Crowder traducir español
519 traducción paralela
Crowder, sen pek de fena bir adam değilsin. Seni sevdim.
No eres tan malo, me agradas.
Bu soruyu bekliyordum, Bay Holmes. Baş tanık William Crowder, Bay Turner'ın av alanı bekçilerinden.
Esperaba esa pregunta, Sr. Holmes el principal testigo es William Crowder uno de los cuidadores del Sr. Turner.
Değerli zamanınızı bize ayırdığınız için çok teşekkür ederim, Bay Crowder.
Muchas gracias, Sr. Crowder en darnos tanto de su valioso tiempo.
Kesinlikle öylesiniz, Crowder.
Si por supuesto, Crowder.
Karen Crowder da nerede?
¿ Dónde mierda está Karen Crowder?
Karen Crowder'ı tavlayamamışsın.
No le caíste muy bien a Karen Crowder.
Ben, Ali ve Janet Crowther vardı.
Estábamos Ali, Janet Crowder y yo.
Seninle aynı yaşlarda. Küçük bir kasaba. Belki tanırsın demiştim.
Y como tiene tu misma edad, es un pueblo pequeño pensaba que podrías conocerlo, Boyd Crowder.
Crowder'ı şüpheli teşhisine koysak ve papaza tetiği çeken bunlar arasında desek, eminim hafızası canlanır.
Apuesto que si alineamos a Crowder y le decimos al Pastor que el hombre que disparó está allí, eso activaría su memoria.
Boyd'un ağabeyi, Bowman Crowder'ı tanır mıydın?
¿ Conocías a Bowman Crowder, el hermano de Boyd?
İkiniz Crowder'ı vurduğunuz için sana nasıl ulaşacağını bilir diye düşündüm.
Pensé que ella podría saber cómo encontrarte, teniendo en cuenta que ambos disparasteis al chico Crowder en su comedor.
Zaten tek ihtiyacım Crowder'ların Givens'lardan intikam istemesiydi.
Todo lo que necesito es a un puñado de Crowders buscando venganza contra un Givens.
Crowder Hanım. Vincent Bey.
Señora Crowder, el señor Vincent.
Bu kadar yolu geldiğiniz için sağ olun Crowder Hanım.
Un placer. Señora Crowder, quiero agradecerle haber recorrido todo este camino para hablar conmigo.
Telefonda da söylediğim gibi Boyd Crowder'ın vurulduğu geceyle ilgili birkaç sorum var.
Como le dije por teléfono, solo tengo unas pocas preguntas sobre la noche en la que dispararon a Boyd Crowder.
Boyd Crowder'ın evinizde Şerif Raylan Givens tarafından vurulması olayına ilişkin birkaç soru soracağım.
Señora Crowder, solo quiero hacerle unas pocas preguntas sobre la noche en la que Boyd Crowder fue tiroteado en su casa por el ayudante de U.S. Marshall Raylan Givens. ¿ Está bien?
Johnny Crowder.
Johnny Crowder.
Bo Crowder yakında hapisten çıkıyor.
Bo Crowder saldrá de prisión pronto.
Bo Crowder içerideyken onun adına ne kadar para topladın?
¿ Cuánto dinero recaudó mientras Bo Crowder estuvo preso?
Eğer Bo Crowder'ın hayatından çıkarmak istiyorsan tekrar Bo ile çalışmanın bir yolunu bulup bize elle tutulur kanıt getirmelisin demek oluyor.
Significa que si quieres a Bo Crowder fuera de tu vida tendrás que ganarte otra vez su confianza y darnos información irrefutable...
Bay Crowder.
Sr. Crowder.
Sence Bo Crowder'ın güvenini tekrar kazanabilir misin?
¿ Cree que pueda ganarse la confianza de Bo Crowder de nuevo?
Crowder'ları hapse atmak istiyorsunuz, ama bunun için ortaya bir şey koymuyorsunuz.
Quieren arrestar a los Crowder, pero no ponen nada en juego.
Crowder'ın işleriyle ilgili öğrendiğin her şeyi düzenli olarak şerif teşkilatına rapor edeceksin.
