Fraser traducir español
498 traducción paralela
Thayer, Collins, Fraser.
Thayer, Collins, Fraser.
- Fraser efendim.
- Es Fraser, cabo.
Fraser öylece bakıyordu, ve sonra... ve sonra öyle ani oldu ki... - Yaralılara yardım ediyor.
- Está ayudando a los heridos.
Barlow, Fraser'in enselendiğini gördü.
Barlow vió cómo le daban a Fraser.
- Fraser kötü mü yaralandı onbaşı?
- ¿ Está malherido Fraser, Cabo?
Fraser isimli olanı, bana işçiliğin çok zayıf olduğunu söylemişti.
Y uno que se llama Fraser añadió que la factura es muy deficiente..
Hayır Bay Fraser.
No, Sr. Fraser.
- Fraser bize bir şey göstermek istiyor.
- Fraser quiere que vayamos a ver algo.
- Fraser sizi yere göğe sığdıramıyor.
- Fraser te tiene en alta estima.
Fraser sizi yere göğe sığdıramıyor Eberlin. Bu yüreklendirici bir şey olsa gerek.
Fraser habla muy bien de usted, Eberlin, lo que debería animarle, ¿ no cree?
Fraser, Berlin havaalanında karşılanacağını söylememi söyledi.
Fraser me pidió que te dijera que te recogerán en el aeropuerto de Berlín.
Şey, Fraser.
Bueno, Fraser.
Tabii, Fraser.
Fraser, claro.
Yani işte, sonra Fraser buraya gelmemi sizin planlarınız neymiş onu sormamı istedi aslında.
Y, verá, Fraser me pidió en cierto modo que viniera aquí y averiguara cuáles eran sus planes, en realidad.
Fraser'ın tepkisini tahmin edebilirsin.
Ya puede imaginarse la reacción de Fraser.
Fraser'ın tepkisi ne oldu?
¿ Cuál fue la reacción de Fraser?
Fraser'ı, Quince'i ve o zenci çocuğu da, adı neydi?
Y a Fraser y a Quince y a ese negro, ¿ cómo se llama?
Fraser ordu uçağına binmemizi söyledi.
Fraser dijo que deberíamos volar con uno militar.
- Bay Fraser?
- ¿ Sr. Fraser?
Buraya bakın. Ben Bay Fraser'in avukatıyım ve sizi uyarıyorum...
Escúcheme, soy el abogado del Sr. Fraser y le advierto...
- Beni anlıyor musun Fraser?
- ¿ Me sigue, Fraser?
Bol şans Bay Fraser.
Mr. Fraser, la mejor de las suertes.
- Fraser.
- Fraser.
Fraser!
¡ Fraser!
Fraser bizi öldürmeden bu işten sıyrılmalıyız.
Salir de ello sin que Fraser nos mate.
Abe Fraser!
¡ Abe Fraser!
Fraser bir an önce buraya gelmezse her şey için çok geç olacak.
Si Fraser no llega pronto, será demasiado tarde.
Buradayım Bay Fraser.
Aquí, Sr. Fraser.
Ben bildiğin Abe Fraser'ım.
Chico, soy el viejo Abe Fraser.
İşte sizin payınız Bay Fraser.
Aquí está su parte del dinero, Sr. Fraser.
İyi günler Bay Fraser.
Adiós, Sr. Fraser.
- Fraser kendi payını aldı mı?
- ¿ Fraser se ha llevado ya su parte?
Benim hakkımda hüküm vermeden önce şunu bil ki Fraser'ı açıkta yakalamak için başka seçeneğim yoktu.
Antes de que me juzguéis para siempre, era la única forma de hacer que Fraser diera la cara.
Fraser, üs bilgisayarından yardım almadan uçabilir misin?
Fraser, ¿ podría volar sin la guía de equipo base?
Emredersiniz efendim.
( Fraser )'Sí, señor.
Fraser, mineral bileşimlerini tara.
Fraser, rastrea posibles formaciones minerales.
Fraser! Gezegenden garip bir ışık geliyor!
Fraser, ¡ hay una extraña luz procedente de ese planeta!
Sakınma manevraları Fraser!
¡ Acción evasiva Fraser!
Bize kilitlendi. Hadi Fraser!
¡ vamos Fraser!
Fraser, Torens, gemide değiller!
Fraser, Torens, ¡ no están ahí dentro!
Helena, sen ve Fraser Torens'ı alın. Gidelim.
Helena, tú y Fraser id por Torens. ¡ vamos!
Fraser!
, ¡ Fraser!
- Güvenlik, Fraser ve McDougall'ı bul.
- Seguridad, obtener Fraser y McDougall.
Fraser, McDougall, çabuk uzaklaşın oradan!
Fraser, McDougall, obtener el infierno salir de allí.
Fraser Associates'de sekreterlik, çok seçkin bir P : R : şirketi.
De secretaria, en un selecto bufete de Relaciones Públicas, Fraser y Asociados.
- Ama Mr.Fraser, o eski bir baskı.
Me urge. Pero, Sr. Fraser, es un número anterior.
.. tarafından seçilmesi çok önemli. Şimdi Yüzbaşı Fraser'i çağırıyorum.
Ahora les presento al Capitán Fraser.
Korkunçtu.
Fue horrible, Fraser estaba...
Fraser, hiç yaşam belirtisi var mı?
Fraser, ¿ algún signo de vida?
- Fraser?
- ¿ Fraser?
Evet, Mr.Fraser...
Sí, Sr. Fraser.