Esquina traducir español
8,549 traducción paralela
Donelle'in köşesi.
Esquina de Donelle.
Yani köşedeki o boktan olayın sorumlusunu bana sorarsan sensin.
Así que me preguntas quién es responsable para esa mierda en la esquina... Eres tu.
Ve tüm bunların ucu da, Stephon'un öldürüldüğü köşeye çıkıyor.
Así que todo lleva de vuelta a la esquina donde mataron a Stephon.
İşte tam o an, arkanızda olacak birine ihtiyacınız olur. Sizin için canını dişine takıp savaşacak birine.
Es entonces cuando quieres a alguien en tu esquina, alguien que pelee con uñas y dientes.
Yani bizimki sokakta yürürken köşede bekleyen tüm oğlanlar ona selam verirdi.
Quiero decir, cuando él caminaba por la calle, todos los chicos de la esquina le chocaban los cinco.
Bizim köşeye saklanmamızı mı istiyorlar?
Nos quieren esconder en una esquina? ¡ Nunca!
Yakınlardaki bir barmenin dediğine göre kurban bardan çıkan bir kızın peşinde düşmüş. Olay olmadan birkaç dakika önce.
Un barman por la esquina dice que la víctima siguió a una chica fuera del bar unos minutos antes de que esto sucediera.
Köşedeki hücreler yakında açılacakmış.
Sabes que las celdas de la esquina se estrenarán pronto.
Seçimler yaklaşıyor.
Las elecciones están a la vuelta de la esquina.
İki kule arasında bulunan net mesafeyi söyleyebilir misiniz?
Podría decirme la distancia exacta entre la esquina norte de la torre sur y la esquina sur de la torre norte?
- Maple ve 15. caddenin köşesinde.
- En la esquina de Maple y la 15.
Büyük bir bahçesi var, köşede ve müstakil bir ev. Çok özel.
Tiene un gran jardín, está en una esquina y es privada, muy privada.
Yatağın bir köşesinde o uyudu, bir köşesinde de ben.
Durmió en una esquina de la cama, yo en el otro.
Bu yüzden, seni köşeden alsam, sorun olur mu?
¿ Está bien si te espero a la vuelta de la esquina?
- Evet, her köşeye asker konuşlandırılacak.
Sí. Hay soldados dispuestos en cada esquina.
Birch caddesiyle 9. caddenin köşesinde.
¿ En la esquina entre Birch y la 9ª?
Olumsuz, o sadece köşedeki bir ek.
Negativo, eso es sólo una cámara en la esquina.
Evet, Van Nuys Bulvarı ve Market'in köşesindeyiz.
Sí, estamos en la esquina del bulevar Van Nuys y el Mercado.
8. ve 9. Caddenin köşesindeyim.
Estoy en la esquina de 8 y 9 de la calle.
Fakat, onlkar bir köşeye kaçışacak anlayacağın gibi, bir şeyler yapmaya başlayacaklar.
Pero se irán corriendo a una esquina... y harán sus cosas.
Mutlu bir Noel geçirmek için Grand ve Berry sokaklarının köşesine gelin.
Si quieres una Navidad feliz ve a la esquina de Grand y Berry.
Köşeden sağa sap!
¡ Dobla a la derecha en la esquina!
Evlerinden 16.000 km uzaktaki sefil bir yerdeki sefil bir okyanusun karşısındaki sefil bir ülkeye geldiler.
Están a 10.000 millas de casa, en la esquina olvidada de Dios de un país olvidado de Dios al otro lado de un océano olvidado de Dios.
Burası sefil bir yerdeki, sefil bir okyanusun karşısındaki... sefil bir ülke sadece.
Es la esquina olvidada de Dios de un país olvidado de Dios, al otro lado de un océano olvidado de Dios.
NYPD'nin her köşe başında pusuda beklediğini öğrenmeleri ne kadar zamanlarını alır dersiniz?
Quiero decir, ¿ cuánto crees que durará cuando descubran que la Policía está merodeando en cada esquina?
Ödemek için köşe başlarında ağzıma almak zorunda kalsam bile Veuve Clicquot ikram edeceğiz.