Tendrá que reportarse periódicamente con el Marshal informar todo lo que sepa de las operaciones de los Crowder.
Fakat Bo dedi ki, Bowman'ın ani ölümüne rağmen bu ev hâlâ Crowder'ların.
Pero Bo dijo que, a pesar de la prematura muerte de Bowman esta casa seguirá en la familia Crowder. Y ya que no tenía donde ver mis Dvd, dijo que podía venir aquí.
Bayan Crowder.
- Sra. Crowder.
Crowder'ları tanıyorsunuz ve ben de hep kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadın izlenimi bırakmışsınızdır ve ben de böyle yapmaya niyetliyim.
Tú entiendes a los Crowder. Y siempre me pareciste una mujer que resuelve sus asuntos y eso intento hacer.
Crowder gerçekleri vardır.
Ése es el evangelio de los Crowder.
Bir Crowder'ı öldürdüm zaten.
Verás, ya maté a un Crowder.
Johnny Crowder'ın barının yakınına park edeceğiz... oraya gelir gelmez, seni arayıp haber vereceğiz.
Sólo para que sepa cómo será nos estacionaremos cerca del bar de Johnny y tan pronto lo hagamos, lo llamaremos para que sepa.
Geçen gün Johnny Crowder'a rastladım.
Me topé con Johnny Crowder el otro día.
Johnny Crowder'dan pek haz etmem.
Johnny Crowder no me revuelve el estómago.
Yine de Bo bile olsa gitmiyorum.
Sin importar nada, no me iré, Bo Crowder no vencerá.
Johnny Crowder'ı gördüm geçen gün.
Me topé con Johnny Crowder el otro día.
Bo Crowder yakında hapisten çıkacak.
Bo Crowder está por salir de prisión.
Bo Crowder'ın gönderdiği bir alışveriş listem var.
Oye, tengo una lista de compra enviada por Bo Crowder.
Johnny Crowder seni hırdavatçıda tehdit etti yani?
¿ Johnny Crowder te amenazó en la ferretería?
Crowder'lar arasında pek sevilmem.
No soy muy popular con los Crowder.
Ama Crowder'larla sorunum bundan önce başladı.
Mi problema con los Crowders comenzaron mucho antes de eso.
Henry Crowder'ı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas a Henry Crowder?
Tek iyi Crowder'dı.
El único Crowder bueno.
Ama Crowder'ların canına okudum.
Pero traté duro a los Crowders.
Ayrıca hiçbir Crowder gündüz vakti bir şey yapmaz.
Además, ningún Crowder hará algo a plena luz del día.
Siz benimle geleceksiniz Crowder Hanım.
Sra. Crowder, vendrá conmigo.
Ava Crowder?
- ¿ Ava Crowder?
Onu ilk görüşüm 20 yıldan sonra Boyd Crowder'a bakmak için evime gelişiydi.
La primera vez que lo vi, en unos 20 años fue cuando llegó a mi casa buscando a Boyd Crowder.
Burada veya başka bir federal hapishanede kalan sen, baban ve diğer Crowder'ların canına okumak için tüm imkanlarımı kullanmamak için bir sebep istiyorum senden.
- Necesito una razón para no utilizar todos los recursos disponible que pueda reunir contra ti, tu padre, y cada Crowder encerrado en ésta u otra prisión federal.
Ava'nın ailemle husumetini düşününce doğal olarak Crowder'ları sorumlu tuttun. Peki ya bir önceki teorin yanlışsa?
Por el enojo de mi familia con Ava naturalmente, asumirías que fue un Crowder ¿ pero y si la suposición anterior a ésa era la equivocada?
Miami'dekiler veya onların Güneyli mafya arkadaşları bir iyilik karşılığında Henry Crowder'ı teklif ettiler.
Los chicos de Miami o sus amigos mafiosos sureños se ofrecieron para hallarte a Henry Crowder a cambio de un favor.
Crowderlar benim bölgemde büyük adamlardı.
Cuando los comandos de Crowder eran los más fuertes en mi área.
- Adım Buzz Carter.
Soy Buzz Crowder.