English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ E ] / Eph

Eph traducir español

144 traducción paralela
Eğer böyle düşünüyorsan, Biz de Eph ve Henry ile devam etmeye çalışırız.
Si es lo que quieres, trataremos de seguir adelante con Eph y con Henry.
Hey Eph, Dan, yapmış!
Efraín, Dan, ¡ lo ha conseguido!
Dan, Eph!
¡ Dan, Efraín!
Ona EPH-2 verin.
Delen el EPH-2.
Drak mükemmel bir potansiyel tarayıcı,... ama sen onu diğer EPH-2 keşlerinden birine çevireceksin.
Drak es un explorador perfecto y potente, pero lo van a convertir en otro adicto al EPH-2.
EPH-2 ve psikotropik karışımı ile ondan bir şeyler çıkarabiliriz.
Con una combinación de EPH-2 y psicotrópicos, podemos sacarle partido.
EPH-2 denen bir başka ilaç daha var.
Existe otra droga, EPH-2.
EPH-2.
EPH-2.
EPH-1.
EPH-1.
BİR ÇOĞU ENSTİTÜLERE KAPATILIR VEYA BENZER SEBEPLERDEN ÖLÜRKEN, BİR KAÇI DURUMLARINA ADAPTE OLABİLDİLER.
Los hijos de estos sobrevivientes, también llevaban el gen del explorador. Intentos de lograr una cura, con drogas como EPH-1 y EPH-2 fallaron.
Bu hayatım, EPH-3,... yeni bir kurtarma sistemi.
Esto, querida, es EPH-3, un nuevo sistema de envío.
Eğer bu sadistte işe karışacaksa, EPH-3 ile ilgili bir şey yapmak istemem.
No quiero saber nada del EPH-3, si ese sádico está involucrado.
EPH-3 ile ; nöro-farmakolojik araştırmaların son mucizesi.
Con EPH-3, el último milagro de la investigación neurofarmacéutica.
Başım bu kadar çok ağrıyordu. Ama EPH-3'ü denedikten sonra, öylece uçup gidiverdi.
Yo tenía terribles dolores de cabeza, pero entonces probé el EPH-3, y se me fue así de rápido.
EPH-3 mi aldın?
¿ Tomaste EPH-3?
Babam kalp krizi geçirmeden önce, yeni bir formül üzerinde çalışıyordu ; EPH-3.
Antes del ataque cardíaco de papá, él trabajaba en una nueva fórmula, EPH-3.
EPH-3.
EPH-3.
Bu EPH-3 prototipinin analizinde görünen arıza.
Este es el resultado del análisis del prototipo de EPH-3.
EPH-3 mi?
¿ EPH-3?
En önemlisi EPH-3,... yada "eff" - 3 dediğimiz madde,... sadece tarayıcı deneklerde bulunan moleküler elementler tarafından elektronik sensor ile tetiklenene kadar pasif kalıyor.
-... lo más importante del EPH-3, o como lo llamamos eff-3, permanece inactivo hasta que el sensor eléctrico se active. Al interactuar con estructuras moleculares solo en exploradores.
Uluslararası Uydu Ağı'nda tamamen kontrol sahibiyim ve EPH-3 tam kapasite üretimde.
Tengo control total sobre la red de satélites. y el EPH-3 en producción a gran escala.
- Gel buraya. - Sen önce davran, Eph!
- Saca una.
Eph, aylaklığı bırak!
Eph, ¡ deja de holgazanear!
Benim, Eph!
Soy Eph.
Eph, şunu bilmeni isterim ki onlara verdiğim şahitlik doğruydu.
Eph, necesitas saber que... Lo que testifique delante de ellos es verdad.
Eph, benim için yapmanı istediğim bir şey var.
Eph, hay algo que quiero que hagas por mí.
Eph!
Eph.
Devam edecek misin, Eph?
¿ Vas a ir? , Eph.
Kendine gel, Eph!
Mantén la calma, Efh.
Eph, bulduk onları!
Eph, ¡ los encontramos!
Ephrahim'in öngördüğü gibi Kardeş Johnson 7 kız doğurdu ve kızları eş zamanlı olarak toplumu yönlendirdi.
Así como Eph lo profetizó, la hermana Johnson dio a luz a siete hijas y hubo un momento en que todas eran presidentes del comité de barrio o miembros importantes de la Sociedad de socorro al mismo tiempo.
- Eph deyin lütfen.
- Eph, por favor.
Onun adı Kelly, oğlumun adı Zach onun için Ephraim veya Eph deyin lütfen.
A ella la llama Kelly, a mi hijo Zach así que llámeme Ephraim o Eph, por favor.
Ama artık konu sen değilsin Eph ne istediğin de değil, artık değil.
Pero esto no se trata solo de ti, Eph de lo que tú quieres, ya no.
- Artık çok geç, Eph.
Es demasiado tarde, Eph.
Sorunun bu olduğunu göremiyor musun Eph?
¿ No te das cuenta de que este es el problema, Eph?
Neden Eph?
¿ Qué es, Eph?
Nora, beni duyabiliyor musun?
Nora, ¿ me escuchas? ¡ Eph!
Eph? Kokpit kapısı açık.
La puerta de la cabina está abierta.
Eph?
¿ Eph?
Eph.
- Eph.
- Eph, bir saniyeliğine gelir misin?
Eph, ¿ tienes un segundo?
Bu işi amcık bulmak için yapıyorum. Eph.
- Estoy en esto por las mujeres.
Kargo bölümünde hemen görmen gereken bir şey var.
- Eph. Hay algo que tienes que ver en la zona de carga, ahora mismo.
Eph, bak.
Eph, mira.
Eph... Aileler bekliyor.
Eph las familias están esperando.
Bak Eph, onlara kendini tanıt ve bununla ilgilendiğimizi söyle.
Mira, Eph solo preséntate y diles que nos estamos encargando.
Eph, buradaki salgınla ilgili bilgisi olduğunu söyledi.
Eph, dice que tiene información sobre el brote.
- Eph...
- Eph...
Üzgünüm Eph. Hiçbir şey yok.
Lo siento, Eph.
Eph!
¡ Eph!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]