English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ F ] / Filân

Filân traducir español

53 traducción paralela
Yani bir sekretere filân mı ihtiyacınız var?
¿ Quieres que sea tu secretaria o algo así?
Gelin hanım, arkadaşça sunacağın kolun için minnet duyacak, Crawley bir haftaya kadar filân.
La flamante esposa agradecerá tu hombro fraternal, Crawley en una semana, más o menos.
O zaman tatillerde buraya gelmeme ne dersin... sana bakardım filân?
Oye, ¿ no crees que podría venir aquí en las vacaciones... y cuidarte un poco?
İzin alıp Curry çifliğine bir koşu gidip... Özür dilerim filân demek istiyorsan...
Si quieres tomarte un descanso y acercarte al Rancho de los Curry... y decirles que lo sientes o algo así y...
Belki ona bir Barones unvanı filân verebilir.
Tal vez ella pueda recibir el título de baronesa.
Mektup filân.
No.
Ve falan filân.
Etcétera, etcétera.
Yaşı küçük olması filân var.
Por ser chico menor y todo.
Bagajı filân aramasına yardım ettim.
Lo ayudé a buscar por todo el auto incluyendo el maletero.
Ne bileyim, ocakta filân yakardı.
Seguramente, lo quemaría en la chimenea o algo así. Sí, exacto.
Sana ok filân atmamış.
No ha podido dispararte.
Hani, sokaklarda otururlar, binalarla konuşurlar erkek ayakkabıları giyerler falan filân.
¿ Sentada en eI callejón, hablándoles a Ios edificios?
Ben fahişe filân tanımam.
No conozco ninguna prostituta.
Beni soymak için filân mı buradasın?
¿ Quiere robarme o qué?
Bir sürü hikâye gelir kulağına gecenin ortasında nasıl nefes almayı bıraktıkları filân gibi hikâyeler.
Escuchas tantas historias... De cómo paran de respirar en mitad de la noche.
Bir soda filân istemediğinden emin misin?
¿ Seguro que no quiere tomar nada?
Galiba şu kişisel gelişim mezheplerinden birine filân bulaşmış.
Creo que atraviesa una de esas fases de crecimiento personal.
Affedersin, Conrad Van Orton bir mesaj filân bırakmadı mı?
Perdone, ¿ ha dejado algún mensaje Conrad Van Orton?
Nesin sen, çar filân mı?
¿ Qué eres, un zar?
Esas yükü çekiyor, seni sırtımda taşıyorum, falan filân.
Sentido común. Empieza con el pie derecho, etcétera.
Kötü zamanlama, cenaze filân, ama düşündüm ki, hazır konumuz ölümken...
No era un buen momento, con lo del funeral, pero... pensé que ya que hablábamos de la muerte...
- Bazı değişiklikler yapmamızın tam zamanı, Harper. - Değişiklik filân yok.
- Es hora de hacer algunos cambios, Harper.
Sanırım bolca içki ve şiddet filân varmış.
Creo que había mucho alcohol y abusos.
Sen bunun ırkçılık ya da toyluk filân olduğunu düşünüyorsun.
Crees que esto es racista o ingenuo o algo así.
Daha demin İbranîce filân konuşmuyor muydun sen?
¿ No estaba hablando hebreo o algo así?
Yalnızlık bir tehlikedir. Terapist filân?
La soledad es peligrosa. ¿ Un terapeuta?
Bence bana dokunursan, elin kopup düşebilir filân.
Pienso que si me tocas, se te caerá la mano o algo parecido.
Nedir bu, kuşlar filân mı?
¿ Qué es eso, pájaros?
Yüzünü o Dayak'a çiğnettirdiğinden beri onu avlamak için yaşıyor. Froebe uzman filân değildir.
Froebe no es un especialista.
Kâinat güzeli filân mı?
¿ Es Miss Universo o qué?
En azından ilk sene filân.
Por lo menos no durante el primer año.
Sen gidip biraz marihuana filân iç, birazdan orada olurum.
Tú ve a fumar marihuana o algo. Estaré ahi pronto.
Yeni bir geliştirme projesi, yeni bir web sitesi falan filân.
Están lanzando un nuevo gran plan de negocios, un nuevo sitio web.
- Tombul filân göründüğü yok.
- No se ve hinchada.
Sesler filân mı duyuyorsun?
¿ Escuchas voces y todo?
-... 12 tane filân gerekiyor.
- Necesito como 12 de ellas.
- Neymiş, trafik kazası filân mı geçirmiş?
¿ Qué fue? ¿ Accidente de auto o algo así?
Böyle bir kazadan sonra cam parçası filân olması gerekmez mi? Ön camdan ya da stop lâmbasından...
En un accidente esperas que haya vidrio... del... parabrisas o las luces delanteras.
Fahişeler de cirit atıyor. Hava filân dinlemiyorlar.
Las pandillas también vienen aquí, Sr, por si sirve de algo.
Arkadaşlarıyla içmeye filân gitmiyordu.
No salía a beber con sus colegas.
- Adres filân sordu mu?
- o pidió alguna dirección?
Ama olta filân yok.
Pero ninguna caña o aparejo.
Birkaç harften ibaretti sadece APA falan filân.
Sólo un montón de letras. APA algo. No sé.
Araba filân kullanmıyorsan böyle şeyler yapmana gerek yok.
Si no vas conduciendo un coche, no necesitas todo eso.
Paranoid alın, çok panik atak, endişe, falan filân.
Paranoico, ataques de pánico, ansiedad, etc, etc..
Falan filân...
Etcétera.
Burası, okul filân, epey meşgul olmalısın.
Lo siento.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]