Servimos Veuve Clicquot aunque tenga que dar sexo oral en la esquina para pagarlo.
Perry köşesinde ve Batı 4.Sokakta ki küçük kurttum.
El Pequeño Lobo, en la esquina de Perry y Calle Oeste 4.
- Bu civarlarda bir şeyler atıştırabilirsin.
Podrías comer algo en la esquina. Hay una pizzería decente o...
Sen köşeye konuşlan.
Tú, ponte en la esquina.
# Kalbinin köşesinde bir mücevher varsa o da sevgidir #
El único lugar verdadero es la esquina del corazón.. .. donde se obtiene la riqueza del amor.
Küçük bir dükkanı miras bırakmak için ne kadar evrak işi gerekiyor biliyor musunuz?
¿ Sabes cuánto papeleo toma sólo para heredar una tienda de la esquina?
Köşeye sinmiş oturuyordu ve kafasını duvara vuruyordu.
Estaba sentada en una esquina toda encorvada y... y golpeando su cabeza contra la pared...
Teaneck'te, evinin köşesindeki dükkanda ekstra para kazanmak için çalışan,... inanılmaz derecede sakar bir çocuk varmış.
No era este chico torpe increíblemente en Teaneck, Quien solía acumular revistas en una tienda vuelta de la esquina de su casa, Para que pudiera hacer algo de dinero extra.
Her köşesi, her küçük taşı bir anlam ifade ediyor.
Cada esquina, cada pequeña piedra significa algo, ¿ sabes?
Ve yine sonra Yafo ve Rashi'nin köşesinde.
Y luego de nuevo aquí en la esquina de Yafo y Rashi.
Strauss ve Haneviim'in her köşesinde desteğe ihtiyacım...
Necesito una unidad en la esquina de Strauss con Haneviim...
Bir sonraki köşeyi dönüyor, Ben Yehuda'nın batısına doğru.
Está girando en la próxima esquina, tomando hacia el oeste por Ben Yehuda.
Hatırlatmama gerek var mı tanıştığımızda nasıl yaşadığınızı sen ve sümüklü oğlunun sokak köşesinde çiçek sattığını?
¡ ¿ Es necesario recordarte la forma en que vivías cuando te encontramos, a ti ya tu hijo mocoso ¡ vendiendo de flores en una esquina?
- Şurada. - Baba.
- A la vuelta de la esquina.
Amerikan, kerhaneyi arıyorsan Starbucks'ı geçince hemen köşede.
Yanqui. Si buscas la casa de putas... está justo a la vuelta de la esquina, pasando el Starbucks.
- Köşeye sıkıştırıp...
Y no acorralarle contra una esquina y forzarle a desenfundar.
Köşe başındaki barda tanışmamızın nedeni bahse girerim budur.
Quizá sea eso por lo que nos conocimos en el bar de la esquina.
Köşe başındaki barda tanışmamızın nedeni bahse girerim budur.
Apuesto a que eso es probablemente por qué nos encontramos en el bar a la vuelta de la esquina.
Bar köşelerinde kankalarıyla kötü müzik dinleyen adam tipiyim ben.
Soy el tipo de chico al que le gusta tocar mala música con sus amigos en el bar a la vuelta de la esquina.
Devam edip ilerideki köşede dur.
Ve y estaciónate en la esquina.
Köşedeki dükkândan!
De la tienda de la esquina.
Buranın kıyısında köşesinde iğrenç şeyler var.
Hay cosas asquerosas en cada esquina de este lugar. De acuerdo. ¿ Por qué...?
Marie sekiz kişiyle birden yattığından.. ... köşeye bile koşmadan yürüyemiyordur belki de.
Tal vez es porque no puedo caminar... de aquí a la esquina sin... toparme con ocho tipos a los que te has jodido.
Buradaki balıkçılar, restoran sahipleri yem mağazaları ve köşe mağazalarda çalışanları Bu insanlarla büyüdüm.
Estos pescadores, estos dueños de restaurantes, estas personas que dirigen las tiendas de carnada y las tiendas de la esquina, son personas con las que crecí.
- Sadece köşeye gidin.
Sólo tienes que ir en la esquina.
Köşesi değiyormuş.
En la esquina.