English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ E ] / Escudo

Escudo traducir español

2,898 traducción paralela
Kafes içinde bir nükleer güç var.
Escudo de energía nuclear. Una jaula de Faraday bajo el mar.
Görünmez kalkanları zayıflıyor.
Su escudo invisible se debilita.
Bunu yapan adam görünmez zırhları mikrodalgayla delebileceğimizi düşünüyordu.
El hombre que lo construyó creía que podíamos destruir el escudo invisible.
Gemiyi korumak için pilotsuz uçağı kullanıyorlar.
¡ Están usando naves chicas de escudo!
Bu görev senin kendini bana ve krallıktakilere kanıtlaman için, Bu aileye layık bir erkek olduğunu göstermek için, Ve cesur, onurlu, asil olduğunu kanıtlaman için son şansın.
Esta expedición es tu última oportunidad para probarnos, al reino y a mí que eres un hombre digno de usar el escudo de armas de la familia y mostrarnos que en el fondo, no estás malcriado sino que eres valiente, honorable y noble.
Kılıcın ve kalkanını teslim et, yarın çiftçilerle birlikte yola çıkacaksın.
Deja tu escudo y tu lanza y permanece aquí para viajar con los campesinos.
Ya onun arkasında biri gizleniyorsa?
¿ Si solo es el escudo de alguien más?
Ailemin hanedan arması yok!
Mi familia no tiene escudo de armas.
Bombayı tanklara yaklaştırmak için canlı kalkan oluşturdular.
Ellos formaron un escudo humano, para conseguir poner una bomba cerca de los tanques.
Cam denilen bu sihirli kalkan tarafından korunuyorum.
Me protege este escudo mágico llamado vidrio.
Bir çoğunuzunda bildiği gibi, bu bölgedeki yolculuklarım esnasında müttefiklerimizi, Anti-Balistik Füze Kalkanının, birliklerimiz ve Doğu Avrupa'daki müttefiklerimizin güvenliği açısından yeni bir basamak olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyordum.
Como muchos saben he estado viajando por la región asegurándole a nuestros aliados que el escudo antimisiles le dará a nuestras tropas y a nuestros aliados en Europa del este un nuevo nivel de seguridad.
Sayın Başkan, son aldığımız istihbarata göre ayrılıkçılar Rusya mevzilerinden ateş ediyorlarmış arabulucularını kalkan olarak kullanıyorlarmış.
Sr. Presidente, las últimas informaciones de inteligencia, indican que los separatistas están disparando desde las posiciones Rusas, usando sus fuerzas de paz como escudo.
Ne verirlerse versinler, kabartması olsun yeter. Kılıç da olur mızrak da. Kalkan bile olur.
Fráncamente, me haría feliz cualquier cosa gravada, una espada, o una lanza, hasta un escudo estaría bien.
Onu silahla tehdit edip, yolculuk ve koruma için kullanmış. Bu yüzden cinayet suçlamalarına şiddetle adam kaçırmayı da ekleyebiliriz.
Como se lo llevó a punta de pistola para viajar y como escudo, además de los homicidios cometió secuestro con agravantes.
Bana hanedan arması yapacak ve Stratford'daki nüfus kayıtlarını değiştirecek birini buldum.
Me harán un escudo de armas... -... y cambiarán las listas de Stratford.
Hanedan armam.
Mi escudo de armas.
Hey. Sence bu bir şapka mı olmalı? ya da bir tekerlek mi, ya da bir kalkan mı?
Hola, no sé si esto es un sombrero o una rueda o un escudo.
Tamam, Sürtüğü vuracağım..... ve vücudunu kalkan olarak kullanıp... arabama ilerleyeceğim.
Está bien, le dispararé a la perra. Y usaré su cuerpo como escudo hasta que llegue al carro. ¿ Que te parece?
Kalkan!
¡ El escudo!
Kalkanı kullan!
¡ Usa el escudo!
Adım Zandra, Skoldomenes klanındanım.
Soy Zandra del clan skjoldmøernes ( las doncellas del escudo ).
