Exodus traducir español
121 traducción paralela
GÖÇ ( EXODUS )
Éxono 1993-1999
Acil durum planı "Exodus" hakkındaki bilgileri istiyorum.
Que me de una lectura del plan de emergencia.
Acil Durum Operasyonu "Exodus." Kesin olmayan faktörler :
OPERACIÓN DE EMERGENCIA ÉXODO. FACTORES INDEFINIDOS.
Hafıza bankasındaki... Exodus operasyonuyla ilişkili hiçbir faktör uygulanabilir değil.
TODOS LOS FACTORES EN EL BANCO DE MEMORIA RELACIONADOS CON LA OPERACIÓN ÉXODO SON INAPLICABLES.
Paul, Exodus Operasyonunu başlat.
Paul. - Comandante.
Exodus Operasyonu emri verdiğinde başlamaya hazır.
Operación Éxodo esperando tus órdenes
Exodus operasyonunu iptal edin.
Se cancela la Operación Éxodo.
Exodus Operasyonunun son evresini planlıyorduk.
Justo a tiempo. Estamos preparando la última fase de la operación Éxodo.
- Exodus Operasyonu komitesinin.
- Por el Comité de Operación Éxodo.
Exodus operasyonunu başlatın.
Empezar operación éxodo.
Exodus 5.
Éxodo 5.
Ama Exodus`da, beşinci emir şöyle der... "Onur, babanın ve annenindir."
Pero en Éxodo, el quinto mandamiento dice : "Honra a tu padre y a tu madre".
Exodus'un yarısını okudum.
Me leí medio Éxodo.
Exodus, 21.24.
Exodo, 21 : 24.
Exodus ( göç ) hikayesini anlatan bir kitap.
Es la historia del Éxodo.
ayrıyetten, ben Exodus'u hiç anlatamazdım.
Por otra parte, nunca podría relacionarme con el Éxodo.
Exodus :
Y ocurrió...
Yani Exodus ve Genesis'e göre şimdi senin öldürülmen gerekmez mi?
Pero me prometí que Richard nunca lo sabría No puede decírselo Debería decírselo
Exodus 22.18.
Éxodo 22 : 18.
Exodus ve Deuteronomy'yi kıyalamak gibi... Her ikiside oldukça önemli dersler.
Exodus y Duderotomy, ambas nos han enseñado muchas lecciones valiosas.
"Operasyon Exodus için seçildiniz."
"Ha sido seleccionado para la Operación Éxodo".
- Tamam, o zaman. Exodus 3.14.
A ver, a ver, Éxodo 3 : 1 4.
Preminger, aynı zamanda "Exodus" un yönetmenliğini yaptı.
Otto Preminger también dirigió "Exodus"
Kutsal oy hakkımızı kullanacağımız seçimlerden önceki... bu pazar gününde, öğretimiz, Exodus, bölüm 18'den geliyor.
En este domingo anterior a las primarias cuando iremos a las urnas a ejercer nuestra bendita libertad nuestra lección proviene del Exodo, capítulo 18.
San Francisco Körfezinde Exodus vardı ve New York'ta ise Anthrax ve Overkill vardı.
De la Bay Area Exodus Y en New York Anthrax y Overkill
Söz bakımından, sosyal konularda sizi etkileyen gruplara, Exodus gibi sadece insanları vahşice öldürmekten bahseden gruplara yönelirdik.
Las letras iban de cosas sociales como nosotros a asesinatos salvajes como Exodus. Queríamos escribir sobre cosas realmente malas
Bir albüm anlaşması yaptılar ve popüler yerel grup Exodus'dan Kirk Hammett'ı bünyelerine kattılar. Dave Mustaine'i Los Angeles'a geri gönderdiler ve o Megadeth'i kurarak intikam yemini etti.
Llamaron a Kirk Hammett de Exodus y echaron a Dave Mustaine de vuelta a Los Angeles donde formo Megadeth y comenzó su venganza contra Metallica
Dave Mustaine Metallica'dan kovulup yerine Exodus'tan Kirk Hammett geldiğinde bu Dave için büyük bir darbeydi.
Cuando Dave Mustaine fue echado de Metallica y reemplazado por Kirk Hammett de Exodus Fue gran impacto para el
Eğer Mötley Crüe, WASP ya da Dokken gruplarındaysan poz kesen biri olarak görülüyordun ve bu tip gruplar Los Angeles'ta pek hoş karşılanmıyordu.
