Davey traducir español
899 traducción paralela
Davey, Kaptan Hollister'in bahsettiği Bayan Riggs'i gidip bulsam iyi olur.
Davey, voy a encontrar a la Sra. Riggs, la señora de la que nos habló el capitán.
- Hayır, Davey ile burada kalıp geminin boşalmasını izleyeceğim. - Ona sahip ol, Davey.
- No, quiero quedarme aquí mirando.
Davey, bakalım arabamız indirilmiş mi.. Gel Bal Kız.
Veamos si ya bajaron nuestro carro.
Davey'nin yanına gitmeliyim.
Debo regresar con Davey.
Benim aklım yattı Davey, California'ya gidiyoruz.
Ya lo he decidido. Nos vamos a California.
Gidiyoruz, Davey.
Allá vamos otra vez, Davey.
Oraya değil, Davey.
Allí no, Davey. Allí no.
Oraya değil.
Por aquí, Davey.
Buraya, Davey. Davey, adamım.
Davey, mi muchacho. ¡ El único!
Gloria O'Day ve Gertie Schultz, Bu Davey Smith.
Gloria O'Day y Gertie Schultz, él es Davey Smith. ¿ Cómo estás?
- Birkaç saat daha kalırsak eğer...
- Davey, un par de horas más de esto... - Disculpen.
Belki sonra Davey bizi evine davet eder.
Quizá Davey nos invite a su casa. ¿ Sí?
Yapma Davey, bir fikrin olmalı.
Vamos, Davey, tienes una idea.
Hey Davey, senin ne işin var burada?
Davey, ¿ Qué haces tú aquí?
Sonra Hoover, Holstrom, Gray ve Davey Jones.
Luego, será Hoover, Holstrom, Gray y Jones.
Bu dumanı Davey Jones çıkarmış olmalı.
Debe ser Davey Jones que los bombardea.
- Alo?
- Hola, Davey.
- Alo, Davey. - Neden geç kaldın?
- ¿ Por qué tardas tanto?
" Sevgili Davey bu ay senden hala haber alamadık ve iyi olup olmadığını merak ettik.
Querido Davey : No hemos sabido nada de ti este mes, y nos preguntábamos si todo va bien.
Hepsi bu şimdilik, ama seni çok özledik, Davey.
Creo que eso es todo por ahora. Te echamos mucho de menos, Davey.
Genç olan, 22 profesyonel karşılaşmada sıfır yenilgiyle Kid Rodriguez ve tecrübeli boksör Davey Gordon, 88 maç kazandı dokuzunu kaybetti ve iki beraberliği var.
El joven Kid Rodriguez, ganador de 22 encuentros profesionales, y el veterano Davey Gordon, victorioso en 88 combates y perdedor en nueve, con dos empates.
Bay Davey Gordon, lütfen.
El Sr. Davey Gordon, por favor.
- Alo, Davey. Nasılsın?
- Hola, Davey. ¿ Cómo estás?
Davey!
¡ Davey!
Davey, sen karışma evlat, yoksa bir parmağını uçuruveririm.
Alto, Davey, o te arranco un pulgar.
- Davey Bishop.
- Davey Bishop
Tanıştığıma memnun oldum Davey.
Encantado Davey.
Öbürü Davey Bishop. - Davey Bishop mı? - Ölmüş mü?
- El otro es Davey Bishop - ¿ Está muerto?
Hanımefendi. Davey Bishop'ı arıyordum.
Señora, busco a Davey Bishop.
- Sadece deri kalktı. Davey ne durumda?
- Un arañazo, no es nada. ¿ Dónde está Davey?
O iyileşene kadar sizinle kalabilir miyim?
¿ Le importaría si me quedo unos días para cuidar a Davey?
Doktor Davey'in iyileştiğini söylüyor.
- El doctor dice que Davey se recuperará. - Fantástico.
Ama Davey'in pek kitap okuduğunu sanmıyordum.
Pero no sabíamos que a Davey le gustase leer.
Davey ve bana çok iyi davrandınız.
Ha sido usted muy amable con Davey y conmigo.
Davey de artık tek başına kalacak kadar iyileşti.
Como ya no necesito cuidarle...
Seni ayakta gördüğümüze sevindik, Davey.
Me alegra verte levantado y paseando Davey.
Kasaba halkı adına buradayız, Davey.
Nos damos cuenta que estamos en deuda contigo.
Bizler zengin insanlar değiliz, Davey.
No somos ricos.
Sadece gönlünü almaya çalışıyoruz, Davey.
Tratamos de compensarte en algo Davey.
Davey için ne yaptığını da biliyoruz.
Y sabemos lo que ha hecho por Davey.
Ayrıca burada kalmaya devam edemezdim.
Además no podría quedarme sabiendo que Davey está solo por ahí.
Peki Davey?
- ¿ Y Davey?
- Davey daha çok genç.
- Davey es demasiado joven.
Tünaydın, Matt. Davey.
Aquí no hay nada que hacer.
Merhaba.
Buenas tardes Matt, Davey. Señor alcalde
Mat, doktora uğrasan iyi olur. Davey'i getirdiler.
Matt será mejor que vaya a casa del doctor, Davey está allí.
- Merak etme.
Cuida bien de ella, Davey.
- Dikkatli ol, Davey.
- De acuerdo.
Merhaba. Neden geciktin, Davey?
¿ Qué te retrasó, Davey?
- Selam, Davey.
- Hola, Davey.
- Davey yok.
- Ahí viene.