Eşiniz traducir español
2,147 traducción paralela
Bir kaç gün önce eşiniz... Colin Mitchell'in kaybolduğunu bildirdiniz mi?
¿ Denunció la desaparición de su esposo Colin Mitchell, hace un par de días?
Müdürüm, binlerce Temperance Grubu üyesi adına, eşiniz gibi bizi destekleyenler adına o yerin derhâl kapatılmasını talep ediyorum.
Inspector, el comportamiento de miles de miembros de la Liga de la Moderación apoya nuestra causa. Así como su esposa. Demando que el lugar sea cerrado inmediatamente.
Evet ve tekrar üzgünüm açık olmak açısından bunu söyleyen sizin ölü eşiniz miydi?
Sí, y de nuevo, lo siento, sólo para dejarlo claro ¿ fue su esposa muerta quien le contó esto?
Eşiniz sizin bilmediğiniz bir şeylere bulaşmış olabilir mi?
¿ Puede estar su mujer envuelta en algo que usted no sepa?
İmparator Jon, bu kadını eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?
Emperador Jon, ¿ aceptas a esta mujer como tu esposa?
Efendilerim bana, yeni eşiniz olarak Fransız kızını seçtiğiniz takdirde İmparatorun büyük bir onur duyacağını illettiler.
Mi Lord dice que él se sentiría muy honrado, si Su Majestad escogiese una francesa como nueva esposa.
Eşiniz gizli bir soruşturmada öldürüldü.
Tu marido fue asesinado durante una operación encubierta.
Çünkü emin olun size en yakın kişi bile... erkek arkadaşınız, eşiniz, hatta anneniz bile... hevesinizin kırılmasına... ve enerjinizin dağılmasına neden olan şeyler söyleyecek.
Porque les prometo, que incluso la gente más cercana a ustedes su novio, su marido su madre les van a decir cosas para desanimarles y disipar su energía.
Bu işte suçlu olan sadece eşiniz değil.
No es sólo culpa de su esposa.
Kendiniz ve eşiniz için mi?
¿ Ay, algo para Usted y su mujer? ¿ Viste?
Eşiniz ne tarz şeylerden hoşlanır?
Bien, entonces que tipo de cosas le gustan a su mujer?
Ayrıca eşiniz de borçlarını düşünmesine gerek kalmadı.
Y su esposa puede hacer una pausa en sus pagos o simplemente ovidarlo.
- İyiyim. Bunlar eşiniz için mi?
Bien. ¿ Son para su mujer?
Ama eşiniz gelmeden evime davet etsem üç kişi tuhaf kaçacaktı.
Me pareció que hasta que llegara su esposa... No quería que se sintiera incómodo con una velada de a tres.
Kimi çekerseniz, eşiniz o olacak.
El nombre que saquen será su pareja.
Eşiniz, şirketim.
Su esposo, mi compañía.
Eşiniz kanser hastalığıyla yaşıyor, Dr. Karev.
Su esposa está viviendo con cáncer, Dr. Karev.
- Eşiniz deliye döner.
- y su mujer se va a enfadar.
Eşiniz ve ben asla yüz yüze tanışamadık, bayan.
Su esposo y yo nunca nos llevamos muy bien, Sra.
Kaç tane seks eşiniz oldu?
¿ Cuántos compañeros sexuales tuvo?
Hayat kadınlarından hoşlandığınızı eşiniz biliyor mu?
- ¿ Sabe su mujer que es un putero?
Eşiniz, hayat kadınlarıyla korunmasız seks yapmaktan hoşlanıyor.
Ah, a su marido le gusta follar sin condón con prostitutas.
Şu an eşiniz için yapabileceğiniz en iyi şey, biz işimizi yaparken beklemeniz. Gelin şöyle oturun, tamam mı?
Lo mejor que podemos hacer por su marido, es alejarse y dejarnos hacer nuestro trabajo, ¿ ok?
Bay Pryce, eşiniz geldi. - Derhal ilgilenmenizi istiyor.