Bu bir görünmezlik kalkanı.
Un escudo de invisibilidad.
O bir D-7 kurşun geçirmez kalkanı.
Eso es un escudo anti balas D7.
Kurşun geçirmez kalkan.
¡ El escudo antibalas!
St Barts armasında, fransızlar dışında hangi koloni görünür?
En el escudo de armas de St. Barts, ¿ qué lenguaje no francés aparece en la parte del abajo del estandarte?
Kıvılcımlar için bana bir siperlik lazım.
Bueno, necesito un escudo para las chispas.
Şey, etek pek dert değil ama zırh ve silahlar öyle.
Lo peor no es la falda, es el escudo y las armas.
Şerefsiz, kılıcımı, pelerinimi ve miğferimi aldı.
El cabrón se llevó mi espada, la capa, el escudo y el casco.
Ne olursa. Dünyanın dönüşü, manyetik kalkanlar...
Cualquier rotación de la tierra, afecta el escudo magnético
Bu manyetik kalkan üreticisi.
Este es el generador de un escudo magnético.
Kalkanını kalınlaştır!
Aumenta tu escudo.
Kalkan kalktı.
El escudo ha desaparecido.
Göğsündeki arma bile sarardı.
Incluso el escudo en su pecho es amarillo.
Kalkanınız en iyi müttefikinizdir.
El escudo es su mejor aliado.
Kalkanınız sadece sizi savunan bir şey değildir, aynı zamanda bir silahtır da.
Su escudo se convertirá no sólo en un modo de defensa, sino en un arma en sí.
Kalkanlar konusundaki bir diğer şey : Acil durumlar için hançerinizi her zaman kalkanınıza bağlı tutun.
Otra cosa sobre los escudos siempre guarden una daga atada a su escudo para emergencias.
General Calrissian ÖIüm YıIdızı'nı yok edecek filonun başına geçmeye gönüllü olduğundan General Solo çalıntı bir İmparatorluk mekiğini alacak ve Endor'un dördüncü ayındaki kalkan jenaratörünü yok edecek.
El General Solo tomará un Transbordador imperial robado y destruirá el generador de escudo en la cuarta luna de Endor mientras el General Calrissian se ha ofrecido de voluntario para liderar el escuadron para destruir la Estrella de la Muerte.
Tyderium, saptırıcı kalkanın etkisizleştirilmesini talep ediyor.
Transportador Tyderium solicitando la desactivación del escudo de protección.
Tyderium, kalkan etkisizleştirildi.
Transbordador Tyderium, el escudo ha sido desactivado.
Korkarım ki, arkadaşların vardığında kalkan jeneratörü birazcık kullanıIıyor olacak.
Me temo que el generador de escudo estará operativo cuando tus amigos lleguen.
Kalkan düştü.
El escudo esta desactivado.
Kalkan düşmüş olabilir ama disko topu moduna geçtiler.
El escudo puede estar abajo, pero se han puesto en modo de brillantina.
Termal kalkan hasarı.
Daño en el escudo térmico.
Affedersiniz, kalkan onarımıyla ilgili son durum güncellemeleri elime ulaşıyor.
Lo siento, estoy recibiendo las últimas actualizaciones del estado de las reparaciones del escudo.
Bakir kalkanin da yardimiyla, emp'den kurulmus olabilir.
con, uh, escudo de cobre... Podría haber sobrevivido al pulso.
Ses kalkanı fikrini duydum.
He oído lo de la idea del escudo sónico.
Ses kalkanıyla ilgili bazı fikirlerim var dedi.
Dijo que tenía una idea acerca del escudo sónico.
Kalkanınız inişi engelleyecek gibi görünüyor.
Parece que vuestro escudo interferirá con su aterrizaje.
Julius, kalkan virüse karşı son şansımız.
Julius, el escudo es nuestra única esperanza contra el virus.
Bana gelip DNA ve kalkan hakkında bilgi verdi.
Vino a contarme lo del ADN y el escudo.
Daha kalkan lazım.
Dije que necesitamos un escudo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]