Emp traducir español
223 traducción paralela
- EMP çalıştırılıyor - Güvenlik sistemleri göçertilecek
Activando pulso electromagnético para desarmar el sistema de seguridad del banco.
İmpara...
Por el emp-
O bir şeytan.
Es un Emp.
Buna EMP etkisi deniliyor.
Es el efecto NEMP.
EMP parazitinden dolayı doğrulayamadık. EMP : Elektromanyetik Radyasyon
Indeterminada debido a la interferencia de la onda de radio.
Patlatıldıklarında her uydu büyük bir elektromanyetik darbe oluşturuyor ama EMP canlılara zarar vermiyor.
Al explotar, cada satélite libera un intenso campo electromagnético que no afecta a los seres vivos.
Büyük miktarda EMP algılıyoruz. ( EMP-Electro Magnetik Pulse )
Hay mucho electromagnetismo.
Patlamaların yarattığı EMP ( Electromagnetic Pulse : Elektromanyetik Atım ) uydu iletişimimizi etkiledi.
El EMP causado por la explosión ha afectado nuestras comunicaciones satelitales.
Tanrı aşkına çocuklar.. Emp - TV?
Por amor de Dios, chicos, ¿ "EMPTY-V"?
Bu biğr EMP tetk cihazı.
Esto es un artefacto disparador EMP.
Radyasyon seviyesi, EMP X-ışını, gama ışını ve nötrino salınımı arttı.
Los niveles elevados de radiación, las emisiones de rayos X, los rayos gamma, la oscilación de neutrinos.
Önce biz girer, olabildiğince derine iner ve sonra EMP'mizi patlatırız.
Vamos en primer lugar, tan profundo que podamos y disparamos nuestra EMP.
Ya o EMP'yi uçurduysam?
- ¿ Y si me despidieron del EMP?
EMP'yi ateşleyen oydu. Kahretsin! Onu döve döve konuşturmalıydım.
Disparó EMP n Maldita sea, Me hubiera azotado la verdad.
- Çünkü onları öldürdüyse bir başka EMP yönetiyor olacak.
- ¿ Son los muertos que comprueba EMP n
Elimizde EMP olmadığını bilemezler.
Tal vez no sepan que no tenemos cualquier EMP.
EMP'leri her nöbetçiyle başedebilir.
Su EMP pudo vencer fuera cada centinela allí.
EMP'yi içeride patlatırsak girişi kaybederiz.
Incendio Este EMP interior perdemos el muelle.
EMP'yi şimdi uçurmalıyız!
Tenemos que despedir al EMP ahora.
EMP neredeyse tüm APU'ları ve bütün donanımı bozdu.
EMP eliminado casi todos equipos y apus.
EMP.
EMP.
Durand EMP teknolojisin yeni bir programla birlikte özel sektör için kullandı.
Durand ha usado tecnología EMP para crear un nuevo programa con financiación privada.
3000 metrede patlayan, 1 mil çapında alana EMP gönderen bir füze yaptı.
Ha creado un misil que explota en el aire, detona a mil pies, enviando una onda EMP sobre más de 2 km cuadrados.
Elektromanyetik şok dalgası olabilir.
Puede que un EMP...
Bir EMP başlatacağız.
Usaremos un EMP.
EMP'yi başlattık. CTU, bir şeyler saklamaya çalıştığımızı anlayacak.
Si detonamos este EMP, La CTU sabrá que tratamos de ocultar algo.
EMP harekete geçirildi, efendim.
El EMP ha sido activado, señor.
Bir EMP ile karşı karşıyayız.
Estamos tratando con un EMP.
Jack : Bu bir EMP.
ES UN EMP.
Eğer o helikopter EMP yayıldığında havada olursa, bütün elektronik sistemini bozacak ve düşecektir.
Si ese helicóptero está en el área cuando ese EMP se active se bloqueará su sistema eléctrico y caerá.
Tony : EMP 1. katta. Oda 12.
EL EMP ESTÁ EN EL PRIMER PISO.
Tamam, EMP'yi buldular.
Muy bien, encontraron el EMP.
EMP'yi öğrenmiş olmalı.
Debe haber descubierto lo del EMP.
Birileri McLennen-Forster binası'nda bir EMP patlaması gerçekleştirdi.
Alguien activó un EMP en el edificio de McLennen-Forster.
Fakat bunu gerçekleştirenin Marwan mı yoksa başka biri mi olduğunu bilmiyoruz.
Pero igual no sabemos si fue Marwan o alguien más quien activo el EMP.
Ona yaklaşmasına izin verme.
No dejes que se acerque al EMP.
Demek bu yüzden EMP'i çalıştırdılar, kanıtları yok etme amaçlı.
Entonces por eso instalaron la EMP. Para destruir la evidencia.
Hayır, EMP sadece elektronik aletlere zarar verir.
No. La EMP sólo daña lo electrónico.
EMP patlamadan önce bir belge yazdırdığını biliyoruz.
Sabemos que imprimiste el documento antes de que la EMP estallara.
Fakat bu sırada, şirketin tüm veri tabanını yok eden bir EMP bombası patladı.
Pero mientras hacían esto, una bomba de pulso electromagnético estalló limpiando toda la base de datos de la compañía.
Bu EMP'yi her kim patlattıysa, Jack ve Paul'un bir şeyler bulduğunu düşündüğünü ve onları saf dışı bırakmayı istediğini farzetmeliyiz.
Debemos asumir que quien sea que detonó la EMP,.. ... piensa que Jack y Paul encontraron algo y quieren eliminarlos.
EMP'i patlatan her kimse. Jack ve Paul'un peşindeler.
El mismo que instaló la EMP, está detrás de Jack y Paul.
Buna, burada çalışılması gerekiyor çünkü, McLennen-Forster'ın bilgisayarları EMP yüzünden kullanılmaz haldeler.
Bueno, va a tener que examinarse aquí, porque todos los computadores de McLennan-Forster fueron destruidos con la EMP.
EMP patlamadan önce bir belge yazdırdığını biliyoruz.
Sabemos que imprimió un documento antes de que el EMP detonara.
Fakat bu sırada, şirketin tüm veri tabanını yok eden bir EMP bombası patladı.
Mientras lo hacían, una bomba de pulso electromagnético fue detonada, borrando por completo la base de datos de la compañía.
Bu EMP'yi her kim patlattıysa, Jack ve Paul'un bir şeyler bulduğunu düşündüğünü ve onları saf dışı bırakmayı istediğini farzetmeliyiz.
Tenemos que asumir que quien quiera que haya detonado el EMP cree que Jack y Paul encontraron algo y quieren eliminarlos.
Karşımızdaki bir Ç.K.A. olabilir.
Podríamos estar viendo un EMP.
- Bu bir EMP idi.
Fue un PEM.
- EMP?
¿ P.E. M?
Başlayalım, David.
Emp ¡ eza, Dav ¡ d.
EMP'yi hazırla!
Sube y descarga EMP!