Football traducir español
848 traducción paralela
Haydi evlat.
- Así es el football.
Futbol oynayış şeklinden memnun musun?
¿ Tú crees que juegas bien al football?
Hey, Jimmy, benimle futbol oynamak ister misin?
Jimmy, ¿ quieres jugar al football conmigo?
Çok önemli bir futbol oyuncusu olman falan hepsi yalandı!
Tanto rollo con ser un jugador de football.
Balo sahibi kimmiş bilmiyorum.
Yo no entiendo nada de football.
Amerikan Futbolu oynarken. Evet...
Jugaba al football, sí...
Bak, kaç tane basketbol, futbol, beyzbol, hokey maçına senin için katlandım ben.
Mira, ¿ Cuántos juegos de basketball, football, baseball, hockey he soportado por tí?
Futbol oynandığı sırada, stadyumda bülten satardı.
Cuando había football, vendía programas en el estadio.
- Beysbol mu? - Hayır, boks yaptım.
- ¿ Jugabas al football?
Futbol maçlarında, statta sürekli program satıyor.
Cuando jugaban a football, él solía vender los programas en el estadio.
Çünkü bizim en büyük geleneklerimizden birisi, Şükran Günü futbol oyunudur.
Una de las grandes tradiciones que tenemos es el Juego de football del día de Acción de Gracias.
Devasa, katedral büyüklüğündeki gövdesi neredeyse 3 futbol sahası kadardı ve karmaşık duralüminyum ağ kiriş yapısının toplam uzunluğu 15 km'den fazlaydı.
Su fuselaje es como una catedral, con el largo de tres canchas de football, es una red compleja de barras duraluminio, con una longitud total de 10 millas.
Bizim küçük bir futbol oyunu olacak Olay sportmenlik
Vamos a tener un pequeño partido de Football. un evento deportivo.
Eddie Elyse'ye futbol sınavı yapacak.
Eddie le dará a Elyse un prueba de football.
Futbol sınavı.
Prueba de football?
Shrevie, Elyse'nin futbol testine gidecek mi?
Si Shrevie va a lo de.. ... Elyse por el examen de football?
New York Yankees futbol takımı.
El equipo de football The New York Yankees.
New York Yankees futbol takımı?
El equipo de football The New York Yankees?
Ayrıca All-American Football Conference'ında parçasıydılar.
Ellos también fueron parte de All-American Football Conference.
Ve şimdi o futbol hakkında Amerikadaki pek çok kızdan daha fazla şey biliyor.
Y ahora ella sabe más de football que cualquier chica en América.
Hepimiz biliyoruz ki pek çok evlilik futbolun ıvır zıvırıyla sıkı sıkıya bağlı.
Todos sabemos que la mayoría de los matrimonios dependen de una firme comprensión de la trivia de football.
Onu tanıyormusunuz bilmiyorum, ama..... odayı bayraklarla mavi beyaza boyamak bir şey and the cake in the shape of a football.
No sé si lo conocen, pero.. .. una cosa es tener toda la habitación en azul y blanco, con banners..... y la torta en forma de football. Fue como mucho.
Yeni araba, havyar ve yıldız hayâli için kendime bir futbol takımı almalıyım, derim! "
Auto nuevo, caviar, sueño de cuatro estrellas. Creo que me voy a comprar un equipo de football. "
Evde, çarşaflarınızın altında daha iyi bir hayat düşleri ve fısıldanan futbol sırları.
Durmiendo bajo vuestras sábanas, soñando con una vida mejor y susurrando secretos de football.
I'll give you a line on anything. Baseball, basketball, football, ponies.
Voy a darte una linea en cualquier cosa, baseball, basketball, futbol, ponies
Beysbol maçına gidiyorsunuz stadyumdasınız, çıkıp başlıyorlar :
Si tu vas al juego de baseball, tu vas al estadio al football, y ellos dicen :
Mesela futbolda kırk beş oyuncu aynı anda oynasın.
