English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ E ] / Eros

Eros traducir español

475 traducción paralela
Tanrılar bana güç ve beğeni bahşetmeye devam ettiği ve senin de düşkün genç bedenin razı olduğu sürece senin müteşekkir sevgilin olacağım küçük perim ve kol kaslarım da son nefeslerine kadar Eros'un zaferini methedecekler.
Mientras los dioses me concedan la fuerza y la inclinación, y mientras tu indulgente juventud lo consienta, seré tu amante agradecido, mi pequeña ninfa, y mi flauta laudará hasta su último aliento la gloria de Eros.
Seni küçük bir Eros gibi gösteriyor.
Le da aspecto de Cupido.
Eğer Park Bulvarı'ndakiler, onun gerçek sevgilisini bilseydi... herkes şaşkınlıktan küçük dillerini yutardı. Eros, garip yerlere el atıyor ya da her neyse işte...
SI EN PARK AVENUE SE SUPIERA EL NOMBRE DE SU GRAN AMOR, TODOS ESTARÍAMOS DANDO SALTOS DE ALEGRÍA.
Serçelerle konuşurdum Eros'la dost olurdum
Sería amigo de los gorriones Y de los niños gruñones
Bu gece, tek bilinen çalışması Kırmızı Ayakkabılar'ın partisyonu olan İngiliz besteci Julian Craster'ın yeni operası Eros ve Psyche'nin ilk gecesi.
Esta noche se estrena "Cupido y Psyche", obra del joven compositor Julian Craster, cuya único trabajo conocido es el ballet "Las Zapatillas Rojas".
Ben Eros, Sizinle aynı galakside yer alan bir gezegende askerim.
Soy Eros, soldado espacial de un planeta de su galaxia.
Peki aradan geçen zamanda neler yaptınız, Eros?
¿ Y de qué ha servido este tiempo extra, Eros?
- İki geminin komutasını senden alıyorum Eros.
He retirado dos naves de su mando.
Ve sen Eros, eğer daha çok zaman, enerji ve gemi istiyorsan Önce operasyonun başarılı olacağını göstermelisin.
Tú, Eros, debes probar que puede lograrse... antes de que mas tiempo, energía, naves y compañeros se desperdicien.
Eros, dünyalılar bizi tehdit eden şeyi gerçekleştirmeye giderek yaklaşıyor.
Eros, los terrícolas se acercan a lo que temíamos.
- Eros, onları öldürmek zorunda mıyız?
Eros, ¿ tenemos que matarles? - Sí.
- Her zaman haklısın, Eros.
- Siempre tienes razón. - Desde luego.
- Dayan Eros, gemiyi harekete geçirmek üzereyim!
¡ Resiste, Eros! ¡ Despegaré la nave en un instante!
- Eros!
¡ Eros!
Eros her şey yanıyor!
¡ Eros, todo se quema!
Haydi, uyan Eros! Eros, Eros, kendine gel, kalk!
¡ Rápido, despierta!
- Eros!
¡ Eros, despierta!
Eros uyan, Eros!
¡ Despierta!
Yangın!
¡ Fuego, Eros!
- Aşağıda Eros, yukarıda Mars!
- Abajo Eros. Arriba Marte.
- Aşağıda Eros, yukarıda Mars!
- Abajo Eros, arriba Marte.
Aşk Tanrısı ve Medeniyet.
"Eros Civilization..."
Eros'un şimşeği çarptı beni.
El flechazo de Cupido me ha atrapado.
Sezar, onun yüce ruhu ile ve Eros, binlerce çekici yönü ile, dünyaya geldiler.
César, con su magnífica alma... y Eros, con sus mil encantos, bajaron a la tierra.
Eros beni korur ve daima bana arkadaşlığının dayanıklılığını verir.
Eros me protege y siempre me da muestras de su amistad.
Aşk Tanrısı seni terk etti.
Eros se ha hartado de ti.
Kullanılmış bir prezervatif bizden önceki ateşli Eros gecelerini... düşünmemi sağlıyor.
Un viejo condon usado me hizo pensar en todas las noches de Eros que tenemos ante nosotros.
Dudakları kırışıkmış ve Eros'un yayı gibi görünürmüş.
Sus labios se arqueaban como el arco de Cupido.
EROS'UN TAPINAĞI SENELİK ALEM VE AÇIK BÜFE
BUFFET Y ORGÍA ANUAL DEL TEMPLO DE EROS
Caladonia, Eros'un şerefine, erotik tapınak dansını yapsın.
Que Caladonia interprete su danza erótica del templo en honor a Eros.
Magazin dergisi Eros'un ifadesiyle. "Yetişkin Filmlerinin Rüzgar Gibi Geçti'si."
La revista "Eros" dice : "Es'Lo Que el Viento se Llevó'del cine para adultos".
- Ev arkadaşıyız.
- Somos compaà ± eros de piso.
Eros, Maço ve Seksi Olgun Kadınlar'ı.
Eros, Macho, y Mujeres maduras y sexys.
Tabi, ya da Eros gezegeninden bir beyin.
Si, claro, y también podría haber sido el Cerebro del Planeta Eros.
"Eros ölümden daha güçlüdür!"
¡ Eros es más fuerte que la muerte!
İtiraf edeyim ben öyle feleğin çemberinden geçmiş bir kadın değilim ama Eros'un işlerinden de bihaber değilimdir.
Reconozco que no soy una persona... experta en mujeres... pero no soy ajena a los deseos de Eros.
Eros kiçima bir tekme atti.
Cupido tiene su pie en mi culo.
- Kuyrukluyıldız, Eros, Bilmiş, Tipi!
¡ Vamos Cometa, Vamos Cupido! ¡ Donner y Blitzen!
Nasıl oluyor da Eros'a izin veriyorsun?
¿ Por qué Eros puede hacerlo?
Eros bir köpek. Sen bir köpek değilsin.
Eros es un perro, y tu no.
Günlerce denizde sürüklendikten sonra kendimi Eros'un adasında buldum.
Tras ser arrastrado por la corriente me encontré en la isla de Eros.
Ve bu yüzden kendimizi Eros adasına uçan bir uçakta bulmamız o kadar da delice değildi.
Así que no fue ninguna locura hallarnos en un avión volando hacia la isla de Eros.
Ne, Zeus ve Eros gibi şeyleri mi?
Zeus, Cupido y todo eso?
Eros, mesela, ölümlü bir tanrı olan güzel Psyche'ye aşıktı.
Cupido por ejemplo... Era un dios que... se enamoró de una bella mortal : Psique
Böylece Eros, onu gizli bir yere kaçırır...
Así que... Cupido la secuestró y la llevó a su palacio secreto... donde hicieron el amor de una manera fabulosa
Fakat Eros Psyche'nin onu görmesine izin vermez.
Pero Cupido no dejaba que Psiquis le viera
Pan ve Eros ile yürüdüm.
Yo estaba con Pan, Eros
Erosun en tehlikeli, ve ateşli fiziksel formudur.
La forma más peligrosa del eros.
Evet Eros, işte sana büyük fırsat.
Bueno, ha llegado su gran oportunidad.
Ben de onlar gibi aynı inkâr ve çaresizlikle kuşatılmış aşk ve tozdan ibaret miyim bir tasdik alevi göster.
"Pueda yo... " compuesta como ellos... " de Eros y polvo...
İşte Eros tapınağı.
Aquí está el templo de Eros.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]