Evimi traducir español
2,773 traducción paralela
Benim evimi, benim gladyatörlerimi alıyor. Benim kahrolası yatağımı bile aldı!
Se hace cargo de mi casa, de mis gladiadores, ¡ de mi maldita cama!
Sana güvenip evimi verdim Olivia.
Te confíe mi casa, Olivia.
Evimi kokuşmuş termitler mi bastı?
¿ Hay termitas apestosas en mi casa?
Evimi, gladyatörlerimi aldı. Yatağımı bile aldı!
Se hace cargo de mi casa, de mis gladiadores, ¡ de mi maldita cama!
Evimi taşıyorum da, arabamda doluyla koli var. onlardan gereksiz olanları sizin bodruma atsak?
En preparación para la gran mudanza tengo unas cajas que quisiera guardar en su sótano.
Ama, daha alt sınıftan biriysem ve arabamı ya da evimi krediyle almak zorundaysam borcu faiziyle öderim bu faiz de o milyonerin % 4 faizli mevduatına ödenir.
Sin embargo, si pertenezco a la baja clase social y tengo que pedir un préstamo para comprar mi automóvil o casa estaré pagando intereses que, en abstracción, van a pagar a ese millonario con el 4 % del certificado de depósito.
Tabi, evimi, arkadaşlarımı özledim.
Sí, añoro a mis amigos en casa.
Bence insanlar benim davama baktıklarında "Ya bu orospu çocuğu benim evimi yakıp kül etseydi?" diye düşünüyorlar.
Creo que, al igual que, la gente mira mi caso, y piensan, "¿ Qué pasa si ese hijo de puta quema mi casa?"
Bana evimi göster.
Enséñame mi hogar.
İsmimi, evimi, ailemi.
Mi nombre, mi hogar, mi familia.
Buralarda evimi görüyor musun?
¿ Ves mi casa por aquí?
Evimi terk ettiği sırada değildi.
No cuando él dejó mi apartamento.
Bu akşam, evimi aramanızı istiyorum.
Quiero que llame a mi departamento esta noche.
Şu anda evimi terk etmem çok zor işe gelmek için bile.
Es muy difícil para mí salir del departamento ahora incluso venir a trabajar aquí.
Evimi, kiracılarımın evini yakmaya çalıştım.
He intentado quemar mi casa, la casa de mis inquilinos.
Evimi alacak çiftle görüşmem var.
tengo que reunirme con la pareja que va a comprar mi casa.
Evimi kaybettim çünkü eski eşim iki yıl önce nafakamı kesti.
Perdí mi casa porque mi exesposo hace dos años que no paga la pensión.
Üzgünüm. Evimi aramam gerekti.
Lo siento, solo necesitaba llamar a casa.
Evimi paylaşmak zorunda kalınca İnsanlar beni aradığı zaman,
Kirk : Cuando la gente llama para preguntar si comparto una casa,
- Ama evimi benden alma.
- Pero no te lleves mi casa.
Evimi giyiyorsunuz.
Se lleva puesta mi casa.
Dinle Samuel... Bir iş bulman lazım. Böylece kendi dairene çıkarsın ve ben de evimi geri alırım.
Mira, Samuel... necesitas encontrar un trabajo para conseguirte... un departamento y yo recuperar el mío.
- Evimi aradınız demek.
- ¿ Estuvieron en mi apartamento?
Senden hiçbir istekte bulunmadım. Ama evimi otel gibi kullanıyorsun.
Yo nunca te pido nada, y he permitido que uses la casa como un hotel.
Evimi bile biliyordu. Bir gün ofiste iyice sapıttı.
Él sabía dónde yo vivía y se pasó de la raya en la oficina.
Tanrı diyor ki ; Size evimi bahşettim, ve siz de onu rezaletlerle kirlettiniz!
¡ Te di mi casa, dijo El Señor y tú la has deshonrado con escándalos!
Evimi yaktığın gece başladı.
Comencé la noche que derrumbaste mi casa.
Evimi mi gözlüyorsun? Ah.
¿ Estás vigilando mi casa?
Evimi almak için beni aramıştı.
Se ofreció a comprar mi casa.
Eski evimi mi?
¿ Mi vieja casa?
Evimi neden düşünmeyesin ki?
¿ Por qué no mi casa?
Pekâlâ, beni öldürürsen Korsak seni tutuklar o yüzden evimi yabani orkide'ye boyayacaksın.
Bueno, Korsak te arrestará si me matas, así que, ¿ vas a pintar mi casa de color orquídea salvaje? Exactamente.
Evimi kiralamam için sizden onay almam gerekecek demek.
¿ Hace falta que una teniente me diga que puedo alquilar esta casa?
Para yerine evimi al.
Puedes quedarte con mi casa.
Kendi evimi gizlice gözetlemek ha!
¿ Me espías en mi propia casa?
Şimdi gelmiş evimi benden kapmaya çalışıyor?
¡ ¿ Cómo puedo permitir que te quedes mi casa?
Öyle söylüyorsun diye evimi alabileceğini mi sanıyorsun.
No lo soportaré más. ¡ Cómo te atreves a decidir sobre mi casa!
Kusursuz evimi bulduğumda, Kusursuz bir parti veriyorum..
Cuando encuentre mi mansión perfecta, voy a celebrar la fiesta perfecta en una mansión.
Bu kadar pompa sayesinde sonunda evimi tamir edebildim.
Asi que gracias a mucho follar, finálmente pude arreglar mi casa.
Yemin ederim ki, evimi soyacaklarını bilmiyordum..
Te lo juro por dios, no tenía ni idea de que ellos iban a asaltar mi casa.
Evimi nasıl bulabildin?
¿ Cómo averiguaste dónde vivía?
Mutfaktan çıktığımda kendi evimi tanıyamamıştım.
Salí y no reconocí mi propia casa.
Evimi dağıtmazsanız iyi edersiniz.
Será mejor que hayas destrozado mi casa.
Haydi evimi yeniden inşa edelim... ve... zafer... kazanalım...
Reconstruyamos nuestro hogar... y... obtener... la victoria...
Tatlım, aynı anda hem kendi evimi hem de seninkini idame ettirebilecek durumda değilim.
Oh, cariño, yo no puedo mantener mi casa y tu casa a la vez.
Evimi teminat olarak almıştın.
Tienes mi casa como garantía.
Evimi gelip tavşanımı haşlamaya çalışmayacak.
No va a venir y cocer mi conejito.
Bu büro, benim evim. Ve sende evimi gasp ediyorsun.
Esta brigada es mi hogar.
Benim evimi?
¿ Mi casa?
Yarın evimi satın alacak çiftle görüşmem var. Hayır, hayır. Küçük sapığımız olmazsa tabii.
Bueno, si no es nuestra propia pequeña acosadora.
Evimi ve sahip olduğum her şeyi sattım.
Vendí mi casa y todas mis pertenencias.