Como el football me encantaría que todos, los 45 tipos jugaran al mismo tiempo.
Futbolda yapacağım bir başka değişiklik sakatlanan oyuncuyu sahada bırakmak olurdu.
Otra cosa que haría en el football, Dejaría a un herido en la cancha.
Sonra eve gider televizyonda vurdulu kırdılı iyi bir futbol maçı izlersiniz. Beysbol için son bir önerim var.
Podrás estar en casa viendo football en la TV y viendo unas malditas heridas.
Şimdi beysbol, basketbol ve Amerikan futbolundan bahsetmemin sebebini açıklayayım. Bana göre elimizdeki sporlar bu üçünden ibaret.
Ahora, debo explicar el motivo por el cual solo mencioné baseball, basketball y football es porque en mi manera de pensar esos son los únicos deportes que tenemos.
Bu sene futbol ve basketbol takımında olacak ve ben onun maçlarını hiç özlemeyeceğim.
El va a ser todo un comentarista de football. Y basketball este año, Y no me voy a perder. Uno de esos juegos.
Bu lise futbolu.
Es la escuela secundaria de football.
Bu tip saçmalıklara göre bir ekibi bir yerden alıp başka yere yönlendiremezsin.
No es solo recoger y avanzar como un equipo de que tiene una buena idea en el football.
Özel bir şey söyleyebilir miyim? En çok, maçlardan sonra kendimi iyi hissettiren şeyi özledim.
¿ Lo que más extraño y siempre me hacía sentir bien después de las prácticas de football.
Futbol ve diğer konular.
- Oh, si. - Football y cosas por el estilo. Si.
Burada, Bobby büyük bir futbol yıldızıydı.
Cindy, aquí Bobby era la estrella del equipo de football.
Amigolarla, futbol oyuncularıyla dolaşıyor.
Estoy hablando de porristas, jugadores de football, amistades locales.
"MVP, Pop Warner Football."
"MEF, Monitor Estrella de Football."
"All-City Football."
"Football de la Ciudad"
Eskisi gibi futbol oynayamayacağım.
Yo nunca jugaré football como creí que lo haría.
Futbol
Football.
Sende futbol oynuyorsun değil mi?
Entonces, uh, ¿ Eres jugador de football, uh?
Ben de eskiden oynardım.
sabes, Yo solía jugar Football,
Nerede bir topa vurulsa oraya gidip izler.
- Solo piensa en Football, Conoce a cada jugador de toda Francia.
Dünyanın en harika taraftarları, Dallas'ın koçunu alkışlayalım!
¿ Quién está listo para un nuevo comienzo? ¿ Qué tal Mustang football este Otoño? Eso es lo que pensé.
Şimdi de SMU'nun Amerikan futbolu takımının koçunu tanıtmak için KGAB'nin ünlü programcısı, sevmeyi sevdiğiniz adam Barry Champlain'i çağırıyorum.
Ahora... ahora, presentar al nuevo hombre del football aquí en el S.M.U., nuestra personalidad de la KGAB radio. El hombre al que aman amar... señoras y señores, ¡ Mr. Barry Champlaign!
ayağım o sürücünün burnuna deyseydi 10 $ lık bahsi kazanacaktım, ve Jack'le olan kavgamı, ve okulun takımını, ve okulun en sosyetik kızıyla evlenecektim, ve zengin ve meşhur olacaktım.
Si mi zapato no se hubiese atorado en la nariz del conductor, habría ganado esos $ 10, y mi pelea con Jack, y habría jugado football, me habría casado con una chica de primer año, y habría sido rico y famoso.
Sen de hala futbol oynayabiliyor gibi görünüyorsun, Al?
Te ves como si aún pudieras jugar football Al
Ben de futbolcu olmak istiyorum.
Yo quiero ser jugador de football.
Baba, futbol mevsimi bitti.
La temporada de football terminó.
Futboldaki gibi.
Como en el football.