English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ D ] / Diye bağırıyor

Diye bağırıyor traducir español

294 traducción paralela
Duyduğuma göre Jim Canfield kasabadaymış. Bela adeta geliyorum diye bağırıyor.
"Acabo de oir que Jim Canfield está en la ciudad me temo que habrá problemas."
Ölüm kalım meselesi diye bağırıyor.
Dice que es un asunto de vida o muerte.
Sanırım. Ama yıllardır herkes silahsızlanma diye bağırıyor, ama bir şey olmadı. Büyük uluslara ne vereceksiniz?
EI mundo entero pide el desarme desde hace años y no ocurre nada. ¿ Qué ofrece a las grandes naciones?
ve millet "yaşasın Kraliçe" diye bağırıyor
El pueblo grita fuerte "¡ God save the Queen!"
Girer girmez her şey Stanley diye bağırıyor adeta.
Todo lo que hay en él dice "Stanley". - Bueno...
Kriz mi? McMillan resmen savaş diye bağırıyor.
¿ Un incidente?
120 Angineaux lensini ileri geri çekiyor bana "Siyah Gücü" diye bağırıyor. Ben de elimde 1,200 dolarlık lensli kamerayla ölümün yüzüne bakıyorum.
La lentes 120 Angineaux, jalándolas adelante y atrás... gritándome "Black Power", y zarandeándome a lo bestia... con una lente de 1200 $ en la cámara.
Karşı sokaktaki tüm kalabalık "Yaşasın Zafer" diye bağırıyor.
La muchedumbre entera grita a través de las calles : "Hasta la victoria."
"Hey, Ratso!" diye bağırıyor.
"Eh, Ratso".
Jeremy, burada bir sürü ürünümüz var ve hepsi beni besle diye bağırıyor.
Jeremy, tenemos un montón de producto ahí abajo,... y está a todo gritar "aliméntenme"
Ne diye bağırıyor bunlar?
¿ Qué están gritando esos?
Geceleri alevler içinde uyanıp : Angela, Angela diye bağırıyor
Cuando se despierta por las noches, la llama : ¡ Angela, Angela!
Aniden içeriye bir çocuk dalıyor ve aynasızlar geliyor diye bağırıyor, tamam mı?
Y de pronto entra un chaval y grita que viene la pasma.
İçeri döndüğümü boş ver, bu sefer de çocuk "yanlış alarm" diye bağırıyor.
No sólo entro... sino que el chaval dice que era una falsa alarma.
Goril ağaçtan düşünce... avcı "Köpeği vur!" diye bağırıyor.
Cuando el gorila se cae, el cazador está gritando : "¡ Disparad al perro!"
Bitirin şunların işlerini " diye bağırıyor.
Todo el mundo : " ¡ Vamos, cazas!
Kadın "defol evimden git" diye bağırıyor.
Y de repente, una mujer desconocida me riega con la tetera.
Herkes ayağa fırlamış "Öldür" diye bağırıyor.
Todos están de pie gritando : "¡ Matadlos!" ¡ Esto es hockey!
Yani sana göre birisi suikast sırasında onlara : "Hey, Charly!" diye bağırıyor onlar da kim bağırdı diye dönüp ona bakıyor.
Están matando al Presidente alguien grita "¡ Eh, Charly!" y todo el mundo se da vuelta.
Onlara önce kapsülü kurtarsınlar diye bağırıyor.
Les grita que primero salven la cápsula.
Karı "ye beni" diye bağırıyor.
Lo está suplicando.
Etrafta ne diye bağırıyor?
¿ Por qué demonios grita?
Senin gibi suçlular faşist diye bağırıyor.
Los criminales como tú dicen eso.
Baban "sevi seviyorum" diye bağırıyor.
Papá también dice que te quiere.
Bu araba "Ben polis arabasıyım." diye bağırıyor.
Eso Lleva el cartel de "policía encubierto", vamos.
Üzerindeki giysiler "berbat görünüyorum" diye bağırıyor.
Lo único que esa ropa proclama es : "Me veo como el diablo".
