Etmelisin traducir español
8,338 traducción paralela
Hemen babanı geri iade etmelisin.
Tienes que solicitar un reembolso por ese papá de inmediato.
- Bana yardım etmelisin kardeşim.
- Tienes que ayudarme, hermano.
Hera, anahtarını kaybetmemeye dikkat etmelisin.
Hera, querida. No debes perder las llaves de esa forma.
Müziğin ritmi ile hareket etmelisin.
Hay que moverse al ritmo de la música.
Hadi Lou, biraz çaba sarf etmelisin.
Vamos, Lou, tienes que ganártelo.
Bizi ziyaret etmelisin.
Tienes que venir a visitarnos.
Acele etmelisin.
Tienen que apresurarse.
Brian, acele etmelisin!
Brian, ¡ tienes que apresurarte!
Bana teşekkür etmelisin, cidden.
Deberías agradecerme, la verdad.
Savaşmaya devam etmelisin.
Hay que seguir luchando.
Elbette teklifi kabul etmelisin.
- Claro que debes aceptar.
- Bu yüzden ısıtma sistemini kontrol etmelisin.
Debes comprobar el sistema de calefacción.
Beni gelip Los Angeles'ta ziyaret etmelisin.
Debes venir a visitarme a Los Ángeles.
- Onu her akşam yemeğe davet etmelisin.
- Debes de... Lo invitas a cenar cada noche.
Dönmenin sonunda çekim kuvveti olduğunda, karın kaslarına dikkat etmelisin.
Ahora, cuando aparezcan fuerzas G a final de un loop, tendrás que contraer los abdominales.
Şirketin devam edeceği yönünde onları temin etmelisin.
Tú debes tranquilizar al ex-propietario, asegurarle la continuidad de la empresa.
Kalp tehlikede, kendini ifade etmelisin.
Declaraciones. Con el corazón.
Bu yüzden yanında bulundurduğun arkadaşına biraz daha dikkat etmelisin.
Así que tendrás que ser más cuidadosa con quienes te acompañan.
Acele etmelisin, Mathayus!
¡ Debes darte prisa, Mathayus!
- Belki de ona çıkma teklif etmelisin.
Tal vez debas invitarla a salir tú.
Bana yardım etmelisin.
Necesito tu ayuda.
Onları zarar vermek isteyen herkesi yok etmelisin.
Y destruye al que quiera dañarlos.
Claire, seni kardeşim gibi seviyorum ama boşanma kağıdını imzalamalı ve hayatına devam etmelisin.
Claire... Te quiero como una hermana, pero haz que firme esos papeles... de divorcio y sigue con tu vida.
Oh, elbette, etmelisin. Çünkü sende kovuldun!
Bueno, pues deberías, porque también estás despedida.
Bana yardım etmelisin.
Tienes que ayudarme.
Eğer yaşanmasını istiyorsan bana yardım etmelisin.
Si quieres que suceda, me harás un favor.
Mücadele etmelisin.
Tienes que combatirlo.
Bana yardım etmelisin.
Por favor, tiene que ayudarme...
Kiddi. Bana yardım etmelisin.
Kiddi, debes ayudarme.
Dostum, gerçekten dikkat etmelisin.
Hombre, realmente deberías tener cuidado.
Şikayet ediyor gibi olmayayım ama asıl mask giymiş deliye teşekkür etmelisin.
No me quejo, pero agradézcale al loco enmascarado.
Belki de internette sörf yapmaya devam etmelisin.
Tal vez no puedas dejar de navegar por la web.
Kafalarına ateş etmelisin.
Tendrás que dispararles a la cabeza.
Bana yardım etmelisin.
Y tienes que ayudarme.
Daha sonra şans yıldızına teşekkür etmelisin
Agradécele a tu suerte
Onlarıda davet etmelisin.
Debemos invitarlos.
Belki de buna sen öncülük etmelisin. Sam?
¿ Quizás tú puedas encabezar eso?
Acele etmelisin.
Tenemos que darnos prisa.
Bu DVD, garsonu vurduğun restoranda bulundu bu arada, adı da Mary'di, hala ölmediği için dua etmelisin.
Ese DVD fue encontrado en la cafetería donde le disparaste a la camarera, que, a propósito, se llamaba Mary. Reza para que sobreviva.
Onu kontrol etmelisin.
Ve a verla.
Sadece Scribner değil, Yale Üniversitesi tarafından basılacağını kabul etmelisin.
Sólo tienes que aceptar que lo publique Yale University Press, y no Scribner.
. katı bir kontrol etmelisin.
Necesito que revises algo en el 37.
Ama hayatına devam etmelisin.
Tienes que tratar de avanzar.
Bu deliliği durdurmaları için bu insanları ikna etmelisin!
¡ Tienes que convencer a esta gente de que pare esta locura!
Kızımı bulmama yardım etmelisin, Chris.
Tienes que ayudarme encontrar a mi hija, Chris.
Kendini ifade etmelisin!
- Necesitas expresarte.
- Ona yardım etmelisin.
- Tienes que ayudarla.
Bulmama yardım etmelisin Josh.
Josh!
Bunu tamir etmelisin.
Solo debe desconectarlo.
- Asıl bana şükür etmelisin.
Deberías estar agradecida.
En iyi olmaya devam etmelisin.
Debes de seguir siendo el mejor.