English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ E ] / Emirler

Emirler traducir español

1,890 traducción paralela
Bana verilen emirler Soru'yu bu tesisten çıkarmanızı önlemek.
Mis órdenes es evitar que saquen a Question de estas instalaciones.
Anlaşılan biri, teslimatı yapan şoföre açık emirler vermiş.
Parece que las instrucciones que le dieron al repartidor eran muy específicas.
Emirler bilinmeyen bir sunucudan mail ile geldi.
Instrucciones electrónicas de un servidor anónimo.
Emirler böyle.
Son órdenes.
Bu emirler ekselansları Mark Antony'den geliyor.
Estas órdenes provienen directamente de su excelencia Marco Antonio.
Bize verilen emirler var.
Tenemos órdenes.
O emirler tepeden geldi.
Esas órdenes vinieron de arriba.
Yarbay Mitchell'dan emirler, efendim.
Órdenes del Coronel Mitchell, señor.
"Bizler emniyet görevlisi olarak öyle bir eğitim almıştık ki..." "... bize verilen tüm emirler gözümüzde tartışmasız yasaldı. "
Y como Oficiales de Policía debíamos aceptar cualquier orden del Gobierno como legal y correcta.
Normalde krallar bunları asla yapmazlar koltuklarında oturup, herkese emirler yağdırırlar krallık için, ama benim bu yaptığım diğer yandan krallığımı da koruyor beni de
Un grupo de personas influyentes le ofreció al Rey Fernando... un rescate sustancial. El mayor jamás ofrecido a un rey. El dinero estaba bien, pero él tenía otras razones, verás, el propio rey tenía sangre judía.
Kaptan, emirler.
Capitán, órdenes.
Yeni emirler nedir?
¿ Cuáles son las órdenes?
Hayır, Londra'dan gelen emirler böyle değil.
No son las órdenes de Londres.
Aldığı emirler, bu modeli gün batımından önce Treer Plaza'ya getirmesi yönündeydi.
Sus órdenes eran entregar el espécimen al Treer Plaza antes del atardecer.
Emirler böyle.
De ninguna manera.
Emirler.
Órdenes
Askeri Şura'dan gelen emirler olduğunu söylemiştin.
Dijiste que eran órdenes del Concejo de Guerra.
Ne hissettiğinizi anlıyorum, ama bu emirler Amiral Hunter'dan geldi.
Entiendo cómo se sienten pero mis ordenes Viene directamente del Almirante Hunter.
direk sözlü emirler ve direk işaretleri eşzamanlı kullanır.
y por medio de señales por medio de órdenes verbales y de señales usadas simultáneamente.
Buraya dönüp emirler yağdırman harika... ama şu an yara bandından çok acil istihbarat lazım.
Es bueno que vuelvas a dar órdenes... pero necesitamos información antes que médicos.
Emirler alınmıştır.
Órdenes recibidas.
Bize emirler yağdıracaklar!
¡ Serán ellos los que manden!
Emirler vardı.
Fueron órdenes.
Senin verdiğin emirler Yüzbaşı.
Órdenes que usted dio, Capitán.
Sanırım Wiggins, bizim yanımızdan ayrılmaması konusunda katı emirler almış.
Creo que Wiggin tiene órdenes estrictas de nunca separarse de nosotros.
Yeni emirler aldık, efendim.
Recibimos nuevas órdenes, señor.
Emirler... Emirlerimi verin, Efendim!
¡ Deme una orden, mi ama!
Bu emirler benim bile üslerimden geliyor.
Estas órdenes vinieron de alguien más arriba que yo.
Emirler böyle.
Tenemos órdenes.
Bak, bize verilen emirler var.
Mira, tenemos órdenes.
Tanrıdan konuşmak, hep, o yargılayan cezalandıran, ödüllendiren ya da emirler veren bulutların üstündeki yaşlı adamı akla getirir.
Hablar de Dios siempre evoca la idea... del anciano con la barba blanca en la nube... juzgando. Observando. Castigando.
Emirler beyindeki nöron ağından gelir. Bu emirler, burada tuttuğumuz tecrübe ve bilgilerimize dayanır.
Las órdenes vienen de la red neuronal de nuestro cerebro, qué están basadas en las experiencias e informaciones que hemos registrado allí.
Bana verilen emirler bunlar, efendim.
Ésas son mis órdenes, señor.
Sana, herkesin sisteminin benimkinden görüntüleneceği şeklinde açık emirler verdim.
Le di ordenes específicas de tener todos los sistemas conectados al mío.
Gerçek tek Tanrı'nızdan yeni emirler mi geldi?
¿ Tienen órdenes nuevas de su único dios verdadero?
- Öncelikli ziyaretçiler, efendim. Tepeden gelen emirler...
- Prioridad máxima, señora, órdenes de arriba.
Sinirler emirler yağdırır "bacağını hareket ettir, kollarını oynat." "O senin aradığın." Rüyalarının kızı o.
La sinapis es que encuentres tus ordenes... mueve las piernas, mueve los brazos, ella es perfecta para ti, es la... chica de tus sueños, es... la única.
Emirler açık ve kesin olmalı.
Las directivas de respuesta han de ser claras y precisas.
Özel emirler uygulanacak.
Sigan sus partes específicas. ¿ Aire?
Emirler şöyle.
Las órdenes dicen que un civil hombre.
Sakın söylemeyin. Emirler yukarıdan mı geliyor?
No me lo diga, ordenes de arriba.
Bize saklandığın yerden emirler yağdırıp duruyorsun.
Nos das ordenes desde un lugar seguro, te mantienes oculto todo el tiempo.
Aldığın emirler umurumda değil.
No te preocupes de tus órdenes.
tabi... bunlar yeni çalişmalar, sinir sistemi... üstündeki kaslara, emirler aktarıyor :
Sí... Existen nuevos estudios sobre el tiempo que toma el sistema nervioso para transmitir instrucciones de contracción a los músculos :
- Bize emirler yağdırıyor, Dean bizden hiç düşünmeden emirlerine uymamızı bekliyor.
Nos ladra sus órdenes, Dean. Espera que lo sigamos sin cuestionar.
Sınırı kapamakla ilgili kesin emirler aldım
Nos han dados órdenes terminantes de sellar la frontera.
"Geliyoruz" şu demek, Cheyenne'de bir barın tekinde, kafaları güzel, sarhoşlar, engelledikleri adaleti konuşuyorlar. Tabii, ünlü Şahingözü'nden aldıkları emirler doğrultusunda.
"De camino" significa que se están emborrachando y que les están dando mamadas en algún saloon de Cheyenne y abriendo sus bocas sobre esta gran jodida expedición filibustera que les han encargado bajo el mandato del famoso Hawkeye,
Wehrmacht'dan ( Alman ordusu ) yeni emirler geldi.
Nuevas ordenes fueron recibidas de Wehrmacht.
Bana resmi ve uygun emirler verildi.
Tengo mis órdenes.
Hey, emirler şimdi ulaştı bize.
Acaban de llegar las órdenes.
Yeni emirler var.
Traigo órdenes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]