English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ F ] / Fredrik

Fredrik traducir español

133 traducción paralela
- Kaba olma, Fredrik.
- Fredrik, no seas malo.
Fredrik!
Fredrik!
Fredrik!
Fredrik...!
Fredrik, bunun anlamı... Uykunda konuştuklarının ne anlama geldiğini sezdi bence.
Fredrik, eso significa... ella sabe de lo que hablabas en tus sueños.
Fredrik Egerman aşık, buna inanamıyorum!
Fredrik Egerman enamorado, no es posible.
Hayır, Fredrik Egerman!
No, Fredrik Egerman!
- Fredrik... buraya gel.
- Fredrik... ven un momento
Fredrik Egerman'la gideceğim.
Voy de fiesta con Fredrik Egerman.
Su birikintisine dikkat et, Fredrik!
Ten cuidado, Fredrik, hay un charco enorme.
Bence, Fredrik çok yakışıklı görünüyorsun!
Pero, Fredrik... qué elegante estás.
- Fredrik.
- Era Fredrik.
- Fredrik?
- ¿ Fredrik?
- Fredrik, evet.
- Sí, Fredrik.
- Fredrik? !
- ¿ Fredrik?
Fredrik Egerman'a bak şimdi.
Miren ahora a Fredrik Egerman.
- Adı da Fredrik!
- Pero se llama Fredrik.
Dikkat edin de, Bay Fredrik Egerman ailenizdeki daha genç birisi koca olarak yerinize geçmesin.
Tenga cuidado, Sr. Egerman... no vaya a ocurrir que alguien de su familia le usurpe el papel de marido.
- Burası tiyatro değil, Fredrik hayatım.
- No estamos en el teatro, querido.
Fredrik, kıyafetlerinin kuruyup kurumadığına baksam iyi olacak.
Iré a la cocina a ver si tu ropa se ha secado. ¿ No te parece, Fredrik?
- Fredrik tiyatroyu hep sevmiştir.
- A Fredrik le gusta el teatro.
- Nasıl hissediyorsun?
- ¿ Cómo estás, Fredrik?
Büyük bir düşüş yaşadın, Fredrik Egerman.
Tu caída es grande, Fredrik Egerman.
Şimdi söylesene, neden oğluna Fredrik ismini verdin?
¿ Puedes decirme... por qué le pusiste Fredrik al niño?
Birkaç yıl önce, Karin ve kocası Fredrik diplomatik kariyer peşinde koşuyorlardı.
Unos años antes, Karin acompaño a su marido Frederik en su carrera diplomática.
Ben Marianne.
¿ Fredrik?
Seninle bir konuda konuşmak istedim.
Fredrik, tengo que decirte una cosa.
Bu gerçek değilmiş gibi, Fredrik.
Fredik, todo esto es tan irreal...
Fredrik'e telefon edeceğim.
- No, me acostumbraré.
Deniz kıyısında bir evi var.
Llamaré a Fredrik, tiene una cabaña en la costa.
Fredrik?
¿ Fredrik?
- Baron Axel Fredrik Cronstedt, 1751.
- El barón Axel F. Cronstedt en 1751.
Ben Fredrik.
Soy Fredrik.
Fredrik, nasılsın?
Fredrik, ¿ cómo estás?
Fredrik olmalı bunu... Herhalde onları Eva'dan getirmiştir.
Deben ser cosa de Fredrik, se las habrá dado esa Eva.
Ama senin Fredrik'i suçlamanı kabul etmiyorum...
¡ Pero no acepto que culpes a Fredrik!
Fredrik, burada oturabilirsin.
- Fredrik, siéntate aquí.
Fredrik, annen burada.
Fredrik, ha venido tu madre.
Frederick Turner'ı duydunuz mu, Bay Oliver?
¿ Ha oído alguna vez hablar de la teoría de Fredrik, señor Oliver? No señor.
Turner 1932'de öldü, yani... sınırlar bittiğinde dünyanın ne hale geldiğini göremedi.
Fredrik murió en 1932, así que vivió lo suficiente para ver que pasaba cuando nos quedamos sin fronteras. Algunos dicen que tenemos una frontera en la mente.
- Fredrik nasıl?
- ¿ Cómo está Fredrik?
- Hangi Fredrik?
- ¿ Cuál Fredrik?
Birkaç yıl sonra, parçaları yerlerine oturtan Fredrik Allen, LIFE dergisinde şunları yazdı.
Uniendo las piezas unos años después Fredrik Allen, de la revista LIFE escribe :
18. yy'dan beri ailesi New York'da bankacılık yapan ve amcası Fredrik'in,
Roosevelt, cuyos familiares habían sido banqueros neoyorquinos desde el siglo 18 cuyo tío Fredrik estuvo en la junta original de la Reserva Federal...
İşte buradasın, Johan Fredrik!
¡ Eso es, Johan Fredrik!
- Johan Fredrik, dinle bakalım...
- Johan Fredrik, escucha...
Meslektaşınız Fredrik, bana bir dövme çizimi fakslamıştı.
Su colega Fredrik me mandó un fax con el dibujo del tatuaje.
Fredrik?
Fredrik?
- Fredrik'le Jonny'yi yolladım.
- Puedo enviar a Fredrik y Jonny.
- Fredrik konuşuyor.
- Habla Fredrik.
- Şimdi olmaz, Fredrik.
- Ahora no, Fredrik.
Ne yapıyorsun?
¿ Qué haces, Fredrik?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]