una Máquina Snoopy Sno-cone.
Sanırım, Foote Cone, Ted Bates, D'arcy.
Bueno, parece que Foote Cone, Ted Bates, D'arcy.
Komiser, Bay Dunn'ın DNA'sı şimdiden gösteriyor ki...
Teniente, el ADN del Sr. Dunn ya mostró una cone...
Hasta falan değil, durumdan faydalanıyor çünkü ona arkadaşınmış gibi davranıyorsun.
No está enferma, solo se aprovecha porque eres demasiado amable cone ella. Trabaja para nosotras.
Lahananın tepe çiceğidir. Büyük mavi-yeşil yaprakları ve parlak sarı yaprakları olan 1.80 cm'lik bir bitki.
El "cabbage leaf cone flower" una planta grande de hojas verdes azuladas y flores amarillas.
King Cone o.
Es un King Cone.
King Cone.
King Cone.
Gidip başka biriyle saç saça kavga etmen benim hatam değil.
No es mi culpa que te pelearas por un King Cone.
- Size bol şans.
- Buena suerte cone so.
Küçük bir ekip oluşturun. İki günlük erzak hazırlayın.
Reúna a un grupo pequeño, cone equipo para dos días.
Kone.
Cone.
Tamam, Kone'un nasıl yazıldığını biliyorum.
Sí, ya sé deletrear Cone.
"Komiser" in "K" si, "olamamak" ın "O" su.
Cone. "C" de "Capitán." "O" de omitido.
- Nasıl hecelendiğini biliyorum.
Sí, ya sé deletrear Cone.
Kısa bir süre sonra "pislik, hayvan" sözcükleri sağdan soldan fırlamaya başlar.
Pronto empiezan a aparecer palabras como "coñe" y "Jolín"
Yargıç Cone.
Es juez, Ally.
Bunu bilmiyor muydun?
La juez Cone.
Peki kime söyledin
- ¿ Entonces? - Al Juez Cone.
Yargıç Cone, teşekkürler.
Juez Cone, gracias.
Merhaba.
¡ Juez Cone!
Pic.
Coñe.
- Ben böyle demedim.
- Usted está haciendo esa cone...