Delenn traducir español
520 traducción paralela
Büyükelçi Delenn görüşmek istiyor.
Un mensaje, Comandante. la embajadora Delenn necesita verlo.
- Dünya Birliği kabul etmiyor.
la Alianza Terrestre vota que no. ¿ Embajadora Delenn?
Lanet olsun, Delenn, bunu ona nasıl yaparsın? - Ben hiçbir şey yapmadım.
Maldita sea, Delenn, ¿ cómo pudo hacerle esto?
Irkının tüm fertlerinin hareketlerinden sorumlu tutulamazsın, Delenn.
No puede responsabilizarse de los actos de todos sus compatriotas, Delenn.
Hayretler içerisindeyim, Delenn.
Estoy asombrado, Delenn.
Delenn. Burada işimiz bitti.
Delenn, terminamos aquí.
Anlıyor musun, Delenn?
¿ Entiende, Delenn?
Peki Delenn'in orada ne işi vardı?
Y Delenn, ¿ qué hacia allí?
Delenn.
Delenn.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama Delenn üs dışında. Yardımınız gerek.
Lamento molestarle, pero debido a la ausencia de Delenn, necesito su ayuda.
Büyükelçi Delenn'le bağlantı kurarım.
- Pero contactaré a Delenn.
Bay Lennier, Büyükelçi Delenn'le konuştunuz mu?
Sr. Lennier, ¿ ha hablado con Delenn?
Delenn'den acil bir emir aldım.
- Tengo órdenes de Delenn.
Son ziyaretinde meydana gelen olaylardan dolayı Delenn kendisine özel güvenlik verilmesini istiyor.
En vista del incidente ocurrido en su última visita Delenn quiere que se le asigne protección.
Delenn'in yokluğunda görevlerim oldukça az.
Sin Delenn por aquí, tengo poco que hacer. Estará bien ser útil.
Delenn önemli olduğunu düşünüyorsa bir de sancak muhafızı iyi olur.
Deberíamos tener una guardia de honor, si Delenn piensa que es alguien especial.
Delenn'le fazla vakit geçirmişsin sen.
Has estado mucho tiempo con Delenn.
Bu daireleri Delenn'in gözetiminde aradım.
Registré estas dependencias bajo la mirada de Delenn.
Büyükelçi Delenn'le konuşurken zihnini içine baktım.
Cuando estaba hablando con la embajadora Delenn miré dentro de su mente.
- Delenn, Neroon bir cevap istiyor.
- Delenn, Neroon quiere una respuesta.
Evet, anlaşıldı Satai Delenn!
¡ Sí, entiendo, Satai Delenn!
Evet, Satai Delenn.
Sí, Satai Delenn.
Delenn'in zihnine baktığında, olağan dışı bir şey gördün mü?
Cuando miraste en la mente de Delenn, ¿ viste algo raro?
Ne Mollari, ne Delenn ne Sinclair and ne de ben.
Ni Mollari, ni Delenn ni Sinclair, ni yo.
Büyükelçi Delenn ise- - Dairesinde garip bir şeyler döndüğü kesin.
En cuanto a la embajadora Delenn... bueno, algo sucede en sus habitaciones.
Büyükelçi Delenn de bir kozanın içinde.
Y la embajadora Delenn está en un capullo.
Satai Delenn, o da mı size aldırmadı?
Y Satai Delenn, ¿ También te ignoró?
Büyükelçi Delenn şu anda rahatsız.
La embajadora Delenn está indispuesta en estos momentos.
Minbarilerin savaşçı sınıfından üst rütbeli bir subay neredeyse 12 yıldır kimsenin görmediği halde birden bir ortaya çıkıyor ve elinde silahla sebepsiz yere Büyükelçi Delenn'in dairesine giriyor.
Un alto miembro de la casta guerrera minbari... que nadie ha visto en 12 años... súbitamente aparece, y sin ninguna razón aparente,... irrumpe en las habitaciones de la embajadora Delenn empuñando un arma.
Pekâlâ, Delenn.
Muy bien, Delenn.
Emredildiği gibi onlara anlattım, Delenn.
Se lo dije, Delenn, como se me ordenó.
İyi geceler, Delenn.
Buenas noches, Delenn.
- Büyükelçi Delenn hâlâ rahatsız.
- La Embajadora Delenn sigue indispuesta.
Hayır. Delenn'le konuşmaya gidiyordum.
No, iba en camino para hablar con Delenn.
Delenn?
¿ Delenn?
Dr. Franklin, en kısa sürede Büyükelçi Delenn'in dairesine gelebilir misiniz?
Doctor Franklin, ¿ Podría venir a las habitaciones de la embajadora Delenn?
Büyükelçi Delenn'in sağlığı konusunda endişelerim var.
Creo que algo está mal con la Embajadora Delenn.
Büyükelçi Delenn o garip kozasının içinden çıkmış. Kelebek gibi kanatları var.
La Embajadora Delenn salió de su capullo... y tiene alas, como una mariposa.
Büyükelçi Delenn son dönemde aranıza katılamadı.
La Embajadora Delenn ha estado indispuesta por un tiempo.
- Delenn'i gördüğüne emin misin?
- ¿ Seguro que era Delenn a quien viste?
Amaç sorunun kendisi zaten, Büyükelçi Delenn.
La pregunta es un objeto en sí misma.
- Delenn.
- Delenn.
Delenn, seni neredeyse iki yıldır tanıyorum.
Delenn, la conozco desde hace casi dos años.
Sana Gri Konsey'in Satai Delenn'i diyorlardı.
Te llamaban Satai Delenn del Consejo Gris.
Delenn ölümün bu avcıları çektiğini söyledi.
Según Delenn, a estos cazadores les atrae la muerte.
İlk fırsatta- - - Senin için geldim, Satai Delenn. Ruhunu kurtarmaya geldim.
- He venido a por ti, Satai Delenn a salvar tu alma.
Delenn çok kan kaybetmiş.
Delenn ha perdido mucha sangre.
Büyükelçi Delenn, beni mi görmek istedin?
Embajadora Delenn, ¿ pidió verme?
Büyükelçi Delenn anavatandan ne zaman dönecek demiştin?
Lennier, ¿ cuándo dices que regresará la Embajadora Deleen desde tu planeta?
Hallederiz. Sadece, bence Delenn bundan- -
Es sólo que creo que Delenn no...
Büyükelçi Delenn.
Embajadora Delenn.