W.A.S. P o Dokken eran considerados Posers Esas clase de bandas no eran bienvenidas en nuestra escena, si ibas con una remera de Motley en un show de Exodus, seguro que recibías una paliza, GARANTIZADO
Eğer Exodus konserinde bir Mötley Crüe tişörtü giyiyorsan dayak yemen kaçınılmazdı.
Nunca poder entender como alguien quiere ir a ver a un hombre vestido de mujer
Orada büyük bir aile vardı. Death Angel, Possessed, Legacy ve Exodus.
Death Angel, Possessed, Legacy, Exodus.
Orada Slayer, Exodus ve Possessed gibi gruplar sadece 5 dolara girilebilen inanılmaz konserler verirlerdi.
Possessed por $ 5 dólares Era la cosa mas increíble. Ruthies siempre estaba equipado
Tüm gruplar konserden sonra oraya gider ve orada toplanırdı.
Y Exodus vivian al final de la calle
Exodus sokağın aşağı tarafında otururdu.
Plan Dilution Vivian al final de la calle
Benim için körfez bölgesinde Metallica, Exodus ve birkaç tane daha grup vardı.
En la Bay Area tenían a Metallica y Exodus, y a otras más, y a mí me encanta Exodus
Ama favorim Exodus'du.
Exodus me puso en el Thrash.
Exodus'un gitarları oldukça sertti. Ve tüm o çığlıklar.
Exodus era muy intenso, el trabajo con las guitarras, las gritos.
Metallica da o bölgedeydi ama Exodus Thrash müziğin gerçek gücüydü.
Estaba Metallica, pero para mí Exodus era la verdadera fuerza de lo que estaba pasando.
Exodus konserine gitmiştik. Gruplardan haberiniz oluyor ama birebir yaşamak farklı.
Recuerdo cuando hicimos un concierto con Exodus, tu escuchabas las bandas, pero eso era experimentar'Exodus'.
Hala Exodus'un sahnesi kadar şiddet dolu bir sahne görmedim.
Nunca vi un show tan intenso como el de Exodus, cuando dicen que hay sangre sobre el escenario, hay sangre sobre el escenario.
Bence bir anlamda Metallica bile Exodus'tan etkilendi.
Para mí, creo que Metallica fueron, en cierta forma, influenciados por Exodus, incluso tenían a Kirk.
Kirk'ü bile aldılar. Metallica Kirk Hammett'ı bulduğu zaman Kirk Exodus'un kurucularından biriydi.
Metallica incorpora el sonido de Kirk, que era cofundador de Exodus.
Kirk'ün Exodus'dan ayrılıp Metallica'ya katılması beni grubun geleceğini yönlendirmek konusunda özgür kıldı.
Cuando Kirk se fue a Metallica, me dio la libertad de llevar a la banda por el camino en el que se encuentra ahora
Exodus yoluna bensiz devam etti ve ilk albümleri Bonded by Blood oldukça iyi ve coşkulu bir Thrash metal albümüydü.
Exodus continuo sin mí, y creo que su Album'Bonded By Blood'es un Album Thrash grande y exuberante.
Enstrümantal geçişlere bayılmıştım.
'Bonded By Blood'de Exodus es el mejor Album de Thrash de todos los tiempos.
Exodus'un "Bonded by Blood" albümü, gelmiş geçmiş en iyi Thrash albümüdür.
Lo escuche y me voló la cabeza, era demente.
Exodus.
El Éxodo.
O silahı kaldırdığında Exodus'u veya Genesis'i duymadın.
Roberta... es...
Exodus ve Leviticus'tan ibareleri duydu.
Samantha formará parte de su circo, aquí y en todos los demás acontecimientos con usted de ahora a su toma de posesión si tiene tanta suerte como para que eso ocurra... Ella, por supuesto, sonreirá en todo momento, exactamente como Pat Nixon
- 1948'de, son trenle. - Ve hicret bir gemide başladı.
- ¿ Y aquellos del Éxodus en barco?
Körfez bölgesinin en iyi grubu uzak ara Exodus'du.
De las bandas de la Bay Area, Exodus era, lejos, la mejor