English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ E ] / Edın

Edın traducir español

1,287 traducción paralela
Tiyna az effel beynine giden kan akışını kesti.
Zina codtó ed fdujo de zangde a tu zedebdo.
- Ben detim ki, Tiyna... az effel beynine giten kan akıtını kesti.
! Dije que Zina codtó ed fdujo de zangde a tu zedebdo.
Çocukların kolej masrafları ve ED'in krizi için para biriktirdikten sonra bile...
Hasta después de ahorrar y del próximo colapso mental de Ed queda bastante cambio.
Şimdi bu ücrete karşılık bankadan kredi çekeceğim, ve salonu satın alacağım, Ed sessiz ortağım olacak, ve hepinize pay vereceğim çünkü teminatları veren sizler olacaksınız.
Servirá de garantía, compraré el gym Ed será mi socio capitalista y Uds. Recibirán una comisión, por haber firmado.
- Ed, sen çıplak olacaksın.
- No saldrás desnudo.
N'oldu, Ed?
¿ Qué tal, Ed?
- Ed, bunu bana yapamazsın!
¡ Vamos, Ed! ¡ No puedes hacer esto!
Ed'in kız arkadaşı Shari? Ne problemi var kaltağın?
¿ Qué tiene esa perra Shari?
Nedir bu, Ed? Kız arkadaşın olabilmem için bir sınav mı... Senin için yeterince iyi olmadığım için mi?
¿ Que pase una prueba para ser tu novia, porque mereces algo mejor?
Ed, bu adam seni tanıdığını söylüyor.
Este hombre dice que te conoce.
- Hayır, hayır, Ben... - Ed, sen bir yıldızsın.
Ed, eres una estrella.
Harry, Ed'in gittikçe baskın çıkan bir Amerikan... sendromunun simgesi olduğunu düşünüyorum.
Bueno, Harry, creo que Ed representa la apoteosis de un síndrome muy actual.
Biliyorum Ed. Ama anlarsın, biz istediğimiz sürece yayında kalacaksın.
Yo lo sé, Ed, pero tienes que quedarte hasta que queramos.
- Ed, eğer araca zarar verirsen... Zarar verirsen, faturasını sana çıkarırlar. Ve 15 dakika içinde yenisini yollarlar.
Si destrozas el camión te lo cobrarán y mandarán otro en menos de 15 minutos.
True TV izleyicilerine, kontrolümüz dışındaki bir durum... nedeniyle Ed TV'yi artık yayınlayamayacağını bildirir.
Lo lamentamos. Lo lamentamos. Debido a circunstancias que no podemos controlar hemos suspendido el programa de Ed TV.
True TV sözcüsü... Ed yayında olduğu 4 ayı kapsayan bir çeki, şişkin ücretini ve kanalımızın "çok çalışması ve... sadakatine" karşılık kendisine verdiği teşekkür ikramiyesini de... teslim aldı.
True TV anunció que Ed había recibido su cheque por los 4 meses un pago de gratificación y otro pago adicional "esfuerzo y dedicación".
Ed Koch'tan mektup mu aldın?
Recibiste una carta de Ed Koch.
- N " aber Ed?
- ¿ Cómo estás, Ed?
Bay Ed'i kurtardığını duydum.
Oí que salvaste al Sr. Ed.
New York'ta bundan fazlasını elde edemezsiniz.
Nada resume mejor a Nueva York. Escucha, Ed.
Ed'in dudakları yaşlı bir adamın dudakları gibi değildi.
Los labios de Ed no parecían los de un hombre mayor.
Ed'in dokunuşları yaşlı bir adamın dokunuşları gibi değildi.
Las caricias de Ed no parecían las de un hombre mayor.
Maalesef Ed'in kıçı yaşlı bir adamın kıçı gibiydi.
Por desgracia, el culo de Ed parecía el de un hombre mayor.
Hiç de bile. Demek istediğim, sadece Ed'i tanımaya fırsatın olduğunu düşününce... Altı hafta mı oldu?
Tomando en cuenta que llevas 6 semanas de conocer a Ed.
Adam bunu şimdi bilse bile. Marty, mesele adamın parası.
Es dinero de Ed, Marty.
Jeff ve Russell grubun öne çıkan isimleri ama gerçek Stillwater hayranları Stillwater'ın saflığının ve özünün Ed Vallencourt'tan geldiğini bilir.
Jeff y Russell son las cabezas pero el verdadero fan sabe que la pureza de Stillwater viene de Ed Vallencourt.
Günaydın Ed.
Buenos días, Ed.
Neden adamlarını evlerine gönderdin Eddie?
Manda a casa a la mayoría de tus muchachos, Ed.
Pekala at efendi, kaldır şu pis ayağını bakalım.
Bien, Mister Ed, levanta la dichosa pata.
Ed'le ben hala yanınızdayız.
Ed y yo seguimos aquí.
Zekam ve hukuki deneyimim olmadığını ve Ed'in inancını yitirdiğini görerek.
Como no tengo ni cerebro ni experiencia jurídica y Ed perdía la fe.
İş yerinden Ed, boş arsasını bedavaya kullanmama izin verecek.
Estoy de acuerdo, ve por ella
Josh, Annie ve Kate! Kalkın, biz geldik!
El gran Ed ha llegado!
- Sizin adınız?
- ¿ Y usted? - Ed Saxon.
Ed ile konuşmamın üzerinden neredeyse iki hafta geçti.
Hace dos semanas que no le hablo.
Ed Montagne, Huston'ın numaralarına toleransı anlatıyor.
Ed Montagne tiene una afable tolerancia de veterano para los trucos de Huston.
Ed, yarın görüşürüz.
Ed, te veré mañana.
Kadının tırnaklarının altından deri örnekleri aldırdım. Ed'inkilere uyuyor.
Las muestras de piel de las uñas de la mujer coinciden con las de Ed.
Affedersiniz, Burasını co - ed sandım. Co - ed?
- Lo siento... pensaba que era unisex - ¿ Unisex?
Ed Harding'e bu kadar arkadaş canlısı olacağını sanmıyorum.
No habrías sido tan amistosa con Ed Harding.
Tam Ed ve Gerard öpüşecekken kamera çevrildi ve şömine gösterildi, bunu kınıyoruz.
Y justo cuando Ed y Gerard están por besarse cortaron a la chimenea y lo hallo lamentable.
Haklısın, Ed Begley Jr.'s electric motor sağolsun tasarlanmış en şeytani itici sistem!
Así es, gracias a mi motor eléctrico Ed Begley Jr....... el sistema de propulsión más moderno que se ha inventado.
Anladın mı Ed?
- Kekambas.
İstasyon şefini arar mısın?
Trata de comunicarte con el jefe de tráfico. Ed?
Ed? Ed, orada mısın?
Estás ahí?
Hatta daha da ileri gidip, adamdan o lanet balıkları satın da alabilirsin.
Descríbele al hombre dónde vas a pescar y qué... y tal vez el hombre te venda el condenado pez, Ed.
Ed Crane, karın, herkes bunu öğrenecek.
Coopere o Ed Crane se enterará.
Haydi Ed, çocuğu korkutacaksın.
Por favor, Eddie. Vas a asustar al muchacho.
Sakın söyleme, Ed.
No digas esas palabras, Ed.
- Sen nasılsın, Ed?
- ¿ Cómo estás tú hoy, Ed?
Gus Grissom, Ed White ve Roger Cheify trajik biçimde kalkış pistinden ayrılamadan hayatlarını kaybettiler.
Trágicamente, Gus Grissom, Ed White y Roger Chaffey... pierden la vida antes de dejar la plataforma de despegue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]