Fines traducir español
3,301 traducción paralela
Haftasonları.
- Fines de semana.
Yani haftasonları?
¿ Los fines de semana?
Nedir, bebeği hafta sonları görmek mi istiyorsun?
¿ Y, qué, lo quieres los fines de semana?
Evet, Ocak sonuna kadar.
- Sí, hasta fines de enero.
Şu andan itibaren sunuma altı hafta sonumuz kaldı.
Hay seis fines de semana entre este momento y la presentación.
Her hafta sonu ziyarete geleceğine söz ver.
Tienes que prometerme que vendrás a visitarme todos los fines de semana.
Peki ya, kendi bencil çıkarları için diğerlerini feda etmekten hiç çekinmeyen insanlar?
Pero, ¿ y la gente dispuesta a sacrificar el bien de los demás para conseguir sus propios fines egoístas?
Sadece hafta sonları yapılmalıdır.
Tendría que ser sólo los fines de semana.
Evet, böylece haftasonları eve dönüp, arkadaşlarımla görüşebiliyorum.
Sí, así que todavía puedo ir a casa los fines de semana y visitar a mis amigos.
Hafta sonlarını burada geçiririz.
Pasaré los fines de semana aquí.
Hafta sonları ziyarete giderdi.
La visitaba los fines de semana.
Kendi çıkarı için insanları kullanıyor.
Los utiliza para sus propios fines.
Ben Ocak sonu istifa ediyorum sen de Masson'dan 6 ay daha çalışmayı istiyorsun.
Yo pido mi renuncia a fines de enero y tú,.. le pides a Masson que reconsidere su decisión. No podrá negarse por 6 meses.
"Üç şüpheli, Ağustos'un sonlarında First National Bankası'nı soymaktan suçlanıyorlar." İbne.
Tres acusados de robar el First National Bank a fines de agosto ". Malditos.
Eskiden haftasonları hep burada kalırdık.
Quiero decir, solíamos quedarnos aquí los fines de semana.
Gecelerinden ve haftasonlarından vazgeçebilecek misin?
¿ Quieres renunciar a las noches y a los fines de semana?
Genelde hafta sonları açmam.
Normalmente, no abro los fines de semana.
Sonra Afrikada okullar yapmaya başladım
Y entonces empecé a construir escuelas sin fines de lucro en África. ¡ Sorprendente!
Bir arkadaşım burada hafta sonları bir şov yapıyor. Yeri kullanabileceğimizi söyledi.
Un amigo mío está haciendo un espectáculo los fines de semana aquí, dijo que podíamos usar el espacio.
- Hafta sonları.
Fines de semana. Lo entiendo.
- Eğitim amaçlı.
- Para los fines educativos.
Her akşam ve hafta sonu gönüllü müsün?
- ¿ Lo haces todas las noches y todos los fines de semana?
Hafta içleri / haftasonları diye mi bölelim?
¿ Alternamos noches, fines de semana y días entre semana?
60'ların sonlarında bütün şehirler sorunluydu.
Todas las ciudades parecían turbulentas a fines de los 60.
Elimden tek gelen, hafta sonları Disneyland'e uçarak kendimi biraz teselli etmek.
Todo lo que puedo hacer es tratar de hacerme sentir un poco mejor volando a Disneylandia en los fines de semana.
Keşke psikopat katiller de hafta sonlarımıza daha saygılı olsalar, ama elden ne gelir?
Me gustaría que los asesinos psicópatas también tuvieran más respeto por los fines de semanas, pero ¿ qué se le va a hacer?
Haftasonları kullanıyorsun ya.
Conduces los fines de semana.
Haftasonlarını nasıl geçiriyor merak ediyorum.
Me pregunto qué hará los fines de semana.
Yani şu hayır kurumunda mı tanıştı diyorsun, Casa Encantar?
¿ Te refieres a cuando ella trabajaba sin fines de lucro, Casa Encantar?
Evet, ben ve nişanlım ihtiyacı olan birisine yardım etmek istiyorduk.
Sí. Mi prometido y yo estamos buscando un voluntariado sin fines de lucro.
Bu kadar az maaşınız var ve eşinizin ailesi milyarder diye olabilir mi acaba?
¿ Porque la familia de su esposa tiene millones de dólares y usted gana el sueldo mínimo en una organización sin fines de lucro?
- O sadece propaganda mı olmalı?
¿ Solo le usan para fines propagandísticos?
Mesela hafta sonları ne yaparsın?
Como por ejemplo, ¿ qué haces los fines de semana?
Hafta sonları paintball oynuyor.
Y los fines de semana juega al paintball.
Her hafta sonu buradayim.
Vengo aquí todos los fines de semana.
Haftasonları evime gelip, sebze bahçemi temizlememe yardım ettiğini görmüyorum.
No te veo venir a mi casa los fines de semana, a ayudarme con mi huerto.
Müdahale ettiler. ilk başta amaç, uygulanan sansürü durdurmaktı.
A continuación intervino, en primera exclusivamente para los fines de como, parando la censura que estaba sucediendo.
Ödemeler kâr gütmeyen kurumlar, yardım kuruluşları ve çevresel örgütlerden geliyormuş.
Los depósitos los hicieron asociaciones sin fines de lucro y grupos medioambientalistas.
Pazar gecesi yemeğini kısa kesmek istemezdim ama Abbey'nin arkadaşlarından biri hafta sonları burada çalıştığını söyledi.
No quería acortar vuestra cena de los domingos por la noche, pero una de las cohortes de Abbey dice que trabaja aquí los fines de semana.
Yetmişlerin sonuyla seksenlerin başındaki klavyeciler ile Jens arasındaki fark Jens'in Heavy Metal çalmasında idi.
Creo que la diferencia entre Jens y otros tecladistas de fines de los'70 o principios de los'80 es el hecho de que Jens toca heavy metal.
Kendisi sonuca ulaşabilmek için bizim ekibi kullandı.
Intentaba emplear a nuestro equipo para lograr sus propios fines.
Diğer çiftler sadece hafta sonları görüşüyorsa bütün gün yataktan çıkmazlar.
Otras parejas se quedan en la cama si sólo están juntos los fines de semana.
Hele haftasonları.. bir sürü sarhoşla dolu
Especialmente los fines de semana. Estoy constantemente tropezando con borrachos.
Hafta sonu buluşalım ya da...
Verle los fines de semana o...
Sadece hafta sonları kulüpte sattım.
Solo les vendía en el club en los fines de semana.
Hafta sonları sizi ziyarete geleceğim.
Vendré los fines de semana a verlos chicos.
Belki de bırakıp bir hayır kurumunda çalışmalıyım.
Quizás sólo renuncie y vaya a trabajar a una organización sin fines de lucro.
Anne, düşündüğün gibi değil.
¡ Mamá, no es eso! - ¿ Se está afeitando los fines de semana? - No.
Son sınıf demek dersleri ekmek ve Walmart'ta güvenlik kameralarının karşısında dans etmek demek değildir. Hafta sonlarınız bunun için var.
Para eso tienen los fines de semana.
- Mart sonuna kadar.
Hasta fines de marzo.
Bu tamamen güvenli, sadece estetik amaçlı yapılıyor.
Es sólo para fines estéticos.