Sr. Pryce, su esposa está aquí y solicita su atención de inmediato.
Eşiniz evde mi?
¿ Está su esposa en casa?
Size kesin olarak söylüyorum. Eşiniz sadakat maddesini, ya da siz adına her ne dediyseniz onu, hiç ihlâl etmemiş,
Les estoy diciendo, concluyentemente que su esposa jamás violó la cláusula de fidelidad, o como la llamen.
İlk eşiniz de mi öldürüldü? Aynen öyle.
- ¿ Asesinaron a su primera esposa?
Memurun biri ilk görüşmemizdeki notları kaybetmiş. Eşiniz de nazik bir şekilde her şeyi baştan almamıza yardım etti.
Un empleado traspapeló las notas del primer encuentro y su esposo fue muy amable en ayudarnos de nuevo.
Bay Stewart, eşiniz bu sabah bir soyguna karıştı.
Sr. Stewart, su esposa asaltó una gasolinera esta mañana.
Eşiniz kanser hastalığıyla yaşıyor, Dr. Karev.
Su esposa vive con cáncer, Dr. Karev.
Bu sabah arabayı kullananın eşiniz olmadığını bulduk.
Hemos descubierto que su mujer no conducía esta mañana.
Şimdi, Bayan Korby, eşiniz dün gece yalnızdı, öyle değil mi?
Ahora, Sra. Korby, su esposo estaba solo la pasada noche, ¿ es eso correcto?
Eşiniz para için, işlemediği bir suçu mu itiraf etti?
¿ Su esposo confesó haber cometido un asesinato por dinero?
Bayan Demory, eşiniz inme geçirmeden önce seks ilişkiniz ne sıklıkta idi?
Sra. Demory antes del ataque de su esposo ¿ qué tan seguido tenían relaciones sexuales?
Eşiniz evde kalarak mantıklı davranmış.
Su querida esposa fue sensible a permanecer en casa.
Eşiniz ve kızınız öldürülmeden önce gözünüz kördü, değil mi?
Hasta que murieron su esposa e hija estuvo ciego, ¿ no es verdad?
Belki bu sizi rahatsız edebilir Bay Heck ama eşiniz hiç size fiziksel şiddet uyguladığı oldu mu?
Me imagino que puede ser incómodo para usted hablar de eso, señor Heck pero, ¿ su esposa abusa físicamente de usted?
Eşiniz hiç sinirlenir mi?
¿ Se enoja su mujer alguna vez?
Eşiniz evde mi?
¿ Está su marido?
Tamam. Size dönersek Bay Slater, eşiniz burada.
Bien, en ese caso, Sr. Slater, su esposa está aquí.
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama eski eşiniz de öldürüldü.
No sé cómo decirle esto pero su ex-marido también fue asesinado.
Yani, siz ve eşiniz bir odayı paylaşacaksınız.
Por tanto, ¿ su esposo y usted... compartirán una habitación?
Eşiniz mi?
¿ Es su marido?
- Eski eşiniz o kadar da emin değil.
Su ex esposa no estaba tan segura.
Gabriel Alvarez. Doğruyu söyleyin, eşiniz yaşayacak.
Si dice la verdad, ella sobrevive.
Doktor Woodcomb, esiniz size arabaya gidip çoraplarinizi degistirmenizi söylememi istedi.
Dr. Woodcomb, su esposa quería que le dijera que fuera al auto y trajera calcetería de repuesto.
Eşiniz iyileşecek. Tamamdır.
- Muy bien.
Bunu doğrulayabilecek eşiniz veya herhangi bir var mı?
¿ Tiene una esposa o alguien que pueda verificar eso?
Eşiniz ve oğlunuz geldi.
- Perdón, doctor pero llegaron su esposa y su hijo.
Eşiniz? Onun için bir problem değil miydi? Ona niye sormuyorsunuz?
Que mal que los números seriales fueron borrados.
Anlatsanıza Profesör... bir eşiniz ya da kız arkadaşınız var mı? Hayır.
Dígame profesor, ¿ tiene usted esposa o novia?