English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ D ] / Dunkin

Dunkin traducir español

83 traducción paralela
Tamam, Dunkin'Donuts'lardan ne haber?
Bueno, ¿ a comprar rosquillas?
Lokma?
¿ Dunkin'Donut?
Dunkin'Donuts'a da güvenemezsem kime güveneceğim?
- ¿ En quién podré confiar?
Bu civarda bir Dunkin'Donuts var mı?
- ¿ Venden rosquillas cerca?
Dunkin'Donuts mı?
- ¿ Rosquillas?
Kız çizgi romanı yok mu hiç mesela Bonnie Crane, Girl Attorney Punkin ve Dunkin, the Twinkle Twins ya da Li'l Knee Socks?
¿ Tienes alguna revista para niñas como "Bonnie Craine, la abogada" "Calabaza y Pastel, las Mellizas Twinkie", "Li'l Medias Largas"?
Tamam Brock, Dunkin'i şimdi indiriyoruz.
Sí, Brock, lanzaremos a Dunkin ahora.
Dunkin'Donuts'tan sonra sağa dön.
De vuelta a la derecha después de las donas Dunkin.
Dün Krispy Kreme'den 12'lik bir paket alıyordum.
Estaba en Dunkin Donuts comprando una caja de doce.
Dunkin'Donuts'ın arkadasında başsız bir ceset bulmuşlar baba.
Hallaron a un tipo sin cabeza detras de "Dunkin".
Dunkin'Donuts'a bayılırım.
Me encantan las rosquillas de "Dunkin".
Bir kaç hafta önce bir kafede karşılaştık.
Hace unas semanas nos encontramos en Dunkin'Donuts.
İşte Body Shop, Tie Rack GNC, RadioShack Petland'de kedi, Spencer's Gifts'te sahte köpek kakası Sbarro's, Dunkin'Donuts, dünyanın en iyilerinden.
Digo, La Tienda para el Cuerpo, el Estante de Corbatas GNC, RadioShack La Tierra de las Mascotas para un gato o dos, los regalos de Spencer para alguna broma
Dunkin'Donuts'dakinin aynı ama 15 kat pahalı.
Igual que el de Dunkin'Donuts y cuesta 1 5 veces más.
Bir plan bulmak için doughnut dükkânında buluşacağız.
Vamos a Dunkin'Donuts a planearla.
Hemşire kardeşlerin doughnut dükkânında bir tür darbe planı yapıyor.
Las enfermeras están en Dunkin'Donuts planeando un golpe maestro.
Yani düşünsenize kim Kevin'a bir ödül verir ki, Dunkin'Donuts mı?
¿ Quién va a darle un premio a Kevin? ¿ Dunkin'Donuts?
Eğer Dunkin'Donuts'da kıçınızı serip oturmasaydınız burada sizin kıçınızı kurtarıyor olmazdık.
Si pasaran menos tiempo en Dunkin'Donuts no tendríamos que estar aquí.
Dunkin'Donuts'a gidip altı tane jölelilerden al. Bir de krema.
Corre a Dunkin'Donuts y tráeme seis con mermelada y una de crema bávara.
- Dunkin'Donuts sekiz sokak ötede ama.
- El sitio está a ocho manzanas.
Dunkin'Donutları uzaya fırlıyor.
Dunkin'Donuts volando al espacio.
burada, Dunkin şekerlemede ayrımcılık yapmayız.
Aqui en Dunkin glaze no discriminamos
Endeavor binasını kahrolası Dunkin'Donuts gibi gösterecek.
Va a hacer al edificio Endeavor parecer un maldito Dunkin'Donuts.
Çocuğunun hayatını Dunkin Donuts'un tezgahının arkasında geçirmesini ister misin?
SAT PREP Revista de Paris Geller Yale ¿ Quiere que su hija se pase la vida vendiendo donuts?
Tüm gece çalışma paketi aldım. Yetecek kadar Dunkin'Donuts kahvesi şu evsiz adamdan gereğinden pahalıya bir kanyak aldım.
Tengo un kit de cosas para estudiar toda la noche, café fuerte y anfetamina que conseguí por un precio razonable de un mendingo.
Dunkin'Donuts'ın yüzüncü yıl dönümü bedavasından bu yana bu kadar polisi sırada görmemişsindir.
No has visto tantos policías haciendo cola desde el centenario de Dunkin'Donuts.
