English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ F ] / File

File traducir español

339 traducción paralela
Ormanda neden tek bir ölü file rastlanmadığını anlatan masal.
El de por qué nadie encuentra nunca un elefante muerto en la selva.
Batıl inanç, biliyorum, ama yaşlı bir Hindu, file dokunduğunda hortumunu kaldırırsa her şey yoluna girer, demişti.
Sí que es observador. ¿ Siempre se fija en las combinaciones? - Siempre en las mujeres bellas.
Biraz da file bırak.
Deja algo para el elefante.
File bir usta gibi biniyor.
Cabalga como situviese mucha experiencia.
Ve siyah file çorapları.
Y medias negras de malla.
Kazığı yedik, ama bu file acilen ihtiyacımız vardı.
Claro, pero no es frecuente que alguien necesite un elefante con tanta urgencia.
- File ile mi?
- ¿ File?
Bu birisi de File olabilir.
Y podría ser File.
- Dinler misin beni, File?
- ¿ Me escucharás, File?
File, midemi bulandırıyorsun.
File, me das lástima.
Sonra görüşürüz, File.
Hasta luego, File.
- Selâm, File.
- Hola, File.
File, iyi poker oynar mısın?
File, ¿ Qué tal tu póker?
Hey, File, gömleğinden sarkan şey ne öyle?
Eh, File, ¿ Que tienes ahí colgando de la camisa?
Anladın mı, File?
¿ Lo pillas, File? Nada.
Kusura bakma, File.
Perdona, File.
Karın ölmedi, File.
Tu mujer no murió, File.
File'a saat 7 : 00 de dediniz mi?
Quedasteis con File a las 07 : 00, espero.
File ne zaman burada olur dersiniz?
¿ A qué hora se supone que llegará File?
- File gelmiyor.
- File no viene.
Babam dedi ki, "Bu gece yemeğe gel, File."
Papá dijo, "ven a cenar a casa esta noche, File"
Gerçekten dostça davrandı.
File estuvo muy amable.
File yumrukladı.
File le golpeó.
Allah, File'ın da, ötekilerin de cezasını versin.
No, al diablo con File y a hacer puñetas todos ellos.
File kör mü?
¿ También File?
- Bunu öğlenleyin söylemiştin, File.
- Ya lo dijiste esta tarde, File.
- Hey, File.
- Hola, File.
Boş ver, File.
Ni pienses en eso, File.
File gelmiş ha?
File está aquí, ¿ eh?
Ya ne için geldin, File?
¿ A qué vino, File?
- Bunu biliyorum, File.
- Lo sé, File.
- Burada mısın, File?
- ¿ Aún aquí, File?
Senle ciddî şeyler konuşarak ne yapıyorum ben, File?
¿ De todas maneras a qué viene... que me ponga tan seria con usted, File?
File'ın da değil.
Y no fue culpa de File.
Pek de ziyaret saati değil, ne dersin, File?
¿ Un poco tarde para estar de visita, no, File?
Kanuna aykırı bir şey yapmışa benzemiyor, File.
No me parece que haya hecho nada delictivo, File.
- Bize de bakmalısın, File.
- No tiene por qué hacerlo, File.
Bu doğru mu, File?
¿ Es eso cierto, File?
Sağol, File.
Gracias, File.
Sam, körün file dediği gibi, görüşmeyeli uzun zaman oldu.
Como dijo el ciego al elefante, cuánto tiempo sin verte.
... bebek file bundan sonra ben bakabilir miyim?
¿ Puedo quedarme el elefantito?
Zamanınız kalırsa file nasıl süt vereceğinizi düşünün.
Y pensad como darle la leche al elefante.
İlk defa file bindiğimde, üç yaşındaydım.
Tenía tres años cuando monté mi primer elefante.
Bir de sana bakalım.
Eh, Filé con patatas.
Kimi öldüreceğini seç.
Vamos, Filé.
Kalk, serseri.
Muy bien, Filé. Levántate, mocoso.
ama Tanrı'nın başka planları vardı.
Filé,
Biftek, git ve Redhead'e söyle ki...
Filé con patatas, escúchame bien. Ve al local del Cenoura y dile esto : Pequeño dice que si matas a Galinha no tocará tu local.
O çetesine takılmış kalmış.Bizimle gel
Tienes que unirte a nosotros. ¿ Lo matamos? Filé, te vamos a hacer picadillo.
- Tamam, masumlar yok. Biftek s.. ildi.
Filé la está cagando.
Yoo, File mı?
No, no File.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]