Easy traducir español
483 traducción paralela
Adana-Bursa-Ceyhan-Edirne.
Able-Baker-Charlie-Easy.
Kapağı da kapat.
Easy Uno a todas las unidades. Síganme. Sigan de cerca.
Yavaşla ama ilerlemeye devam et, ne olursa olsun.
Easy Uno a todas las unidades.
Easy Moses'ın üstünde kalırsan, senin koyun çobanı olmadığını anlarlar.
Si consigues no caerte de Easy Moses verán que no eres un pastor de ovejas.
İşte, Luffler Easy Rest yatağını satın aldığınızda yapacağınız şey budur, boşluk.
Eso harán si compran un colchón Easy Rest Luffler, punto.
Ama siz hanım evlatlarından bazıları illa yatakta uyuyacağım diyorsanız Luffler Easy Rest'ten daha kötüsünü de bulabilirsiniz.
Pero si insisten en dormir en una cama hay colchones peores que el Luffler Easy Rest.
Easy Street'e gittiğimde senin için ne yapacağım, biliyor musun?
¿ Sabes lo que haré por ti cuando tenga mucho dinero?
Easy Street'te yaşamak istiyorsun.
Quieres que te sobre el dinero.
Easy Street'te kim yaşıyor, söyleyeyim mi? Hiç kimse.
Te digo que a nadie le sobra el dinero. ¡ A nadie!
Bir şey daha söyleyeyim. Hani şu kimsenin yaşamadığı Easy Street var ya?
¿ Te acuerdas de la buena vida que dices que nadie tiene?
Eski sahiplerine ne olduğunu duymak ister misiniz? Easy Birliği'ne.
¿ Queréis saber qué pasó con los otros inquilinos, la compañía Easy?
Easy Birliği'nde 96 adam vardı.
La compañía Easy estaba formada por 96 hombres.
Hesapladım da eğer yarın tüm ekipmanlarınla orda olabilirsen sana öğretmek için üç günümüz kalır. "Biz" kim
Si te presentaras mañana, tendríamos casi tres días para enseñarte. - ¿ Quiénes? - Easy y yo.
Easy ve ben. İkimizde çok iyiyiz
Somos muy buenas.
Oh, Bugün çok korktum Easy Neredeyse boğulacaktı..
Me he asustado mucho, Easy. Casi se ahoga.
Ben bırakmanı söyleyene kadar.
Hasta que yo te diga que lo sueltes. Ha venido Easy.
Sadece orda dur ve o şeyi tut.Selam, Easy.
Quédate ahí y no sueltes el pez. Hola, Easy. - Hola.
Hey, Easy.
Easy...
Easy, hazır mısın?
Estoy lista.
Anladığımdan tam emin değilim, ne yapmam gerekiyor Ona anlatırmısın Easy?
No sé si entiendo qué tengo que hacer. Anda, díselo, Easy.
Easy ve babasına yardım etmenin tek yolu gibi geldi
Me pareció perfecto para ayudar a Easy y a su padre.
Kim o?
- ¿ Quién es? - Soy yo, Easy.
Benim, Easy. Aç gireyim.
Abre la puerta.
- Easy. Beni duymuyor musun?
- Easy. ¿ No me has oído?
Öyleyse siz Easy'siniz?
- Eres Easy. - Ja.
Ama Easy seni av köşküne götürebilir.
Sí, pero Easy te llevará al hotel. Por supuesto.
Hmm? Biliyorsun, Dün gece Easy'nin fermuarı bozulduğunda
Anoche, cuando a Easy se le bajó la cremallera,
Easy, Asla gelmeyeceğini düşünmüştüm.
- Easy, creía que no vendrías.
Easy, onu görmek istiyorum.
- Quiero verla.
Bekle de şu Easy'yi bir ele geçireyim
Espera a que pille a Easy.
It's not really easy to like something you know nothing about.
No es nada fácil Es algo que no conoce.
Take it easy, will ya? Our friends here are gonna help me pay your bill.
Nuestros amigos son los que me ayudarán a pagarte.
# # So easy to forget
Tan fáciles de olvidar
"... very free, easy, easy. "
"... very free, easy, easy. "
"Talking about very free and easy."
"Talking about very free and easy."
Easy Rider filminden beri herkes bu tip motosikletleri kullanıyor uzun, alçak, önü düşük.
Desde aquella película de Easy Rider, todo el mundo anda con motos así... largas, bajas, con el frontal inclinado.
Şarkının adı "I'm easy".
Es una canción que se titula "I'm Easy."
* Kolay biriyim ben *
# But I'm easy
* Evet kolay biriyim *
# Yeah, I'm easy
* Çünkü kolay biriyim ben *
# Because I'm easy
* Kolay biriyim ben *
# Because I'm easy
* İşte kolay biriyim bundan dolayı *
# That's why I'm easy
Şu "Kolay-Kek" i denemek için sabırsızlanıyorum.
Yo he estado tentada tantas veces de usar "Easy On"
Kolay-Kek gerçekten o kadar iyi mi?
"Easy On" es realmente bueno, ¿ verdad?
Şöyle ki ; zaman düşmanınsa, Kolay-Kek dostundur.
Bueno, si el tiempo es tu enemigo haz amigos con "Easy On".
O kadar iyi ki, bir gün ünlü olursam, ve Kolay-Kek'in sahipleri bana "Reklam filmimizde oynar mısın?" dese, bedavaya bile kabul ederim.
Es tan bueno que si alguna vez soy famosa y la gente de "Easy On" me pide hacer un anuncio, no sólo lo haría. Lo haría gratis.
10 numara, Easy Whirl... - Belmont Park WTRM'in bir servisidir. Her yarış...
En tercer lugar, número 10, Easy Whirl Belmont Park son un servicio de WTRM.
Sonra fikrimi Jerry Marks'a anlatacağım ve Easy Street'e taşınacağım.
Viviré la buena vida.
Hey, ordaki Easy. selam, Easy!
Hola, Easy.
Oh.
Easy, ¿ lista?
Uh, Easy, bekle.
- ¡ Espera! - No me hablo contigo.