Eğer burada olması gerek biri varsa, oda Kelly Bailey, çünkü benim kıçım hakkında çok kötü şeyler söylüyordu. çünkü çok kıskanç biri ve gerçekten ama gerçekten Steven Dean'dan hoşlanıyor ama o beni Dunkin'Donuts'un arkadasında beni domalttı.
Como sea, si alguien debería estar aquí esa es Kelly Bailey, porque ha estado diciendo cosas desagradables sobre mí a mis espaldas, porque está muy celosa, porque le gusta mucho, mucho, Steven Dean y él me llevó a la parte de atrás de la tienda de donas.
- Bu bir Dunkin Çörekleri yaması, Gus.
- A lo mismo que estás mirando tú. Es una pegatina de "Dunkin'Donuts", Gus...
Onu Dunkin... Bekle bir dakika.
La encontré en Dunkin -
Dunkin'Donuts'da gece vardiyasında çalışmak zorunda kalırım.
Tendría que volver a trabajar a la noche en Dunkin'Donuts.
Dunkin'Donuts'a gittim.
Voy a Dunkin'Donuts.
İki tane büyük boy kafeinsiz kahveyi oracıkta içtim.
Puedo obtener dos decafs enorme, y llamo de nuevo a Dunkin'Donuts.
Dunkin'Donuts'a gideceğiz.
Iremos a Dunkin'Donuts.
Bacardi, Belle Jolie, Birds Eye, Cadbury Campbell's Çorbaları, Cartwright çift taraflı alümiyum Chevron Petrol, Dunkin'Donuts, General Foods Avrupa Kodak, Lever Brothers, Martinson's, Popsicle Relaxacisor, Rio De Janeiro, bu müşteri faaliyet göstermiyor. United-Fruits, Warner-Brothers.
Bacardi, Belle Jolie, Birds Eye, Cadbury, Campbell Soup International Cartwright aluminio doble-capa, Chevron oil, Dunkin'Donuts General Foods Europe, Kodak, Lever Brothers, Martinsons, Popsicle Relaxacisor, Río De Janeiro, que está latente United Fruit, Warner Brothers.
- Çünkü bu arabayı, Jimmy'le buluşmak için Dunkin'Donuts'a gittiğim zaman görmüştüm.
- Es la misma que vi en Dunkin'Donuts cuando fui a ver a Jimmy.
Sadece New Jersey'de milyonlarca siyah SUV ve Dunkin'Donuts var
Hay un millón de camionetas negras y 20 millones de Dunkin'Donuts... -... solamente en Nueva Jersey.
Dunkin'Donuts.
Unas donas.
Amerika Dunkin'e koşuyor.
Estados Unidos anhela Dunkin'.
Dunkin'Donuts'da, alabilirsiniz. 50 yılı aşkın süredir, Amerika'da hizmetteyiz, en taze kahveyi servis etme tutkumuzla.
En Dunkin'Donuts puede hacerlo. Por más de 50 años Estados Unidos pide Dunkin'. Dedicados a servir la taza de café más fresca de todas.
Amerika Dunkin'i konuşuyor.
Dunkin': la gasolina de los EE.UU.
Dunkin'Donuts'a, beş dolarlık hediye çeki.
Un cupón de 5 dólares en Dunkin'Donuts
Tüm Dunkin'Donuts'larda.
Cualquier Dunkin'Donuts.
Dunkin'Donuts dükkanın arkasında mı?
¿ Detrás del Dunkin'Donuts?
Adam iki dakikada atasözünü çaktı. Etkileyici.
El chico acaba de soltar una referencia a Dunkin'Donuts en nuestras narices... impresionante.
Biliyor musun buradan tam bin dokuz yüz metre ötede bir çörekçi dükkanı var.
Ya sabes, hay un Dunkin Donuts exactamente a una punto dos millas de aquí.
Kennedy'nin oradaki Dunkin'Donuts'un önündeki dar geçite girme.
Y luego evita el embotellamiento en Kennedy frente al local de rosquillas.
Affedersin. Dunkin'Donuts'çılar bizimle konuşmak istiyor.
Los de Donas Dunkin quieren hablar con nosotros.
Dunkin'Donuts'ı kaybedebiliriz.
Quizá perdamos a Donas Dunkin.
Dunkin'Donuts'ı kaybedemeyiz.
No podemos perderlos.
Ne dersin? Sence Al Pacino, Dunkin'Donuts reklamına çıkar mı?
¿ Tú crees que Al Pacino haría un comercial de donas?
Sonra çörek satmaz oldular.
Fueron reemplazados por los dunkin donuts

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]