Eğitim traducir español
9,003 traducción paralela
Bütün eğitim tekniklerini birleştirdikleri bir sınıf hem de teknikler ortaya konmadan önce.
Una clase en la que agrupaban a todos los que mezclaban las letras... antes de que eso tuviera un nombre.
Ne yaptığını sanıyorsun bilmiyorum ama eğitim görevlileriyle yakınlık kurulmasına karşı önlemler var.
No estoy segura de lo qué crees que haces... pero hay una política que prohíbe fraternizar con tus profesores.
Pazar günü eğitim uçuşlarımız var...
El domingo tenemos vuelos de entrenamiento...
Eğitim Yeri, 1941 Yazı
Campo de entrenamiento. Verano de 1941.
Atış üzerine eğitim veren bir okulda eğitimci oldu.
Trabajó como instructora de una escuela de francotiradores.
Eğitim çoğunluğu azınlığa indirger.
El entrenamiento elimina a muchos, para encontrar unos pocos.
Ben babamdan eğitim görmüş bir ebeyim.
Soy una comadrona entrenada por mi padre.
Altın çağım üniversitenin ilk yılında eğitim kampında belimi kırdığım zaman bitti.
Terminaron en mi primer año Cuando me fracture la espalda en el campo de entrenamiento
Birkaç hafta içinde derslere başlayacaksın ve eğitim alırken para da kazanacaksın.
Empiezas clase en un par de semanas, y luego a ganar mientras se aprende.
Killjoylar güya Arkyn'daki özel bir eğitim kampına alınıyormuş.
Killjoys supuestamente secuestrados en un campo especial de entrenamiento - en Arkyn.
Biri hariç hepsi eğitim mermisi.
Son todas balas de salva, a excepción de una.
Onu Amerika'ya eğitim alması için gönderdiğime değdi.
Me alegro de haberlo enviado a estudiar en Estados Unidos
Aynı. Eğitim görevlileriyle yakınlık kurulmasına karşı önlemler var.
Hay una política en contra de confraternizar con los profesores.
Eğitim planım yüzünden mi?
¿ Debido a mi curriculum?
- Eğitim bir grup etkinliği değildir.
- Entrenar no es una actividad grupal.
- Eğitim göreceğini biliyordum.
Sabía que tenías entrenamiento.
Seçim süreci ve eğitim ihmal edildiğinde insanlar can verdi.
Personas han muerto cuando el proceso de selección y entrenamiento ha sido ignorado.
- Sekiz eğitim atlayışım var.
Ocho saltos de entrenamiento.
- Ne tür bir eğitim bu şimdi?
¿ Entonces qué tipo de entrenamiento es este?
Eğitim protokolleri gözden geçiriliyor.
REVISANDO PROTOCOLOS DE ENTRENAMIENTO
Eğitim talimi olduğu yazıyor.
Dice que fue un ejercicio de entrenamiento.
Demin Savunma Bakanlığındaki bir kaynağımla konuştum, o gün deniz komandolarının eğitim talimi yokmuş.
Acabo de hablar con una fuente en el Departamento de Defensa y dijo que no hubo ejercicio de entrenamiento ese día.
Mektupta Teğmen Nix'in bir eğitim taliminde öldüğünü yazmışsınız.
En su carta mencionó que el teniente Nix murió en un entrenamiento.
Hayır. Travma üzerine eğitim aldım ama uzmanlık alanım değil.
Tengo algo de práctica en terapia de trauma, pero no es mi especialidad.
Müthiş bir yetersizlik hissettim. Yeterince şey bilmiyordum. Yeterince eğitim görmemiştim.
Tenía una gran sensación de ineptitud, de que no sabía lo suficiente, de que no tenía suficiente educación.
Eğitim koordinatörlüğü için başvurunuzu aldık. Ve bir görüşme yapmak istiyoruz.
Hace poco recibimos tu aplicación... para el puesto de coordinadora educativa, y nos encantaría concertar una entrevista.
Ben de eğitim departmanınız ile ilgiliyim.
Estoy realmente impresionada con su Departamento de Educación.
Eğitim tatbikatlarım için, bana bir çift ayakkabısını vermişti.
Y por mis entrenamientos, él me dio un par.
Ailemden, şişesi 75 doların üstündeyse eğitim sayılır diyen bir notum var. Ne?
De hecho, tengo una nota de mis padres que dice que si la botella cuesta más de 75 dólares, es educativo.
Boyd'un dazlaklarının eskiden eğitim yaptığı, Hıristiyan Taarruzu kilisesi adını verdiği yer.
Donde los cabezas rapadas de Boyd solían entrenarse... en lo que él llamaba su Iglesia de la Agresión Cristiana.
Eğitim şart çocuklar.
No dejen la escuela, niños.
Yani bu eğitim.
Ya sabes, esto es... educación.
Yıllarca eğitim gerektirir.
Lleva años de entrenamiento.
- Ne olmak için eğitim görüyorsun?
¿ Preparándote para?
Memur Jones, eğitim bültenlerinizle aldığınız tutuklama yasalarıyla ilgili ceza kanunu bölümlerini gözden geçirecek.
El agente Jones va a revisar... las secciones del código penal relativas a las leyes de arresto que todos recibieron en sus boletines de entrenamiento.
Ama senin savunduklarının aksine eğitim reformunu zorla kabul ettirmeye çalışan özel şirketler tarafından finanse edilmiyorlar.
De acuerdo, pero a diferencia de aquellas a las que estáis a favor, no las fundan empresas privadas que intentan dictar reforma en la educación.
Şimdi bir de nasıl eğitim alınır diye mi çalışacağım ben?
¿ Ahora tengo que estudiar sobre cómo recibo una educación?
Diğer bir mesele de eğitim politikaları.
Y otro problema es política educativa.
Üniversite demek eğitim demektir.
Bueno, es acerca de educación.
Hâlâ eğitim alıyorum. Tamamlamama bir kredi kaldı.
Aún me estoy entrenando, pero me falta poco.
Eğitim sona erdi.
El entrenamiento se acabó.
- Genetiğin eğitim ile hiç bir alakası olmamalı.
- Sí, la genética no tendría que tener nada que ver con la educación.
Ve yetenekli bir antrenörden eğitim alıyorsun.
Y tienes un entrenador especial.
Eğitim kampında 1920 yılına kadar yeni askerler eğitildi.
Su campo de entrenamiento sigue formando nuevos soldados desde 1920.
Eğitim nasıl gidiyor?
¿ Cómo va el entrenamiento?
* Eğitim zamanı geldiğinde *
* Una vez que comience la secuencia de entrenamiento *
Belli ki bu eğitim işi çift yönlü olacak canım.
Obviamente, querida, esto de la reeducación va a ir en los dos sentidos.
"Malesef ki yıllarca karma eğitim veren kurum olarak sadece kadınları içeri almaya karar verdi."
- Mm-hmm. - "Desafortunadamente, luego " muchos años como una institución mixta ha decidido de admitir únicamente a mujeres. "
Adamlarımın birçoğu gibi ben de çok iyi bir eğitim aldım.
Fui educado en el Fatima Coriaci
O bina eğitim tesisi gibi görünüyordu.
Ese edificio parecía albergar un complejo de entrenamiento.
EĞİTİM-ÖĞRETİM KURULU
CONSEJO ESCOLAR