Dodger traducir español
297 traducción paralela
Umarım çalıştın, Dodger. Tabii ki.
- Espero que hayas trabajado, Dodger.
Sen de böyle mendil yapmak ister misin? Dodger gibi, ister misin?
Te gustaría hacer "pañuelos" tan bien como Dodger, verdad?
Onların önerilerini dinle. Özellikle de Artful Dodger'inkini. Bir gün, büyük bir adam olacak o, seni de öyle yapabilir.
Sigue siempre su consejo, sobre todo el de Dodger, será un gran hombre un día, y también te hará grande.
Dodger!
¡ Fagin!
Bakın!
¡ Dodger!
Dodger sana başka bir kıyafet verecek. Böylece Pazar günü çalınmasından korkmazsın.
Dodger te dará otra ropa, porque a lo mejor te roban.
Eğer Charley olsaydı, ya da Dodger, ya da- -
Y si fuese Charlie, Dodger o...?
Dodger. Dodger!
Dodger, Dodger.
Beni tanımıyor musun Dodger?
No me conoces, Dodger?
- Dodger taraftarısın.
- Tú eres fan de los Dodgers.
Hey, Lou, Dodger maçını açsana.
Lou, pon el partido de los Dodgers.
Ya Dodger beyzbol takımı Brooklyn'den ayrılırsa?
Supongamos que los Dodgers se largan de Brooklyn.
Dodger'lerin sampiyonluguyla ya da Daily Double sonuçlariyla uzaktan yakindan alakasi olmayan adam hararetle Chiyonofuji'nin son sumo turnuvasinda ne yaptigini soruyordu.
Él, a quien le traía sin cuidado si "Los Tramposos" ganaban el banderín o los resultados del sorteo diario, preguntó febrilmente cómo le había ido a Chiyonofuji en el último torneo de sumo.
Hey, Rodger Dodger.
Quiero hablar contigo. - ¡ Hey!
LÜTFEN DODGER / GIANT MAÇINA 2 YER AYARLAYIN.
RESERVAR DOS ASIENTOS PARA PARTIDO DODGERS / GIANTS 12-9,
Tek istediğim Birleşik Devletler'e gelip, Dodger Stadyumu'nu görmekti.
Todo lo que queria era venir aca y poder ver el estadio de los Dodgers.
- Ben Dodger taraftarıyım!
- ¡ Voy a los Dodgers!
Düşündüm de, belki Los Angeles'a, bir Dodgers maçı seyretmeye gidebiliriz.
Vivo en Los Ángeles. Pensé que tal vez te gustaría ir a ver un partido de los Dodger.
- Dodgers'ı oynarken seyretmeye.
Ir a ver jugar a los Dodger.
- O zaman Dodger açacağını özleyeceksin, Nick.
Entonces, te perderás el partido de los Dodgers.
Yarınki Dodger maçına biletim var...
Conseguí entradas para el juego de los Dodgers de mañana y...
Oyuncular Yankee orta sahası Joe DiMaggio,... Oyuncular Prensi, Starlar Starı,... ve Dodger sol kanat oyuncusu,
Estaban el centrocampista de los Yankees, Joe DiMaggio... el Príncipe de los Jugadores, la Estrella de las Estrellas... y el ala izquierda de los Dodgers...
Rodger the Dodger elimde.
Tengo a Roger El Tramposo.
Dün akşam Brave'ler Dodger'lara 3 - 0 yenildi.
Los Braves perdieron anoche, 3 a 0.
- Dodger'ı mı tutuyorsun?
- ¿ Eres un fan de los Dodgers? - No.
Dodger'ı değil. Mickey Hacker hayranıyım.
De los Dodgers no, sólo de Mickey Haycher.
Kalan Dodgers taraftarları en sonunda umutlanabilecekleri bir şeye sahip olacaklar.
Y los fans de los Dodger que quedan, tienen por fin algo por qué brindar.
Dodger Stadyumu.
Estadio de los Dodgers.
Yaz mevsimiydi ve Dodger Maury Wills'nın çalınan rekorunu geri kazandığı yıldı.
El mismo verano en que Maury Wills batió el récord de bases robadas. El mismo verano en que Maury Wills batió el récord de bases robadas.
Dodger Dogs yediğimde bana da olur.
A mí me pasa cuando como perritos calientes.
Taraftarlar birbirlerini tanırlardı. 'Dodgers Senfoni'sokaklarda trombon, trampet, davul çalan ve kendilerini komik duruma düşüren bir gruptu.
La "Sinfónica Dodger", era un grupo de trabajadores que tocaban el trombon, la trompeta, la batería,
Bu üzücü törende, Roy Capenella'nın etrafında eski Dodger oyuncuları Tommy Holmes, Ralph Branka ve Carl Erksen var.
En la ceremonia, Roy Campanella, rodeado de antiguos Dodgers,
Sahada yine top var ama bu Dodger taraftarlarını sevindiren türden değil.
Ahora la bola vuelve a entrar en juego. Pero no es de la clase que los admiradores del Dodger vitoreaban.
- Bana Hayta derler.
- Me llaman Dodger.
- Hey, Hayta.
- Oye, Dodger.
Hayta'yı gören oldu mu?
¿ Alguien ha visto a Dodger?
Hayta'yı gördün mü?
¿ Has visto a Dodger?
Dodger Stadyumda öğlenden sonra gibi..
Es comida para toda la tarde en el estadio de los Dodgers.
Bu el boyaması tabağı, papanın Dodger stadyumunu ziyaret anısı olan bu tabağı, yeğenim Susan'a bırakıyorum.
Este plato pintado a mano en recuerdo de la visita del Papa al estadio Dodger se lo dejo a mi sobrina Susan.
Bir şey söyleyeyim mi, Hayta?
¿ Sabes una cosa, Dodger?
Hayta, bu Kaptan Lochley.
Dodger, aquí la capitán Lochley.
Affedersin, Hayta. Ne diyordun?
Disculpa, Dodger, ¿ qué decías?
Roger, dodger.
Roger el tramposo.
Ben Brooklyn'de sadece Dodger'ların ve 300.000 tane Guido isimli adam olduğu sanıyordum.
Creía que aquí sólo estaban los Dodgers y trecientos mil Guidos.
Dodger, sosisleri al.
Dodger, trae las salchichas.
Charley! Dodger!
Charlie.
Dodger, Oliver'a yatağını göster.
Dodger, enséñale a Oliver su cama.
Dodger.
Dodger, Dodger.
Bir iş teklifi aldım.
Roger Dodger.
Hayta.
Dodger.
Hayta?
¿ Dodger?