Ezri traducir español
39 traducción paralela
Ezri... O...
Se trata de Ezri...
Sen Ezri Dax'sin.
Usted es Ezri Dax.
- Ezri'yi üçüncüye alabiliriz.
Podemos pasar a Ezri a 3ª base.
Ezri, fazla içeride oynuyorsun!
¡ Ezri, estás jugando muy al fondo!
- Yakala Ezri!
- ¡ Atrápala, Ezri! - ¡ Ezri, atrás!
- Geriye Ezri! Koş!
- ¡ Vamos, vamos!
Ezri'ye aşığım hem de körkütük.
Y yo amo a Ezri, con locura.
Olamaz. Bana onu Ezri ödünç verdi.
Me lo prestó Ezri.
Ne olduğunu anlamıyor musun? Sana şaka yapmış işte.
- Ezri te ha gastado una broma.
Ezri. Çok güzel gözüküyorsun.
Ezri, estás... tan guapa.
Ezri bir gün yine şu kapıdan içeri girecek ve o zaman bu içki burada onu bekliyor olacak.
Un día Ezri va a entrar otra vez por esas puertas y cuando lo haga, tendrá una copa esperándola.
Worf. Kaçış kapsülü Kırgıbayır'a sürüklenmeseydi Âsi onu bulurdu, Ezri'nin de onu aramaya gitmesine gerek kalmazdı.
Si la cápsula de Worf no hubiese acabado en el Yermo, la Defiant lo habría encontrado y Ezri no se habría ido.
Ezri Tigan'ın Dax mirasına katkısı, onu sonlandırmak olacak.
Esa será la contribución de Ezri Tigan al legado de Dax : su final.
Bashir hoşlanıyor, Ezri hoşlanıyor. Mesele nedir?
Él está interesado y ella también. ¿ Cuál es el problema?
Ezri'yle görüşmelere üç ay önce başladım, ama işi bitirebilmiş değilim.
Inicié un trato con Ezri hace tres meses, y no consigo cerrarlo.
Peki ya bu diğer Ezri?
¿ Y esa Ezri?
Hadi, Ezri bizi Depo 14'te bekliyor.
¡ Deprisa! Ezri espera en el hangar de carga 14.
Özür dilerim, ama bizim Ezri'ye çok benziyorsun.
- Perdón. Se parece tanto a nuestra Ezri...
Ezri ve ben ortağız.
Ezri y yo somos socios.
Bizim Ezri bize asla ihanet etmez, bu da demek oluyor ki...
Nuestra Ezri nunca nos traicionaría, es decir que...
Sen Ezri'sin değil mi?
Usted es Ezri, ¿ no?
Neyse, onu Quark'ın mekana kadar takip ettim ve hemen sordum,
La seguí hasta Quark's y le pregunté : "Ezri, ¿ por qué me esquivas?".
"Ezri, neden benden kaçınıyorsun?" Tam cevap verecekken bana bir çağrı geldi.
Iba a contestarme, pero recibí una llamada y tuve que irme.
Ezri, daha fazla anlatmana gerek yok.
Ezri, no tienes por qué decir más.
- Ezri, açıklamaya gerek yok.
- No tienes por qué dar explicaciones.
Bu arada, Ezri ile neler oldu?
Por cierto, ¿ qué ha pasado con Ezri?
Julian. Geçen gün Worf ile içiyordum. Ezri ile sadece arkadaş olduğunu söyledi.
Julian, me tomé una copa con Worf el otro día y me dijo que solo eran amigos.
Ezri. Çırağın.
Ezri, tu empleado.
Ezri'yi Tanrı yarattı ve Ezri'nin yaşamasına izin verdi.
Dios ha creado a Ezri y Dios deja vivir a Ezri.
Ezri kendi yöntemleriyle Tanrı'ya hizmet edebilir.
Y sólo Ezri puede servir a Dios a su manera.
Ezri!
¡ Ezri!
Sen ve Ezri kitap değiş tokuş mu ediyorsunuz?
- ¿ Ezri y tú os pasáis libros?
Beni, Ezri'yi?
¿ Me quieres? ¿ A mí, Ezri?
Selam Ezri.
- Hola, Ezri.
Ezri nerede?
- ¿ Adónde ha ido Ezri?
Ezri.
Ezri.
- Ezri.
- Ezri.
Ezri...
Ezri...