Esso traducir español
24 traducción paralela
Hayalimin peşinden giderken arabamı dikkatli kullanacağım.
Gracias al aceite Esso voy tranquilo por el camino de ensueño y me olvido del resto.
Esso, Po Vadisi'ni istiyor.
Esso, por ejemplo. Ha pedido en concesión la llanura paduana completa.
ENI, ESSO ile ortaklık istese durum ne olurdu?
Sí ENI hiciera una sociedad mixta, supongamos que con Esso. ¿ Qué sucedería?
- Willie'nin Esso istasyonu tek tamirhane ve 6 : 00'da kapanıyor.
- Me temo que rompí el freno. Oh no. La estación Esso de Willie es el único garage lo sé, y cierran a las 6 : 00..
Gece yarısına yakın Riverdale yakınlarında bir petrol istasyonundan geçiyorduk ve garajının üzerinde de mükemmel ışıklandırılmış bir yılbaşı ağacı vardı.
Cerca de la media noche pasamos por una estación de Esso cerca de Riverdale y justo en el techo de del garage, un árbol de Navidad perfecto con todo y luces.
Solda bir Esso var.
Hay una gasolinera a la izquierda.
Nh... Eb... Mehe...
Nay, Eb, May, Esso.
diğer dünya ile yakın bağları varmış. ben böyle duydum.
Él está en contacto con el otro lado, yo leí acerca de esso.
Esso istasyonunda gaz pompalıyordu.
Echaba gasolina en una estación Esso.
Benedict'in bitimindeki Esso benzin istasyonuna gittim.
Fui a la estación Esso que está al final de Benedict.
# En kaliteli hizmet ve en temiz benzin. # # Esso güneşinin sıcaklığı içinize işlesin. #
Para un servicio excelente y gasolina extrapotente a cada milla una sonrisa, mientras la señal te avisa :
Bu, teknisyenlerin girişleri engellemelerini açıklıyor.
Esso explica que los técnicos esten obstruyendo el acceso.
Pan America, Coca-Cola, Esso.
Pan Am, Coca-Cola Esso.
Bu bana söylediğin ilk yalan değil.
No te creo. esso es con vos.
Geçen ay yaptığımız bu muydu?
Fue esso el mes pasado? se enfrió?
Vay be, bugün Esso kızı beyaz elbisesiyle çok güzel görünüyor!
Vaya, la chica Esso en ese traje blanco se ve muy bien hoy.
( Iç çekiyor ) Ve başardık gerekip önlemek için, bu o zaman hiçbir tartışılabilir nedeni Ben olamazdı neden sadece şerif gitti... öldürüyorum yerine'o adamı benim pa whupped.
Y si hubiese sido capaz... de evitar esso, entonces no hay ninguna razón válida... del por qué no pude haber ido con el sheriff... en vez de matar al hombre que golpeó a mi padre.
Yerinde olsam, bunu yapmazdım.
Yo no haría esso si fuera tu.
Bu... süper.
Uh-huh. Esso es... genial.
Texaco, Esso, bilmiyorum. "
Texaco, Esso, no lo sé...
Kanında anestezik maddeler, Pavulon, ve potasyum klorür bulmuşlar. Bunların hepsi ölüm iğnesindeki maddeler.
Han encontrado sodio tiopental, Pavulon, y cloruro de potasio en su sangre... todos esso se usa en las inyecciones letales.
Bu yüklü bir para.
Esso es mucho dinero.
Kai esso.
Kai esso.
Radyomdan reklamları dinliyorum ve Esso'ya teşekkür ediyorum.
Oigo los anuncios en la radio.