Deadwood traducir español
103 traducción paralela
Deadwood civarında bir yerlere.
En algún lugar cerca de Deadwood.
Oh sanırım Deadwood civarında bir yerlere.
- Supongo que cerca de Deadwood.
Biliyorsun. Deadwood'dan geçecek.
- Viene por Deadwood.
Burası Deadwood.
Eso es Deadwood.
Deadwood'da görüşürüz.
Te veré en Deadwood.
Deadwood'da bugüne dek gördüğüm en büyük külçe.
La más grande que he visto en Deadwood.
Dave, Deadwood'da bugüne dek gördüğüm en büyük yalancı sensin.
Dave, eres el mayor mentiroso que he visto en Deadwood.
Ellerinizi silahlarınızdan uzak tutun... tabii Deadwood'da bir yerine beş tane ucuz cenaze töreni istemiyorsanız.
No toquen sus armas... a menos que quieran cinco funerales baratos en Deadwood en lugar de uno.
Deadwood'dan Denver'a her yerde tanınıyorsun.
Dejaste huella en Deadwood, Denver y otros lugares.
Deadwood'da işler nasıl gidiyor, Bay Kumarbaz?
¿ Cómo van las cosas en Deadwood, señor jugador?
- Sanırsın ki burası Deadwood.
- Esto ya parece Deadwood.
Burası Deadwood veya Tombstone değil.
Esto no es Deadwood ni Tombstone.
Deadwood posta arabası!
La Diligencia de Deadwood
Deadwood'a en iyi eğlenceyi getirmeye çalışan... Altın Jartiyer'in politikasına uygun olarak... neye mal olursa olsun... New York'un en çok alkışlanan sevgili yıldızını...
Manteniendo la política de la Liga de Oro que consiste en traer a Deadwood los mejores entretenimientos sin importar el costo tengo el placer de presentarles a la estrella que aclamó New York, ¡ Miss Frances Fryer!
Burası Deadwood kasabasındaki en büyük altın madeni.
Esta es la mayor mina de oro de Deadwood. Tú puedes conseguirlo.
Deadwood City'den buraya sizi görmeye ve yanımda götürmeye geldim.
Vengo de Deadwood City a verla para tratar que vuelva conmigo.
Tüm Deadwood City halkının bundan başka bir görüşü yok.
En la opinión de Deadwood City, no hay otra opinión.
Deadwood'da şarkı söylemeniz için sizi tutmak istiyorum.
Me gustaría contratarla pra que venga a cantar a Deadwood.
Deadwood City, Şikago'ya benzemez... ve Altın Jartiyer bunun kadar büyük bir tiyatro değildir... fakat onlar sizi mutlaka istiyorlar ve sizi götüreceğime söz verdim.
Deadwood City no es Chicago y la Liga de Oro no es un gran teatro como éste pero ellos la quieren allí y yo prometí llevarla...
Onlara, "Bayan Adams çok üzgün, ama Avrupa'ya gidecek" deyin.
Dígale a Deadwood, que Miss Adams lo siente, pero ella se va a Europa.
Bunu Deadwood'daki gösteriden sonraya erteleyemez misiniz?
¿ No podría posponer el viaje hasta haber actuado en Deadwood?
Deadwood'da bundan başka resmim yok mu?
¿ Esta es la única foto mía que tienen en Deadwood?
Deadwood nerede?
¿ Dónde es Deadwood?
Ona bir Deadwood karşılaması yapalım.
Démosle unn recibimiento al estilo Deadwood.
Hepiniz Deadwood'a bir şeyler aramaya geldiniz... hiçbir yerde bulamadığınız bir şeyi.
Todos aquí vinieron a Deadwood buscando algo que no encontraban en otra parte
Harika! Deadwood'un ithal şarkıcıya ihtiyacı yok. Biz kendi yağımızla kavruluruz.
Ella es grandiosa Deadwood no precisa actrices forasteras, tenemos las nuestras.
