Excursion traducir español
63 traducción paralela
David Amca Kontes Marthe'ı gezimize katılması için davet ettim, umarım bir sakıncası yoktur.
Tio David, he invitado a la Condesa Martha a unirse a nuestroa excursion. Espero que le resulte agradable.
Çocuklarla birlikte etrafı gezmeye gitti.
Ha ido a la excursion con los niños.
Ama adam, satıcısının Florida'da balık avladığını söyledi.
Pero el sujeto sostiene que este esta en Florida en una excursion de pesca.
Houston, burası Excursion.
Houston, aquí Excursión
Excursion, burası Houston. Aynı zamanda gördük ve kaydediyoruz.
Excursión, aquí Houston.
Uçus, randevu. Excursion manevra nominal.
Excursión, separación nominal
Excursion, Houston. Yeniden şekillendireceksiniz nominal DAP, B-1.
Excursión, Houston Reconfiguren nominal DAP, B-1
Houston, Excursion. Korsan konuşlanma iki.
Desplegando explorador 2.
Excursion, Burası Houston.
Excursión.
Patrick, burası Excursion.
Aquí Excursión
Houston, burası Excursion.
Houston, aquí Excursión.
Excursion, Houston. Vektör güncellemesini alırken,.. ... sizi kayda alıyoruz.
Vector actualizado recibido
Excursion, çıkışta iyisiniz.
- Adelante, Excursión
Excursion, Houston konuşuyor. Bizi anlıyor musunuz?
Excursión, ¿ nos copia?
Excursion, burası Houston.
Excursión, aquí Houston.
Son üç dakikadır... Excursion'la bağlantı kurmak için yapılan tüm girişimler başarısız.
Hace 3 minutos que no hay comunicación.
Excursion mürettebatı iyi durumda.
Todos están bien
Excursion'ın bağlantıyı kaybettiği yedi dakika için bize ne söyleyebilirsin?
¿ Qué pasó en los 7 minutos en que Excursión perdió contacto?
D'Argo'oğlunu'eğitime götürdü.
D'argo llevó a su hijo en una excursion.
Bir dahaki sefere yürüyüşe gittiğimizde, yanında battaniye getirdiğine emin ol.
La próxima vez que vayamos de excursion, asegúrate de traer una sabana.
Siyah Excursion. Turbo dizel.
Black Excursion, Turbo Diesel.
- Bugün sana kasabayı gezdireyim.
Creo que haremos una excursion por el pueblo.
Yürüyüş için uygun bir ayakkabı giydiğimi sanmıyorum.
Me parece que no me puse zapatos para excursion.
Ne oldu sana iş kadını? - Rory bana kasabayı gezdirmeye karar verdi. Yanı yürümemiz gerekecekti.
Rory decidio que iriamos... de excursion por el pueblo, caminando.
Koyu yeşil bir Excursion.
Es una Excursion verde oscuro.
Yeşil cipin kimin üzerine kayıtlı olduğu belli değil.
No tenemos la matrícula del Excursion verde. Hay un vínculo con Producciones Rainlight.
Çocuklar bakın size üçüncü sınıf geziniz için ne aldım.
Niños miren lo que les traje para su excursion de 3er.
Pekâlâ. Herkes gezi için kendine bir arkadaş seçsin.
- Muy bien, todo el mundo escoja a su compañero de su excursion
Gezi sırasında ödev mi?
- Tarea en una excursion?
Dinleyin, çok üzgünüz. Springfield İlköğretim Okulu'ndan geldiğimiz gezide kaybolduk.
Escuchen, lo lamentamos mucho nos perdimos en una excursion de la primaria de Springfield
Canlı bir güz gününde bal kabağı seçmeli bisiklet seyahati?
¿ Una excursion en bici a buscar calabazas, en otoño?
- Siyah bir Ford Excursion'a biniyor.
Está subiendo a una Ford Excursion negra.
Haydi birlikte yolculuğa çıkalım.
¡ Hagamos una excursion por carretera!
Bu senin yolculuğun. Arabayı sen kullanıyorsun.
Es tu excursion, conduces tu.
Hepimiz Washington, DC ye gidiyoruz.
Iremos a una excursion a Washington, DC.
Washington, DC ye bir gezi.
Una excursion a Washington, DC.
Bu yılın en iyi gezisi olacak.
Esta es la mejor excursion del año.
Kurabiyeleri okuldan aldım, ve onları Washington DC ye gitmek için satıyordum.
Me dieron las galletas en mi escuela, y las estaba vendiendo para poder ir a una excursion a Washington, DC.
Bugün sizi akşam üstü çıkacağımız Kır gezisinde görmek istiyorum. - Yaşasın.
Los vere mas tarde para la excursion. ¿ Emocionados?
Bilin bakalım? Kır gezisine çıkıyorsunuz
Adivinen que, este fin de semana iremos a esa excursion.
Cam üfleme nöbetinde bana gülmüştün.
Tu te reiste cuando vomite en la excursion
- Koyu renkli Ford Excursion.
Era una Ford Excursion oscura, de edición limitada.
Rosh Hanikra'dan sınırı geçmek, gezinti gibiydi.
Cruzando el borde hacia Rosh Hanikra, se sentia casi como una excursion.
Basit bir yürüyüşe çıktığımızı sanıyordum lanet bir talim yürüyüşüne değil!
Pensé que iba a una excursion no a una marathon
Bekle biraz! Oraya bir okul gezisinde gitmiştik.
Estuvimos aqui en una excursion escolar.
M'Lissy, yarından sonraki gün gezecektik.
Melissy, vamos a tener especie de un dia de excursion pasado mañana.
- Evi dolaşmak ister misin?
- Quieres la excursion?
Excursion, Houston.
Excursión, Houston.
- Sen bu gezide değildin.
Tu no estabas en esta excursion?
Okul gezisinde mi kayboldunuz?
Perdidos en una excursion?
İlk Avrupa seyahatin nasıldı?
Well, how was the first European excursion?