Doner traducir español
5,755 traducción paralela
Yakında döner.
Él estará de vuelta pronto.
Ne zaman bir erkek buradan geçse deliye döner.
Se vuelve loca cada vez que un hombre pasa al lado de la casa.
Jüpiter'in yörüngesinde, 402.300 km uzaklıkta döner ve bizim Ay'ımızla neredeyse aynı büyüklüktedir.
Tiene su órbita en torno a Júpiter, a una distancia de 420.000 kilómetros, y su tamaño es como el de nuestra luna.
Yakında her şey normale döner.
Pronto las cosas volverán a la normalidad.
Yeteri kadar beklersen şansın döner derdim hep.
Sabes, siempre digo que si esperas lo suficiente, ¿ tu suerte cambiará?
Eğer öyle olsaydı, Başkan, böyle bir adam yüzünden uçağına döner ve evine gidiyor olurdu.
Si lo fuera, el presidente daría la vuelta con su avión y se iría a casa por un tipo como este.
Hemen cevap vermene gerek yok, ama sormak istiyorum... Eve döner misin?
No necesito una respuesta esta noche, pero me gustaría saber... si vendrás a casa.
- Ne zaman döner?
- ¿ Cuánto tiempo le llevará?
Belki yakında geldiği yere döner?
Bueno, quizás se irá tan pronto como llegó, ¿ no?
Bu işin arkasında Reston'ın olduğuna dair daha güçlü kanıtlara ihtiyacımız var böylece David'i de FBI'ı yanına çekmesi için ikna edebiliriz ve federal soruşturmaya döner.
Necesitamos pruebas sólidas de que Reston estaba tras esto para que podamos convencer a David para meter al FBI, y convertirlo en una investigación federal.
Eşi deliye döner.
La esposa se enfada.
Döner dönmez abini nasıl kapı dışarı edeceğini de öğrenmişsin.
Aprendiste a echar a tu hermano ni bien llegaste.
Yeteri kadar beklersen şansın döner derdim hep.
¿ Recuerdas que siempre digo que si esperas el tiempo necesario, tu suerte cambiará?
Yakında döner.
Debería volver pronto.
Döner dönmez beni ara.
Necesita un informático.
Duncan döner dönmez onunla hemen konuşmalısın.
Habla con Duncan tan pronto como vuelva.
Genç ve sağlıklı, bu iyi bir şey ama eski haline ne kadar döner, söylemesi zor.
Bueno, es joven y sano, lo cual es bueno, pero no hay manera de decir cuanta función recuperara.
Şimdi umuyorum ki, ikimiz de umuyoruz ki sorunlarımızı hemencecik çözeriz ve her şey normale döner.
Y ahora espero... esperamos los dos que podamos suavizar todo esto ya y que todo vuelva a la normalidad.
Ben bunu yaparsam Jason anında eve döner.
Si hago esto, Jason volverá a casa en ese momento.
Döner, park yıl boyunca 7 gün 24 saat açıktır.
Y, no hace falta... el parqué está abierto. Toda la semana, los 365 días del año.
Bugün yarın döner.
En cualquier momento.
Yıllar sonra her şey normale döner.
Todo vuelve a la normalidad después de tantos años.
Eğer onlara yardım etmezsek orası kan gölüne döner.
Si no protegemos, habrá un baño de sangre.
Balta sana döner...
Vira hacia ti con el hacha en alto
Uzun yürüyüşe çıkmış biri onu görürse kısa zamanda ortalık CSI : Milton'a döner.
Algún senderista se topa con él, y rápidamente tendremos un CSI :
- Zaten uzağa gider, ve geri döner.
- Cuando se va, regresa.
Elbette, bazen rahatsız edici düşünceler, kafanda döner durur. Ve bir uyanırsın, Hepsini gerçek zannedersin.
A veces una tiene pensamientos perturbadores en la cabeza, y te despiertas, y piensas que si pasó.
Bunların yüreklerinde, ruh ritmik bir sessizlikle döner.
En el corazón de aquellos, el espíritu mora en un silencio rítmico.
Eve döner misin Val?
¿ Quieres volver a casa, Val?
Tobey, Jen, diğerlerinin yanına döner misiniz lütfen?
Tobey, Jen, ¿ quieren ir a reunirse con los otros por favor?
Burada döner kapı var.
Aquí tienen una puerta giratoria.
Onlar uyurken, çevrelerindeki her şey buza döner.
Mientras duermen, todo alrededor se vuelve hielo.
Bird'ü başkası eğitirse Chip deliye döner.
Chip se enojará mucho si otro entrena a Bird.
Hani başın bazen fırıl fırıl döner ya?
¿ y sabes cómo tu cerebro recibe estos bucles?
Birazdan döner mi dersiniz?
¿ Va a volver pronto?
Sadece birkaç haftalığına. Sonra nereden geldiyse oraya döner.
Solo serán unas semanas, luego vuelve a de dónde vino.
Fiji'ye döner dönmez.
Tan pronto como volvamos de Fiji...
Hoş geldiniz, Skipper, Kowalski ve yanar döner Rico!
¡ Bienvenidos! ¡ Skiper, Kovalski, y el ávido Riko!
Kuzey Rüzgârı karargâhına geri döner dönmez ekipmanlarımızı yenileyip yepyeni bir plan yapacağız ve hızla geri dönüp Dave'i yok edeceğiz.
Y mientras más pronto lleguemos a la base de operaciones y traigamos nuevo equipo y armaremos un nuevo plan para aplastar rápidamente y derrotar a Dave.
Kendiniz ve birliğiniz için yapmanız gereken en iyi şey görevinizden istifa etmektir. Filonuza döner dönmez bunu yaparsanız normal bir emeklilik işlemi yapılacaktır.
Lo mejor que pueden hacer por todos es dimitir despedirse mañana a primera hora y recibir una licencia.
Merrit Park Yoluna döner!
De acuerdo. ¡ Luego se convierte en la Avenida Merritt!
Döner tabağı.
Plato de comida
Asıl müşterime parasını geri verirsin. Ben de evime, ailemin yanına döner ve seni güzel eşinle yalnız bırakırım.
Reembólsele a mis clientes, voy a volver a casa con mi familia y usted y su encantadora esposa se quedaran en paz.
Geri döner dönmez bu çocuklarla kutlama yapmamız gerek.
Vamos a celebrar con ellos apenas regresemos.
Hepimiz Newport'a döner ve sizi evinize döndürürüz.
Nos giraremos todos hacia Newport y soplaremos para traeros de vuelta a casa.
Paris'e ne zaman döner.
Al devolver en París?
Eğer orada yoksa bu gece döner, sizi bulurum!
Y si no está, volveré esta noche y los encontraré.
Ama bilirsin, tüm iyi şeyler onları bekleyen sahiplerine geri döner.
Pero ya sabes, todas las cosas buenas le llegan a aquellos que esperan.
Koşarak ona gider ve koşarak geri döner.
Ve caminando hacia él y vuelves corriendo.
Peki, eve döner dönmez beni aramasını söyler misiniz?
De acuerdo, ¿ podría decirle que me llame en cuanto llegue?
Toprak daha güçlü döner.
Tierra vuelve más fuerte.