Deadwood böylesine güzel bir kasaba.
Deadwood es ese tipo de pueblo.. quiero decir donde.
"Deadwood'a Adelaid Adams'ın gelmiş olduğunu farz edin. " Katie Brown hiçbir zaman olmadı ve olmayacak. Hoşçakal Danny. "
"Pensemos que fué Adelaida Adams quien vino a Deadwood Katie Brown nunca existió Ella ya se ha ido.Adiós, Danny."'
O Deadwood'daki en gerçek kişiydi.
- Ella fué la persona más real en Deadwood.
Pekala, şimdi nereye gidiyoruz, Şikago'ya mı yoksa Deadwood'a mı?
- Bien ¿ Adónde vamos? ¿ A Chicago? ¿ O de regreso a Deadwood?
Deadwood'a Calam. Eve!
Deadwood, Calam. ¡ A casa!
- Öyle mi? Ya Dodge City'deki, Cheyenne'deki, onlar da kuruntu muydu?
Me imaginaba en Dodge City, Deadwood, Cheyenne?
7 yıl önce, Deadwood City'de.
Hace 7 años, en Deadwood city.
Kardesin Morgan geçen yiI... beni Deadwood'dan sürüp 10.000 dolarima el koydu.
Su hermano Morgan me echó de Deadwood... y se quedó con 10.000 dólares que eran míos.
Benim Deadwood'da bir ailem var.
Tengo familia en Deadwood.
Cheyenne, Deadwood, hepsi gitti.
En Cheyenne, Deadwood...
Sığır krallarına boğaları götürdüm Deadwood ve Dodge City'de poker oynadım.
Crié toros para Russell y Waddle. Jugué al póker en Deadwood y Dodge City.
Neredeyiz biz?
¿ Dónde estamos? Deadwood.
Deadwood. 19. yüzyıl, Dünya.
En la Tierra, siglo XIX.
Öncelikle, Deadwood kasabası bir kez daha tehlikeyle karşı karşıya kalabilir. Bu olursa, bir şerife ihtiyaçları olacak.
La ciudad de Deadwood puede volver a estar en peligro y, en ese caso, necesitará un sheriff.
O çocukların ölüler ormanına doğru yola çıktıklarını biliyoruz.
Sabemos es que fueron a buscar algo en un sitio llamado Deadwood.
Ünlü Cheyenne - Deadwood posta hattına şahit olun.
Vean la famosa posta de Cheyenne a Deadwood.
Ormandaydık!
- En Deadwood.
Ölü Şehrine taşındığımda efsanenin doğacını hissetmiştim.
Cunado me mude a Deadwood, Sentía realmente que una leyenda estaba por nacer.
Ben de Deadwood'a gidiyordum, senin gibi.
Sabe, yo iba a Deadwood, igual que Ud.
Deadwood'da hiç kanun yokmuş.
No hay ley en Deadwood,
Bu insanların ellerinde hazır para var. Deadwood'a vardıktan sonra da... benimle alakan olsun istemezsen... bir daha asla konuşmayız.
Gente con dinero disponible, y si cuando llegamos a Deadwood no quisiera tener nada más que ver conmigo, nunca volveríamos a hablarnos.
Şerif, ortağınla Deadwood'a ulaşmak istiyorsan... bu darağacını kurmazsınız.
Si Ud. Y su socio planean llegar a Deadwood, alguacil, no busquen el patíbulo.
- Hayır, bu bedava. Star ve Bullock Hırdavat'tan, yakında Deadwood'da dükkan açıyoruz.
- No, es gratis, de la ferretería Star Bullock que abrirá ni bien nos instalemos.
Manhattan'dan Brom Garrett. Deadwood faro masalarının korkulu rüyası.
Brom Garret, de Manhattan, el azote de las mesas de juego de Deadwood.
Deadwood Kampı
CAMPO DE DEADWOOD