Eastside traducir español
66 traducción paralela
Eğer 15 dakika içinde Eastside Psikiyatri Kliniğinde olmazsak..... şehirdeki her polis sizi aramaya başlayacak.
Si no estamos en el Psiquiátrico Eastside en 15 minutos... todos los policías de la cuidad los estarán buscando.
Eastside Psikiyatri Kliniğindeler.
- En el psiquiátrico Eastside.
- Yüzde 38'i mi? Eastside Lisesi'ndeki adamlar ne yapıyorlar Tanrı aşkına?
¿ Qué diablos están haciendo... en Eastside?
Eastside Lisesi için yeni bir müdüre ihtiyaç var.
Venimos de la oficina del Alcalde. Necesitan un nuevo Director en la secundaria Eastside.
Bay Clark, Eastside Lisesi'ne hoş geldiniz.
Queremos darle la bienvenida a Eastside, Sr Clark.
Zaten Eastside Lisesi takımlarımıza "hayaletler" demiyor muyuz?
Nuestro equipo de fútbol se llama "Los Fantasmas", ¿ verdad?
O hâlde yeni Eastside Lisesi'ne hoş geldiniz.
Así que bienvenidos a la nueva Secundaria Eastside.
Anne, benim. Ben Joan Levias Eastside Lisesi'nden.
Soy Joan Levias de la secundaria Eastside.
Eastide'ı hecele Çalışırken gecele
¿ Cómo deletreas Eastside?
- Söyleyin dedim. Yeter!
Bella Eastside.... a tu lado... nos quedaremos... y siempre alabaremos tu nombre...
O gün bugündür. Bir saat içinde, eyalet tarafından verilen ve sizlerin temel becerilerini ve Eastside Lisesi'nin kalitesini sınayan bir teste tabi tutulacaksınız.
Dentro de 1 hora, van a rendir un examen provisto por el Estado, para conocer sus habilidades básicas... y calificar el nivel educativo en Eastside.
O yüzden de herkes gibi Eastside Lisesi'ndeler.
Así que están en Eastside, como el resto de ustedes.
Neyin risk altında olduğunu hatırlayın ve onlara Eastside Lisesi'nin ne olduğunu-
Recuerden lo que está en juego, y demuestren qué significa asistir a Eastside.
- Eastside!
¡ Eastside! ¡ Eastside!
- Eastside!
¡ Eastside! ¡ Eastside! ¡ Eastside!
Eastside!
¡ Eastside! ¡ Eastside! ¡ Eastside!
Kendi kendine inandıklarına rağmen, Bay Clark Eastside Lise'li değil!
A pesar de lo que él pueda creer, ¡ el Sr. Clark no es Eastside!
Bay Clark sadece Eastside Lise'li biri değil o aynı zamanda bir baba gibi.
el Sr. Clark no sólo es Eastside.
Okul yönetimi şu anda toplantıda. Size söz veriyorum, okulunuza hak ettiği değeri- -
La Junta Escolar está reunida ahora, y les daremos lo que Eastside merece :
Ne istediğinizi bildiğinizi düşünebilirsiniz. Ama önemli olan sizin için, yani Eastside Lisesi için en iyinin hangisi olduğu!
Ustedes pueden creer que saben lo que quieren, pero la cuestión es que es lo mejor para ustedes, para Eastside.
Dr. Napier, büyük bir ayrıcalık ve onurla, sizlere açıklamak istiyorum ki Eastside Lisesi öğrencileri minimum temel beceri sınavını başarıyla geçmiş bulunuyorlar!
Dr. Napier, es mi deber... es mi privilegio y mi honor reportarle... que los estudiantes de Eastside... ¡ han aprobado el Examen de Habilidades Básicas!
Sayın Vali, kendim ve Eastside Lisesi öğrencilerim adına eyalet yöneticilerine, "Cehenneme kadar yolları var." demek istiyorum.
Sr. Alcalde, en mi nombre... y en nombre de los estudiantes de Eastside, puede decirle al Estado que se vaya al demonio.
Bir, iki, üç!
Bella Eastside,
Doğu Yakası Spor Kulübü
Club Eastside Athletic.
En iyisi Doğu Yakası.
Eastside es el mejor.
- En iyisi Doğu Yakası.
- Eastside el mejor.
- Doğu Yakası!
- ¡ Eastside!
En iyisi Doğu Yakası!
¡ Eastside es el mejor!
