Eponine traducir español
47 traducción paralela
Adının Eponine olduğunu söyledi onu tanıyormuşsun.
Dijo que se llamaba Eponine... que tú la conocías.
Eponine.
Eponine.
Giyecek ister. Kışları soğuk olur.
Vamos, Eponine, Azelma, a la cama.
Sadece kızları Eponine ona ilgi gösteriyor gibiydi.
¿ Qué significa eso? Mi padre ganó ese título y lo llevaré con orgullo.
Yanda biri oturuyor. Bir öğrenci.
Sólo su hija, Eponine, parecía interesarse por él.
Eponine!
¿ Dónde se habrá metido?
Beni tanımadınız mı?
Eponine. Me busca la policía.
Paris'teki olaylar ne şekil alırsa alsın Eponine gecenin Marius'ü ona getireceğini biliyordu.
Eponine sabía que, pasara lo que pasara en París, la noche le traería a Marius.
Eponine'ni Maboeuf Baba'nın yanına yatırdılar.
Pusieron a Eponine junto al padre Mabeuf. Gavroche comprendió lo que podía ser la familia.
Namı diğer Jondrette, şair Alvares, dramatik aktör Fabantou.
- ¿ Thénardier? También llamado Jondrette, el poeta Álvarez, Fabantou, el artista dramático, el padre de Eponine y de Gavroche.
Adı Eponine, işini bilir Daha çocuk ama korkutmak kolay değildir!
Esta Eponine, que todo lo hace bien y no se deja intimidar.
- Ama Eponine...
- Pero Eponine...
Hey, Eponine!
¡ Oye, Eponine!
Eponine, beni buraya getiren sensin dostum
Eponine, fuiste tú quien me trajo aquí.
Bu senin velet Eponine!
Es tu cría, Eponine.
Eponine, çabuk eve git!
Eponine, vete a casa.
Tanrım, Eponine, ne işin var burada?
Dios Eponine, tú por aquí.
Eponine, ne oldu?
Eponine, ¿ qué tienes?
Eponine, yaralanmışsın! Yardıma ihtiyacın var!
Eponine, estás sangrando.
- Uyu, sevgili Eponine
- No hables más, mi Eponine.
Eponine'di adı!
Su nombre era Eponine.
Eponine, gel bir tanem.
Éponine, ven querida.
Eponine, bakayım sana bir.
Éponine, déjame verte.
Eponine!
¡ Éponine!
Siz Montparnasse, dikkat edin polislere, göz kulak olun Eponine'e.
Tú, Montparnasse, vigila a la policía con Éponine, tengan cuidado.
Eponine! O kız kimdi?
Éponine, ¿ quién era esa chica?
Eponine, benim için bulmalısın onu!
Éponine, encuéntrala para mí.
Eponine, benim için yap bunu. Öğren bana nerede oturduğunu.
Éponine, hazlo por mí descubre dónde vive.
Eponine! O nasıl halledeceğini iyi bilir.
Éponine conoce bien su camino.
Bu senin velet Eponine, tanımadın mı kendi kızını?
¡ Es tu niña mimada, Éponine! ¿ No conoces a tu propia niña?
Eponine, doğru eve koş!
Éponine, a casa.
Ama yaşayacaksın Eponine, Tanrım duy sesimi!
¡ Pero vivirás, Éponine! ¡ Si Dios quiere!
- Sevgili Eponine,
-... querida Éponine.
Eponine Chaligny mi?
¡ ¿ Éponine Chaligny? !
Eponine genelde şoförümü kullanırdı.
Normalmente Eponine utilizaba los servicios de mi chófer
Eponine'nin kumar bağımlılığı sık sık varoşlara gitmesine sebep oluyordu.
Sabía que su adicción le llevaba a esos lugares sórdidos de la periferia
Eponine daha fazla para vermezsem Chaligny'e gidecekti basına ve Maliye Bakanlığı'na her şeyi anlatacaktı.
Epoline le iba a decir todo a Chaligny A la prensa Y hasta a hacienda si no le daba más
Eponine huzur içinde öldü. Marius'un mutlu olacağını bilerek.
Éponine murió en paz, sabiendo que Marius iba a ser feliz.
Eponine, Azelma, siz de gelin şekerlerim.
Tened.
Anladın mı?
¡ Eponine!
-... aşağıdaki facia aynen olacak demektir.
Eponine.
Hey, Eponine.
Mira, Eponine.
Tam bir ahmakmış, haksız mıyım?
Es una verdadera Éponine, ¿ no?
Eponine!
Éponine.
Ve sanki başladı bir şeyler çok daha korkutucu! Eponine, sensin beni buraya getiren dostum.
Éponine, eres la amiga que me ha traído aquí.
Tori daha sonra gidip başka biriyle olacağını bildiği hâlde aynı éponine gibi sevdiği adam için ölüyor.
Tori era como Éponine, que murió por el hombre que ama, sabiendo que se iba a ir y estar con alguien más.