Francia traducir español
8,869 traducción paralela
Sizi Fransa'nın seçkin elçisi Mösyö Pierre Chanut ile tanıştırayım.
Le presento al señor Pierre Chanut, el distinguido embajador de Francia en nuestro país.
Roma Kilisesine karşı en büyük müttefikimiz.
Suecia acepta a Francia, la hija mayor de la Iglesia de Roma, como nuestro más grande aliado.
Fransa'nın en büyük müttefikin olduğunu biliyorsun.
Sabe que Francia es su más grande aliada.
Fransayı terketmek zorunda kaldım çünkü İsa'nın gerçek varlığını sorguladım.
Tuve que escapar de Francia porque cuestioné la presencia real de Cristo en la hostia de la comunión.
Fransa'dan mı ne bir savaş yaralanmasıymış.
Por una herida de guerra de Francia o algo.
Fransa'daki en büyük banka, bugün müşterisinin, para piyasası hesaplarını dondurdu. Avrupa'yı vuruyor.
El banco más grande de Francia congeló las cuentas de mercado de sus clientes.
Hitler İngiltere ve Fransa'ya saldırırken mi?
¿ Con Hitler atacando a Inglaterra y Francia?
Fransa ve İngiltere 3 Eylül'de bize savaş açtıklarını ilan ettiler.
Francia e Inglaterra nos declararon la guerra el 3 de septiembre.
Asıl amaç tabi ki Fransa.
Pero el objetivo, por supuesto, es Francia.
Şiddetli bir fırtına Fransa'nın batı kıyılarını vurmak üzere.
Una gran tormenta azotará la costa de Francia occidental.
Fransa'ya gidiyorsun.
Irás a Francia.
Ama Fransa'daki gibi bir dalga çok nadir bir olaydır.
Pero una ola como la de Francia es muy poco habitual.
Annemle Fransa'dayken konuşulanları anlıyordum ama konuşamıyordum.
Lo entendía en Francia, pero no en la escuela.
Fransa'da.
Está en Francia.
Hepimiz Fransa'dayız.
Ah... Todos estamos en Francia.
Danimarka İsveç, Fransa ve İngiltereyle aynı grupta.
El grupo de Dinamarca : Francia, Suecia e Inglaterra...
- Fransayı yenmemiz lazım.
- ¿ No podemos ganarle a Francia?
Fransayı yensek çıkamıyor muyuz?
¿ No es suficiente si le ganamos a Francia?
Fransayı yendiğimizde seni ararım.
Te llamaré cuando hayamos derrotado a Francia.
Hala Fransaya karşı bir maçımız var.
Todavía queda un encuentro. Contra Francia.
Fransaya karşı hiç şansımız olmadığını yazmışlar.
Dice que no tenemos ninguna oportunidad contra Francia.
Hem Fransızlar hem Danimarkalılar için tamam devam mücadelesi.
Esto es continuar o la despedirse, tanto para Dinamarca como para Francia.
Fransadayken.
Fue en Francia.
Fransa'ya haziranda iki kere, temmuz'da da bir kere yelken açacağız.
Dos salidas a Francia en junio y otra en julio.
Benimle Fransa'ya gel.
Ven a Francia conmigo.
- Şu anda, Japonya ve Fransa gibi ülkelere karşı bekleyen davalar var.
Actualmente hay casos pendientes contra Japón y Francia...
Bir eğitmen olarak çalıştı Fransa'da geçen yıl.
¿ Y Michelle? Michelle trabajó de monitora en Francia el año pasado.
- Fransa'dan şarap alımı?
- ¿ Vino de Francia?
- Fransa'da yanında çalışırdım.
Solía trabajar para ella, en Francia.
- Bunu Fransa'dan parçalar halinde geri aldım.
- Lo compré en partes en Francia.
Fransa'ya kadar yarı yolu yürümüş gibiyim.
Siento como si hubiera hecho medio camino a pie cruzando Francia.
- Uzun zamandır mı Fransa'dasınız?
¿ Ha vivido mucho en Francia?
Fransa'da truffle gibi, çikolatalı şekerleme deriz.
En Francia decimos.. ... si te gustan las trufas y el chocolate, te gustan las trufas en chocolate.
Fransa'ya gidiyorduk.
Estábamos en un viaje por carretera en Francia, de hecho.
Tamam, Fransa'ya doğru sürerim.
Ok, entonces qué... Conducir hasta Francia.
Fransa yeteri kadar uzak değil Mitch.
Francia no será lo suficientemente lejos, Mitch.
Düşes, 1943 yılında Fransa'da yeniden ortaya çıkıyor Almanların tarafından, telaffuzu imkânsız Şatodaki mühürlü bir odadan yağmalanıyor.
La pintura de La Duquesa vuelve a aparecer en Francia en 1943 robada por alemanes de un cuarto sellado en un castillo de nombre difícil.
PARİS, FRANSA
PARIS FRANCIA.
İzinli günümde Fransa'ya uçuyordum.
Tomé un vuelo a Francia en mi día libre, ahorita.
Veya Fransa.
O Francia.
Ve Fransa'ya.
Y a Francia.
- Fransa'ya gidemem.
- No puedo ir a Francia.
Büyük bir yat satın alır ve tekrar Fransa'ya yelken açar.
Construye un gran yate, Navega de vuelta a Francia
France Télévisions Katılımıyla
Con la participación de Francia Télévisions
Fransa'ya ulaştım.
Llegué a Francia.
Şimdi Fransa'da bir mülteciyim.
Y ahora soy un refugiado en Francia.
Böylece İmparator Üçüncü Napolyon'un vakitsiz ölümüyle ardında yaslı bir ulus ve bir oğul bıraktı.
Y así fue como Napoleón III, Emperador de Francia, encontró su fin.
Fransa tahtını nesiller boyu Napolyon ailesinde güvenceye almıştı.
La guerra de 1870 nunca ocurrió... y la dinastía de Napoleón continúa reinando sobre Francia.
V. Napolyon ve Kraliçe II. Victoria Manş Denizi'nin üzerinden geçiyor. Sevgili kralımız hızla İngiltere'yi Fransa'ya bağlayan köprüyü açtı.
Napoleón V y Victoria II sobre el Canal de la Mancha... inaugurando el esperado puente que une a Inglaterra con Francia.
Sörf yapmak mı?
BIARRITZ, FRANCIA ¿ Surf?
- FRANSA 1945
- FRANCIA 1945