Eastside General'da bu kadar çok yaralı her gün bir arada olmaz.
Es decir, los casos de miembros amputados no son muy comunes.
Merhaba, ben Eastside İlkokulu'nun müdürüyüm.
Soy el director del Colegio Eastside.
Köpek mi kocan mı kriz geçirdi? Yasal para kazanıyor, doğu yakası aksanını bırakıyor, sonra bizim de Trinny'nin değiştiğini düşünmemiz mi gerekiyor?
¿ El perro o tu marido? Hace algo de dinero legal, se deja caer por Eastside con su voz gangosa, y, de repente, ¿ se supone que tenemos que creer que Trinny es un hombre cambiado?
Cadde, Eastside Bankası...
El lado este del banco Bank Trust.
East Side Üniversitesi'nden Justin Magary gibi biri.
Alguien como Justin Magary de la Universidad Eastside.
Komiser Reagan, Geçen yaz eastside daki,
- Jefe Reagan,
Saldırı ve hırsızlık suçlarından Eastside Royal hapishanesinde iki yıl yatmış.
Agrupado con la realeza del lado este, asalto, robo, dos temporadas en prisión.
Onlar ve korkusuz çabaları olmasaydı bu işin üstesinden gelemezdik.
DETECTIVE ARTHUR FREEMAN REDADA ANTODROGA EN EL EASTSIDE Sin su valiente esfuerzo no lo habríamos logrado.
Ayala'nın, geçtiğimiz yıldan bu yana doğu yakasında 8 kişiye....... tecavüz etmekten suçlanıyor.
Ayala será imputado... en 8 casos más de violación en primer grado... conectados con una ola de ataques... ocurridos en Eastside el año pasado.
Ama ikisinin de gömüldüğü yer... Doğu Mezarlığı.
Pero los dos estaban enterrados en... el cementerio Eastside.
Eastside Crips'e ait.
Pertenece a la Crips Eastside.
Eastside Crips.
Eastside Crips.
Doğu yakasına hoş geldin.
Bienvenido al Eastside.
- Bu E.C., Eastside Crips.
- Es E.C., Eastside Crips.
Eastside Crips ile rakipleri beyaz güç çetesi arasında uzun zamandır kaynayan kavga sonunda savaş olarak patlak verdi.
Una disputa latente largo entre las mordazas Eastside y un rival del poder blanco de pandillas ahora ha explotado en una guerra total.
Şu doğu yakasındaki çeteci çocuk.
El chico de la pandilla Eastside.
East Side'da kızlarla takıIdığın zamana dönelim. Sadece hastanelik ettiğin değil... Aynı zamanda bir grup erkekle beraber siktiğiniz sonra da bir trene bindirdiğin kız Christian.
Resultó ser una ex novia tuya, de Eastside que no sólo enviaste al hospital sino que, además, invitaste a tus amiguitos y entre todos le hicieron de todo, Christian.
Mendoza'yı vuranların Doğu Yakası Gangsterleri olduğu konusundaki söylentileri duyduğunuzu biliyorum ama bunu henüz bilmiyoruz.
Sé que han escuchado los rumores de que fueron los Eastside G los que dispararon a Mendoza, pero aún no lo comprobamos.
Mendoza'nın Doğu Yakası Gangsterlerinden bir kızla yattığı için böyle olduğunu duydum. - Hayır, hayır. - Bunu yasal bir kaynaktan duydum.
Oí que Mendoza fue baleado porque se cogía a la novia de un pandillero de los Eastside G. Lo escuche de un fuente legítima.
Mezun olduğumuz okulun marşını yeniden yazdınız.
El honor... de la vieja Eastside... despierta nuestra lealtad... lealtad, lealtad...
Nasıl gidiyor Bay Darnell?
... a bordo de Eastside... todos a bordo, todos a bordo... sí, Eastside todos a bordo, todos a bordo... ¿ Cómo va todo, Sr. Darnell?
Hadi, evlat.
Vamos, hijo... la fama... y el honor de la Secundaria Eastside,
Bu cinayetlerden birisi de bugün Doğu Yakasındaki dairelerinde ölü bulunan bir adam ile hamile kadının öldürülmesi olayı.
Un tiroteo con la policía... acabó con la detención de dos sospechosos, al parecer relacionados con asesinatos de droga, incluido uno hoy en el que un hombre y una mujer embarazada fueron disparados a muerte... en su apartamento de EastSide.