"Tepede yalnızım" diye bağırıyor.
¿ "Hay soledad en la cumbre"? ¡ No es cierto!
Bütün gün, Ho ho diye bağırıyor!
"Ho, ho, ho," todo el día.
Basın eli kanlı caniler diye bağırıyor, özellikle İngiliz medyası ve şüphesiz ki komünistler yönetimi ele geçirirse ilk ihanet edecekler onlar olacaktır.
La prensa gritos asesinato Inglés en especial la prensa, Inglés y será el primero en gritar si los comunistas al poder ir.
Ne diye bağırıyor?
¿ Qué grita?
Çok tehditkar olmaya başlamıştı, sonra şu müşteri çok korkmuş falan olmalı, çünkü "El bombası" diye bağırıyor.
Estaba muy asustado... y entonces, ese cliente debió asustarse porque gritó "¡ la granada!".
Midem bulanıyor gibi olmuştu, ama kalabalık bi daha bi daha diye bağırıyordu.
I was feelin'kinda seasick, but the crowd called out for more.
Ne diye bağırıyor şimdi bunlar?
¿ Por qué están a los gritos ahora?
İkisi de çok açık şekerim, fahişe diye bağırıyor.
Ambos exhiben mucho, dear. Son de "trola".
Bunu anlamıyor musun? Her orgazm olduğumda "David! David!" diye bağırıyorum.
Acuérdate que en mis orgasmos yo gritaba : "¡ David!"
Kim cinayet diye bağırıyor?
¿ Asesino? ¿ Y de quién?
Ben bu yıI şampiyon olurum diye bağırıyor.
Tiene escrito campeón del Grand Prix sobre su frente.
Masaya yumruğunu vurup, "Daha fazla, daha fazla!" diye bağırıyor.
Golpea el escritorio y grita, "¡ Más, más, más!"
Bunu yanına bırakmayacağım. " diye bağırıyor.
¡ Fuera! Nunca te saldrás con la tuya! "
Casa Rosada'nın dışında "Eva Peron" diye bağırıyor
Fuera de la Casa Rosada Que gritaba : "¡ Eva Perón!"
- Kostümü de satın almak istemiş kız resmen senden hoşlanıyorum diye bağırıyor.
Y queriendo el traje... Es una forma de decirte que te desea.
Sana bağırıyorum diye beni azarlıyor ama kendi de aynı.
El pelea conmigo porque el pelea hasta con el mismo.
Caroline'ı buraya taşıyorum diye sanki cinayet işlemişim gibi avaz avaz bağırıyor.
Solo porque la estoy mudando con Caroline, ella comenzó a gritarme asesino.
Carl, eğer John Mitchell senin telefon kayıtlarını isteseydi özel hayatıma saldırılıyor diye ortalarda bağırıp dururdun.
Si MitcheIl quisiera tu registro de llamadas... le acusarías de invadir tu intimidad.
- Kimse bağırıyor mu diye bakacağım.
- ¿ Adónde vas?
Adam gelmiş bas bas bağırıyor "buğdaylarım, tarlalarım" "ortak çiftliğimiz" diye.
Estaba muy excitado. Gritaba : ¡ el trigo! ¡ Los campos!
Sonra çocuklar imdat diye bağırırken tavuklar onlara acımıyor.
Y entonces cuando los niños piden auuda las gallinas no tienen piedad.
- Kim bağırıyor cinayet var diye?
- ¿ Quién grita al asesino?
-'s.k beni, s.k beni'diye ; mary bağırıyor.
-'Cógeme, cógeme'gritó Mary
Kara kuzgun bağırıyor ölüm diye.
Vamos. El cuervo grazna y ya grita venganza.
Kılıcı, kalkanı, adı sanı, şanı şerefiyle değil törensiz, duasız, gizlice gömülmesi bir yere bu ölüme bağırıyor bana gökten yere seslenenler yıldırımlar gibi. Soruştur, aydınlığa çıkar beni diye.
Sin emblema, espada ni blasón sobre sus restos rito noble o ceremonia funeral clama tanto del cielo a la tierra que exijo que se indague.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]