Eţi traducir español
3,860 traducción paralela
Dana eti, rezene, limon, peynir, ve domuz eti.
La ternera, el hinojo, el limón, el queso y el cerdo.
20 yıllık diş eti iltihaplarının hakkından geldim.
Tengo las encías de alguien de veinte.
Sığır eti mi bu?
¿ Es ternera?
- Kayıt altında evde olduğunu kabul eti.
- Lo ha admitido bajo arresto.
Buğday eti sunumu.
Introduciendo la carne de trigo.
Buğday eti ekmeği kendi kendini yemez.
El pan de carne de trigo no se comerá solo.
Lastik gibi tavuk eti ve ucuz şarap verilir.
Pollos de goma mejorados por el vino barato.
Sığır eti işinde işlerinizi ilerlettiniz, Bay Rickson isminiz de listede var.
Ha prosperado fuertemente debido a la carne, Sr. Rickson y su nombre está en el registro.
Kuzu eti. Teşekkür ederim.
Gracias.
Koyun eti ocakta.
El cordero está en el fuego.
Erkek eti?
¿ Pedazo de carne?
Her zaman "bu gece nereden erkek eti parçası alabilirim" diyordu.
"¿ De dónde saco esta noche mi pedazo de carne masculina?". Siempre lo dice.
"Geçen geceki çeyrek porsiyon erkek eti güzeldi bu gece yarım porsiyon bulmama yardım eder misin?"
Sólo es... "Un buen cuarto de libra de carne anoche, ¿ me ayudas a conseguir media libra hoy?".
Caz eti.
Es carne con jazz.
Eti uzatır mısın?
Por favor, pasa la ternera.
Az yağlı hindi eti karbonhidratsız bira 100 kalorilik çerez paketleri...
cecina de pavo baja en grasa... cerveza baja en carbohidratos... botanas de 100 calorías...
Sheldon Cooper'ın sevgilin olduğunu söyleyebilecek tek kişisin ama onu eti ve kemiğiyle göstermediğin zaman inandırıcı olmuyor.
Eres la única persona que puede decir que Sheldon Cooper es tu novio, pero suena hueco si no puedes presumirlo con otros en persona.
Eti sineklerden uzak tutmak için sarıyoruz.
Envolvemos los filetes para que no se les acerquen las moscas.
Bir sürü kaplumbağa eti, ama vejeteryanım..
Juraré sobre la carne de tortuga. Desde ahora soy vegano estricto.
Tatlı ekşi domuz eti.
Cerdo agridulce.
Buharda pişmiş domuz eti ve haşlanmış pirinçli ördek,
Carne de cerdo y el pato guisado al vapor con arroz
Kıyılmış tavuk ile tofu sığır eti ve buğulanmış yengeç,
Pollo picado con queso de soja y el cangrejo al vapor con carne de res
Ağzımın alışık olmadığı bir et türü bu. - Keçi eti.
Eso es carne que no reconozco.
Şıçan eti haricindeki tüm maddeler sizin mutfağınızla adli olarak eşleşti.
Los ingredientes... aparte de la rata concuerdan con los de su cocina.
Yunanlar tek bir şeyi düzgün yapıyor, o da kuzu eti!
Los griegos hicieron una cosa bien, ¡ y es el cordero!
Kemiklerindeki eti sıyırıp, iliklerini emeceğim.
Arrancaré la sangre de sus huesos hasta dejarlos secos.
Koyun eti gibiydi.
Sabía a cordero.
Kimse insan eti yemek istemez. Gerekçesi olsa bile.
Nadie quiere comer carne humana, mientras tenga uso de razón.
At eti bu.
Esta es carne de caballo.
İnsan eti bu.
Esta es carne humana.
İnsan eti yiyen cehennemi boylar!
¡ Aquellos que comen carne humana caerán en las profundidades de la condenación!
Wakasa, at eti bu!
¡ Wakasa, esta es carne de caballo!
At eti bu.
¡ Esta es carne de caballo!
Hane Büyük, dünyanın krallar kralı, inanç bizi yemeye yasaklar öldürülen hayvanların eti. A yaşıyor?
Gran Khan, rey de reyes de la tierra, nuestra fe nos prohíbe comer la carne de animales muertos.
Bizi insan eti In iblisler girebilirsiniz.
Usted! Te ves como si tuvieras el diablo en ti.
- Kimera eti.
Eso es quimera.
Kalbime maymun eti gibi davranan bir herifle çıkıyordum.
He estado saliendo con alguien que trataba mi corazón como carne de mono.
Annem çok güzel Parma peynirli dana eti yapardı ve ben de her zaman, ailem olduğunda aynı şeyi yapacağımı düşünürdüm, ama bilirsin, pazarları Max'in futbol maçları var ve Abby jimnastiğe gidiyor ve
Todas las semanas mi madre hacía una buena ternera a la parmesana, y siempre imaginé que, cuando tuviera mi propia familia, haría lo mismo, pero... ya sabes, Max tiene fútbol los domingos y Abby tiene gimnasia, y...
Amber eti yemek olarak görmüyor.
Amber no cree en la carne como fuente de alimento.
Bu domuz eti, su ıspanağı, tofu ve patlıcan.
Esta es la carne de cerdo, las espinacas, tofu y berenjenas.
Eti yakma.
- Cuidado con la carne.
Taşıyabildiğimiz kadar eti alıyoruz, bize en azından bir hafta yetecek kadar.
Vamos a llevarnos toda la comida de esta barbacoa... que podamos cargar, suficiente para al menos una semana. ¿ Ves?
Biraz dana eti ve yumurtalı börek ayırdım.
He cogido ternera y pastel de huevo.
Senle ben, sincap eti kadar sertiz ve de iki kat daha tadı güzel.
Tú y yo, somos duras como la carne de ardilla y dos veces más guapas.
Eti benim sebzeleri de senin taşıman gerekmiyor mu?
- Sí. ¿ No debería llevar yo el cerdo y tú las verduras?
Bu gece balık ve eti sen götürebilirsin.
Puedes servir el pescado y la carne esta noche.
Andersonville'de soğuk fare eti ziyafet yemeğiydi.
Sí. En Andersonville, la carne de rata fría era una delicia.
Elbette insan eti de öyleydi.
Y después, carne humana, claro.
Çok fazla eti vardır...
Sin embargo, tiene un montón de carne.
Hastalıklı sürüngen eti yenmesiyle sıklıkla bulaşan bir hastalıktır.
Comúnmente es contraída al ingerir carne de roedor infectada.
Büyükbabam daha yeni vefat eti.
Mi abuelo acaba de morir.