English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ E ] / Emlakçı

Emlakçı traducir español

1,609 traducción paralela
Belki emlakçıdır, arsalara değer biçiyordur.
O alguien de bienes raíces. Como un asesor inmobiliario.
Komisyonunu gübre ve tavuk olarak alan çevredeki tek emlakçı olduğumu söylemek istiyor.
Eso sólo significa que soy el único agente inmobiliario de por aquí que gana comisiones en fertilizantes y pollos.
Kulübün sahibi, Edie'nin bir emlakçı arkadaşının kocası.
Edie tiene una amiga y su marido es el dueño del local.
Eğer gerçekten yapabileceğini düşünüyorsan, şimdi o emlakçıya gidip doğruca,
Bueno, Betty. Si crees que en serio quieres esto... debes ir allá y decirle a esa agente de ventas...
Emlakçı seksi bir manzarası olduğunu söylemişti.
La agente dijo que tenía vista sexy.
Emlakçı ile buluşup kendime yer arayacağım.
Tengo una cita con un agente de bienes raíces, para encontrar mi propio lugar.
Evim emlakçıda haldır haldır iş arıyorum...
La casa está en venta... estoy buscando trabajo y...
Emlakçı mı?
¿ Agente inmobiliario?
Senin dükkanı emlakçı yapmışlar, biliyor musun?
Transformaron tu tienda en una inmobiliaria, ¿ sabes?
Emlakçılara güvenmiyor da bana mı güveniyor?
Oh, ¿ no confía en los agentes pero confía en mí?
Bilmiyorum. Belki emlakçıda çalışırım.
- No, quizá en el sector inmobiliario.
Oraya geldiğimde 20.000 dolar hazır olsun aksi takdirde ölü bir emlakçı olursun.
- Bueno, eso era yo. Veinte mil listo como yo recogerlos. Si usted es un vendedor muerto casa.
Şimdi ver şu parayı yoksa seni gebertirim, adi emlakçı.
Quiero decir, el dinero ahora o eres un vendedor muerto casa.
Baksana, kimi görüyorum. Şu emlakçıda gördüğümüz kadını beceriyor.
Véase lo que quiero decir, es que maldita Mujer inmobiliario oficina.
Hatırladınız mı? Emlakçıda.
La oficina de bienes raíces.
Emlakçıya 3 aileyle birlikte eve yerleşeceğimi mi söyledin?
¿ Le dijiste al agente que mudaré 3 familias,... a cada cuarto y 4 al garaje? Pórtate bien y no me avergüences.
Herhangi bir emlakçının kartı. Hiç lâzım olmaz.
La tarjeta de un agente de bienes races y nunca la necesitaré.
Neden bu civardaki en iyi emlakçı olduğunu sanıyorsun?
¿ Por qué crees que es la mejor agente de bienes raíces por acá?
İyi bir emlakçı biliyorum.
Conozco a un buen agente inmobiliario.
Bak, bir kaç yıl önce, ufak-tefek işler için, emlakçılık izni aldım.
Obtuve mi licencia de bienes raíces hace unos años por unas tonterías.
Emlakçılık sertifikası aldım.
Acabo de sacar mi licencia de agente de bienes raíces.
Emlakçılık mı?
¿ Bienes raíces?
Bu emlakçılık yapmaya başlamadan önce yaptığım geçici bir iş.
Sí, esto es algo temporario hasta que me pase a bienes raíces tiempo completo.
Bu iş emlakçılık sertifikamı alana kadar.
Es sólo hasta que saque mi licencia de bienes raíces.
Emlakçılık derslerinin parasını ben ödeyeceğim.
Voy a pagarte las clases de bienes raíces.
Emlakçılar mahalleye şu afili isimlerden birini takmaya çalışıyorlar. Buraya WeBeCaGü diyorlar. Webster, Catherine'in Güneyi demek galiba.
Los de bienes raíces buscan darle un nombre creativo, lo llaman WeBeSuCa, que es calle Webster, al sur de Catherine.
Yakın zamana kadar emlakçıydım. Tesadüfe bak.
Qué coincidencia, a eso me dedico yo.
Emlakçının biri çatı katını görmek istiyormuş.
Una agente inmobiliaria para ver el ático.
Bir emlakçı kendinin olmayan bir daireyi niçin satsın?
¿ A qué viene la cita con una agente inmobiliaria por un ático que no es suyo?
- Emlakçıdan bahsediyorum.
- ¿ La agente inmobiliaria?
Emlakçıyı arayıp çatı katını kimin satılığa çıkardığını sordum.
Llamé a la agencia para preguntar quién puso el ático en venta.
Bu bölgede çalışan bir emlakçı.
Un agente inmobiliario que trabaja en esta zona.
Biliyorsun emlakçılar baya para kazanıyor.
Ya sabes, los agentes hipotecarios ganan mucho.
Evet. Seni bir emlakçı mı aradı?
¿ Te llamó un agente de bienes raíces?
Evet. Emlakçı ev hanımını arar ve "Kocanızla konuştum" der.
Sí, el agente llama a la esposa y dice : " Hablé con su esposo.
Sen emlakçı mısın, yoksa profesyonel bir geri zekalı mı?
¿ eres una agente de bienes raíces o una idiota profesional?
Demek Janine, senin emlakçı olduğunu söylüyor.
Dice Janine que vendes bienes raíces.
Ya da emlakçı tabiriyle, "eşcinsel yakını."
O, como dirías tú, "adyacente a gays".
Öğleden sonra ise çok kızgın bir emlakçıyla uğraştım. Ancak üyesi olduğu derneğe büyük bir bağış yaparak sakinleştirebildim.
Pasé la tarde en el teléfono con un agente de bienes raíces muy enojado que solo se calmó cuando hice una gran contribución a su obra de caridad favorita.
İkimiz de çok başarıIı birer emlakçıyız.
Ambos somos personas de éxito.
Trudy sizin emlakçınız.
Así que ella es su agente inmobiliaria, Trudy.
Sonraki ise bir emlakçıydı.
El siguiente un agente inmobiliario.
- Bir emlakçı.
- Es un agente inmobiliario.
Bakın emlakçı dedi ki bu bina yıllar önce jinekolog muayenehanesiymiş.
¿ sabes qué? El de la inmobiliaria me dijo que, hace años, todo el edificio era un consultorio ginecológico.
Kişiliksiz bir emlakçı.
Un agente de bienes raíces idiota.
Peter Klaven SATMA YETKİSİ Kaliforniya'nın 1 Numaralı Emlakçısı!
PETER KLAVEN - ¡ LICENCIA PARA VENDER! - EL AGENTE Nº
- Emlakçılık lisansını almak için.
... para tener su licencia de bienes raíces.
Emlakçılık değildi ama bir lisanstı.
No eran bienes raíces. Pero era una licencia.
Öyle mi? Doğru ya. Sen emlakçısın.
Es cierto, eres una agente inmobiliaria.
Emlakçıların yarısından fazlası kapandı.
Un crecimiento rápido del desempleo Más de la mitad de las agencias inmobiliarias han cerrado.
Tabanca Peter Klaven BATININ EN HIZLI EMLAKÇISI Kaliforniya'nın 1 Numaralı Emlakçısı!
Dios mío.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]