Enayi traducir español
1,062 traducción paralela
Beni enayi yerine koydular.
¿ A mí me usaron para esto?
- Onları yine enayi yerine koydu.
- Los ha vuelto a engañar.
Biz enayi değiliz.
No somos tontos.
... enayi gibi hissetmekten kurtulamıyorsun.
Pero al final, todo me parece ridículo.
İki enayi geliyor.
Vienen dos burros.
Bir enayi yakalamış.
Ha pescado a otro pardillo.
Çocuklar enayi olduğumu anlarsalar bana ne olur biliyor musun?
¿ Saben lo que me ocurrirá cuando los muchachos sepan que soy el canario?
Bak, enayi, sana buranın dışındada ihtiyacım var.
Mira canario, te necesito afuera.
- Paltonun cebinden, enayi.
- Del bolsillo de tu abrigo, tonto.
Enayi bahisleri öneren arkadaşlar yüzünden.
Mala compañía que siempre me hace apuestas engañosas.
- Enayi bahsi de nedir?
¿ Qué es una apuesta engañosa?
Ichiro tam bir enayi.
Ichiro es tan pusilánime.
Burada enayi ben mi oluyorum yani?
¿ Por eso soy un imbécil?
Hey enayi... neden yaptın bunu?
Eh, bobo... ¿ por qué has hecho eso?
Gördüğüm en büyük enayi.
El más tonto que conozco.
Bunun için belki bana ödül verirler, ne dersin enayi?
A lo mejor hasta me dan una recompensa, ¿ no? Tonto.
Alnınıza enayi damgası vurmayın. Anlaşıldı mı?
Actuad con inteligencia, ¿ de acuerdo?
Bizi bir de enayi yerine koyuyorsun.
Tiene que burlarse de nosotros.
Lizzie seni enayi yerine koyduğumu söylüyor.
Lizzie cree que estás haciendo el tonto.
Birisi beni takip edip, bir enayi, bir keriz bir kukla yerine koymuştu.
Alguien me había seguido y me convirtió en un bobo, me hizo caer en una trampa.
Ya sen? Sen de bir akbaba gibi saldırmayı bekliyorsun. Beni enayi yerine koyma.
Cree que voy a dejarle algo cuando muera.
Beni enayi mi sandin?
No me engañarás así.
Ve, Roland, eğer buna inanacak kadar enayi isen, bu durumda içeriye gizlice bir demir testere sokmağa çalışırdım.
¡ es científicamente imposible! Si eres tan estúpido como para creerlo, intentaré pasarte una lima.
İsterseniz benimle gelin. Beni enayi mi sandın?
- Por una mentira así...
Beni enayi yerine koydun.
Te has reído de mí.
Bizi kandırdığını sanıyorsun ama o kadar da enayi değiliz!
Creías que nos habías engañado, ¿ eh?
Ne sanıyorlar beni, enayi mi?
¿ Que se piensa que soy, un primo?
Belki de beni sonsuza dek bekleyecek bir enayi olarak görüyorsun öyle mi?
¿ Crees que soy un idiota que esperará por siempre?
# Oluverirsin bir enayi #
# Ella te va a tomar por tonto #
Beni enayi yerine koymaya çalışıyorsun. Bunu sevmedim.
Estás intentando burlarte de mí y no me gusta.
Demek, daha hızlı... Acele edecek kadar enayi değilim Biraz daha zamanımız var.
Es más rápido, pero si tienes prisa en pasar por tonto, yo no tengo ninguna.
Git fırından al. Enayi baban öder parasını, nasıl olsa.
Se lo pides al panadero, luego pasa tu padre, y paga.
Enayi değil mi, olur!
Le puede pasar a cualquiera.
Bu sabotajcı bizi enayi yerine koyuyor, Yoldaş Chapayev!
Nunca había visto a uno como él.
Evet, o geri zekalılar gibi beni enayi san.
- Esos me han tomado el pelo.
Ne enayi!
¡ Qué lerdo!
- Beni enayi mi sandın?
- ¿ Crees que soy bobo?
Bu tip işlerde bir sürü enayi çulsuz kaldı.
¿ Sabes cuántos idiotas perdieron la camisa en negocios así?
Ne enayi olduklarını göstereceksin.
Los dejarás en ridículo.
Ama önce bir enayi bulmalıyım.
Si encuentro un pollo...
İşte aradığım enayi.
¡ El querido Antoine!
Enayi durumuna düşeceksin, ama buna mecbursun.
Usted es un tonto si pagar... mas usted debe.
- Yoksa onları enayi yerine koymamı mı isterdiniz?
- ¿ Quería que les llamase tontos?
" Sen beni ne sanıyon, enayi mi?
'¿'Pa qué'? Ni loco
Fahişe ve kumarbazların bir sonraki enayi kasabaya yollanmaya başlaması kesin işaret.
Eso parece cuando jugadores y busconas se marchan en busca de ilusos a otra ciudad.
Arthur Simon Simpson, tarihçi, rehber ve enayi.
Arthur Simon Simpson, historiador, guía y panoli.
Bizim enayi geliyor.
Aquí llega el panoli.
Enayi.
Panoli.
Kıymetini bilmiyorlar, sadece enayi olduğunu düşünüyorlar.
Ni te lo agradecen, sólo creen que eres un bobo.
Gidecek kadar enayi birini nasıl bulacağım?
¿ Dónde encontraré uno lo bastante estúpido?
Kendimi tam bir enayi gibi hissettim.
Me sentí muy ridículo.